Özel Bölüm

18.3K 616 98
                                    


      İyi Okumalar🐼🐼

Yazardan (6 yıl sonra)

Nisa yüzüne konulan öpücüklerle gözlerini açmıştı. Biricik kızı miniminnacık dudaklarını yanaklarına değdirmeye devam ediyordu. Bir hamleyle kızını yatağa yatırıp gıdıklamaya başladı.

"Ya anne yapma lütfen"

Kızı 6 yaşına gelmişti ve tamamen düzgün cümleler çıkarıyordu ağzından. Kızının gözlerinden yaş geldiğini görünce gıdıklamayı bırakıp yanağına bir öpücük konudurarak yaşları silmişti.

"Baban ve kardeşin nerde biriciğim"

Küçük kız ellerini annesinin yanaklarına koyup "Annişim babam ve kardeşim aşağıda bizi bekliyorlar. Sana sürpriz olarak kahvaltı hazırladık" demiş ve hemen dudaklarını elleriyle kapatmıştı. Kahvaltı hazırladıklarını söylememesi gerekiyordu. Nisa kızının tatlı hallerine bir kahkaha savurup  "Tamam hadi çek ellerini ağzından. Bu aramızda bir sır olarak kalabilir. Ben bilmiyormuş gibi yaparım" dedi. Küçük kız kıkırdayıp sevinçle yatağın üzerinde ayağa kalktı.

"Hadi o zaman annişim bir an önce gidelim"

Nisa ayağa kalkıp kızının elini tutarak mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Kapıdan içeri girmeden önce yüzünü ifadesiz bir hale getirdi ve içeri girince şaşırmış gibi yaptı. Minik oğlu hemen koşup bacaklarına sarılmıştı. Karnına dikkat ederek oğlu Erim Ayaz'ı kucağına aldı. Oğlu 3 yıl önce tam bugün hayatlarına girmişti. Yanaklarına birer öpücük bırakıp kocasına doğru ilerledi. Onun da yanağına bir öpücük bırakıp "Teşekkür ederim canlarım" diye adeta şakımıştı. Bir sandalyeye oturup oğlunu da yanına oturttu. Biricik oğlu tek başına yiyebilmesine rağmen annesinin ona yedirmesini istiyordu.

Keyifli geçen bir kahvaltının ardından Erim ve Mira'yı odalarına göndermişti Nisa. Az sonra organizasyon şirketi gelecek ve bahçeyi süsleyecekti. Hızlıca masayı toplayıp üstüne rahat bir şeyler giydi. Zaten o giyininceye kadar görevliler gelmişti. Daha önce kararlaştırdıkları resimlere göz atıp her şey hallolunca başlamalarını söyledi. Bu arada kendi de hızlıca mutfağa geçmişti. Erim için kendi elleriyle bir pasta yapmak istiyordu.

•••

Nisa uzun uğraşlar sonucu pastayı bitirebilmişti. Hatta hızını alamayıp 3 şeklinde kurabiye bile yapmıştı. Oğlu için bir şeyler yapmak hoşuna gidiyordu.

Partinin başlamasına az kaldığını görünce ilk bir arka bahçedeki hazırlıklara bakıp daha sonra giyinmeye gitti. Hazırlıklar neredeyse bitmişti. Çalışanlar son rötuşları yapıyorlardı.

 Beyaz dizlerinde olan askılı bir elbise giyip ayağına da elbiseye uygun bir ayakkabı geçirerek hafif bir makyaj yaptı.Erim ve Mira'nın odasına girip onlarında giyinmesinde yardımcı oldu. Tam hazırlanmışlarken odaya takım elbiseleri içinde Meriç girdi. Meriç'e olan aşkı, hayranlığı ve sevgisi asla değişmemişti. Aksine her gün biraz daha artıyordu. İçindeki sevgi taşmasıyla kocasının yanağına bir buse kondurup boynuna atladı . Bazen. karşılaşmaları her ne kadar kötü olursa olsun. iyi ki onunla karşılaşmışım diyordu.  

Sevgi gösterisini fazla uzatmadan "Hadi misafirlerimiz gelmek üzere." dedi ve önden önden yürümeye başladı. Hepsi onu ikiletmeden arkasından gitmişti. Meriç ve Nisa giriş kapısının önüne dikilip yavaş yavaş gelenleri karşıladılar. Bütün sevdikleri gelmişti. Köpekleri Şila da bahçedeydi. Hiçbir eksik yoktu. Nisa partinin ilerleyen saatlerinde hazırladığı sürpriz için kimseye fark ettirmeden odasına çıktı. Dün doktordan aldığı minik resimlerin olduğu defteri ve küçük kutuyu eline aldı. 

Tekrar bahçeye çıktığında sahne gibi döşenen yere geçip konuşmasına başladı. 

"Herkes bir dakika bana bakabilir mi? (Konuşanların susup ona dönmesiyle konuşmasına devam etti) Meriç bu doğum günü senin olmamasına rağmen sana bir hediyem var. Lütfen yanıma gelir misin?" 

Meriç ne olduğuna şaşırsa da direkt karısının yanına gitti. Nisa elinde tuttuğu kutuyu Meriç'e uzattı. Daha da şaşıran Meriç kutuyu eline aldı ve fazla beklemeden açtı. Nisa merakla tepkisini bekliyordu. Meriç gördükleriyle dondu kaldı. Nasıl yani bu güzel kadın onu bir kez daha mı baba yapacaktı? Meriç kutunun içindeki zıbınları kaldırıp üzerlerindeki yazıyı biraz sesli okudu. 

"Baba hazır ol 7 ay sonra evimize neşe katmaya geliyoruz." İstemsizce gülmeye başladı. Meriç zıbının altındaki orta boylu defteri eline aldı bu sefer. İlk sayfayı açınca 'İlk Anılarım' yazıyla ve altında isim yazmak için olan iki boşlukla karşılaştı. Bir tane daha sayfa çevirince bu sefer bebeklerinin ilk resimlerini gördü. Gördüklerine inanamıyordu. 

Nisa sabırlı bir şekilde Meriç'in tepkisini bekledi. Ve sonunda bir tepki geldi. Meriç "BABA OLUYORUM. HEM DE İKİ TANE " diye bağırdı bütün kuvvetiyle ve meleğine sıkıca sarıldı. Arka arkasına kahkahalar atıyordu. Parti de olan kişiler bunu duyunca sevinç nidaları atıp uzaktan da olsa çifti tebrik etti. Çocuklarda bunu duyunca hemen annesinin yanına koştular. 

"Anne bizim kardeşimiz mi oluyor?" diye sordu Mira. Erim de "Ayniş beyim kaydişim mi oyucak?(Anniş benim kardeşim mi olacak?)" diye tasdikledi ablasını. Nisa çocuklarının sesinin duyunca kocasından ayrılıp onların boyuna gelmek için diz çöktü.

 "Evet birtanelerim sizin iki tane kardeşiniz olacak. Sizi çok sevdiklerini de söylememi istediler"

Erim şaşkınlıkla "Şiydi bisim gibi iyki dane mi oyucaklay?(Şimdi bizim gibi iki tane mi olacaklar?)"dedi. Nisa yüzüne şevket dolu bir gülümseme yerleştirip başını olumlu anlamda salladı. Bu tatlı dili yemek istiyordu. Erim heyecanla çığlık atıp annesinin boynuna atladı.   "Bey de onyayı çok seviyoyum  ayniş.(Ben de onları çok seviyorum anniş.)"

Mira da araya girip "Ben de çok seviyorum anne ama hemen gelmesinler tamam mı? Biz önce onlara güzel hediyeler alalım. Belki arada bana da alırız" demiş ve göz kırpmaya çalışmıştı. minik kızı alışveriş yapmaya aşıktı resmen. Kızına tatlı tatlı gülüp "Daha gelmelerine çok var istediğin kadar hediye alabilirsin kuzum. Hem belki arada sana da alırız." demiş ve kızının yapamadığı göz kırpmayı yapmıştı. Meriç tatlı ailesine gülümseyip kendilerine bakan konukların üzerinde göz gezdirdi. Hepsi halinden memnun görünüyordu. 

Bir saat daha süren partinin ardından herkes evine dağılmıştı. Meriç ve Nisa akşam yemeğine kadar odalarına çıkmak istemişti. Odasına gelen çift yorgunlukla yatağa atladılar. Meriç hemen Nisa'nın elbisesini sıyırıp bebeklerini hissetmek adına elini göbeğinde gezdirdi. 

"Benim minik bebeklerim nasılsınız bakalım?" 

Karısının göbeğine bir öpücük bırakıp elbisesini düzeltti. Sıra karısıyla ilgilenmeye gelmişti. yüzünün her yerine öpücük kondurup dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. 

"Bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin." 

Nisa utanarak yüzünü sakladı. Meriç karısının elma yanaklarına birer buse kondurup sıkıca sarıldı. 

   Evet Meriç Ve Nisa'nın mutlu geleceğinden küçük bir kesitle karşınızdayım. Umarım kitabı kütüphanenizden çıkarmamışsınızdır. İleri ki özel bölümlerde görüşmek üzere hoşçakalın🤗🤗🤗❤❤💛

HERKESİN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN. BÜYÜKLERİMİN ELLERİNDEN KÜÇÜKLERİMİN GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM.

Mafyanın AşkıKde žijí příběhy. Začni objevovat