22.Bölüm

30.4K 1K 378
                                    


      İthaf;Bu bölümü bütün okuyuculara ithaf etmek istiyorum

      İyi Okumalar🐰

     Yazardan

  Meriç karısını kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissetti. Bu işe dur demesi lazımdı. Hemen Giray Bey'in önüne geçip durmasını sağladı.

"ÇEKİL LAN ÖNÜMDEN!"

Meriç Giray Bey'in kükremesene aldırmadan endişeli sesiyle konuşmaya başladı.

"Nisa'yı götüremezsiniz. İzin vermiyorum"

Giray Bey'in sinirleri daha da artarken ne olacağını düşünmeden Meriç'i sert bir şekilde ittirdi.  Meriç bir anlık boşlukla ittirmenin şiddetiyle yere düşüp kafasını kapının metal kısmına çarptı.

Nisa çığlık atıp babasının elinden kurtulmak için çırpınmaya başladı. Meriç'in başının arkasından oluk oluk kan akıyordu.

Giray Bey kızını sürüklemeye çalışıp kapıya doğru adımlar attı. Nisa babasının koluna elini dolayıp "Baba ne olur yardım edeyim. Sonra götürürsün beni" dedi göz yaşları içinde. Giray Bey kızının ağlamasına dayanamayıp başını olumlu anlamda sallayarak elini kolundan çekti.

Nisa hemen Meriç'in yanına gidip koluna girdi. Üst kata odalarına çıkaracaktı.  Merdivenlerden çıkarken telefonunu cebinden çıkardı.
Çağrı'nın numarasına tıklayıp hemen buraya bir doktorla gelmesi gerektiğini söyleyen bir mesaj attı. Bu sırada odalarına gelmişlerdi. Meriç'i yatağın üzerine oturtup giyinme odasından bir tişörtünü alarak Meriç'in başına bastırdı. Bunları yaparken göz yaşları akmaya devam ediyordu.

Meriç zorla ellerini kaldırıp Nisa'nın yanaklarına koydu. Dayanamıyordu incilerinin dökülmesine. Kısık ve acılı sesiyle "Ağlama" dedi. Nisa bakışlarını kocasının gözlerine çıkardı. Seviyordu geçmişte her ne olmuşsa unutmuştu. Ama yine mutlu olamamışlardı.

"Özür dilerim"

Nisa'nın sesi çok kısık çıkmıştı.

"Dileme. Senin hiçbir suçun yok. Bütün suç ben de. Senin tehdit etmeyip normal bir şekilde karşına çıkmam gerekiyordu ama olmadı dayanamadım başka erkeklerin sana bakmasına"

Meriç zorla da olsa biraz doğrulup karısına sarıldı. Nisa da boşta kalan elini kocasının boynuna doladı başımdaki yaraya dikkat ederek. Nisa kocasının yanağına bir öpücük kondurup fısıltıyla konuştu.

"Boşancak mıy-"

Meriç karısının sözünü tamamlamasına izin vermeyip dudaklarını dudaklarına kapattı. Minik bir buse kondurup "Sakın. Sakın tamamlama onu. Öyle bir şeyin olmasına asla izin vermeyeceğim" dedi. 

Nisa başını yere eğdi. Babasını çok iyi tanıyordu. Dediğini ne olursa olsun yapardı. Buna kendisi bile engel olamazdı. Göz yaşları daha da arttı. Kocasının kulağına fısıltıyla "Seni çok seviyorum" dedi.

Meriç'in sol gözünden yanağına bir yaş süzüldü. Nisa'nın babası ve Çağrı odaya girdi. Giray Bey hemen kızının kolundan tutup ayağa kaldırdı ve kapıya doğru sürüklemeye başladı. 

İkisinin sonu muydu bu? Her şey bitmiş miydi? Meriç ne kadar boşanmayacağız desede Nisa babasının aklındaki her şeyi yaptığını biliyordu. Söz ağızdan bir kere çıkar sözüne aşırı bağlıydı. Belki de ikisi artık bir araya gelemeyecekti. Ya da arkadaş ortamında bir iki defa görüşebilirlerdi.

Nisa göz yaşlarına aldırmadan kapıdan çıkmadan önce Meriç'den gözlerini ayırmadan gülümsedi. Meriç de gözündeki yaşlarla aynı karşılığı verdi. Bir seven daha ayrılmak zorunda kalmıştı buruk gülümsemelerle. Kimse bilmiyordu gelecekte neler olacağını. Zaten Giray Bey bilseydi yaparmıydı böyle bir şey?

Mafyanın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin