Mafyanın Aşkı

14.Bölüm

       Yazardan

Nisa büyük bir şaşkınlık yaşarken bunun nasıl olabileceğini düşünüyordu. Ne Meriç'le ne de başkasıyla hiç birlikte olmamıştı ki.

Meriç'in hali Nisa'dan daha da kötüydü. Doktorun dedikleri içinde kocaman bir yıkım oluştururken dış dünyaya karşı kendini kapatmıştı. Kulakları hiçbir ses duymazken görüntüleri de bulanık görüyordu. Bu olanlara anlam veremiyordu. Daha Nisa'yla hiç birlikte olmamışken Nisa nasıl hamile kalabilirdi ki?

Aklına düşen şeylerle genç adam hızla yerinden kalktı. Nisa ona ihanet edip başka biriyle birlikte olmamıştı değil mi?

Meriç büyük bir sinirle Nisa'nın kolundan tutup sürüklemeye başladı. Şu an aklıyla değil siniriyle hareket ediyordu. Gerçi aklıyla hareket etse de Nisa'ya zarar verirdi,ama daha az zarar verirdi.

Nisa hamile olmanın şaşkınlığını yaşarken kolundan tutulup sürüklenmesiyle birazcık kendine gelir gibi oldu. Hamile olması mümkün değildi. Kesinlikle testlerde bir karışıklık olmuştu.  

Kolunu acısı gün yüzüne çıkınca inledi ve "Bırak kolumu Meriç" dedi.

Meriç Nisa'nın dediklerini duyamayacak kadar sinirliydi. Duysa da pek bir şey değişmezdi ama belki Nisa'nın gözlerine bakarsa biraz yumuşardı.

Meriç'in siniri her saniye artarken artık Nisa kolunun acısını hissedemez olmuştu. Kolu uyuşmuştu.

Arabanın yanına varmalarıyla Meriç Nisa'yı ön koltuğa fırlattı. Nisa dengesini sağlayamayınca kafası direksiyona çarptı ve kırmızı sıvı Nisa'nın anlından akmaya başladı.

Bu adama ne olmuştu böyle? İlk tanıştıklarında sert sesini falan duymuştu ama hiç bu haliyle karşılaşmamıştı.

Meriç sürücü koltuğuna bindi ve hızla  arabayı çalıştırdı. Nisa kendisine nasıl ihanet ederdi?

Yarım saatlik yol 5 dakikada bitmiş ikili evlerine gelmişlerdi.

Meriç hızla arabadan inip Nisa'yı da kolundan tutarak indirdi. Nisa bu olmayan ihanetin cezasını çekecekti. Eve girdiklerinde Meriç Nisa'yı bodrum katına doğru sürükledi.

Bodrum katında küçücük camı dışında bir şeyi olmayan odaya sürüklenerek giren Nisa korkuyla Meriç'e baktı.

Meriç Nisa'yı hızla yere itti. Nisa yüz üstü yere düşerken dizlerin bir sızı hissetti. Ne olmuştu bu adama?

"SEN NASIL BANA İHANET EDERSİN?! SENİN FARKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜM AMA SEN DE DİĞER KADINLAR GİBİ TAM BİR SÜRTÜKMÜŞSÜN"

Meriç ileride pişman olacağını bilmeden içindekileri kükreyerek boşalttı. Nisa duyduklarıyla şaşırıp kalırken gözündeki yaşlarla ittirildiği yerden kalktı. Bunları hiç hak etmiyordu.

Meriç sinirini alamayıp ayağa kalkan kadına bir tokat attı. Nisa tokadın etkisiyle tekrar yere düşerken yanağı kıpkırmızı olmuş ve ağzında metalimsi bir tat vardı.

Meriç tiksinir bakışlarını Nisa'ya atıp karanlık odada onu tek başına bıraktı. Ne bu kadını bırakabiliyordu ne de ihanetini kaldırabiliyordu.

Meriç evin duvarlarının üzerine geldiğini anlayıp kendini dışarıya attı. Hızla arabaya binip kendine ait bara doğru sürmeye başladı.

Nisa ağzından gelen kanları elinin tersiyle silip tekrara ayağa kalktı. Bu oda çok karanlıktı ve asla bu odada kalamazdı. Kapının önüne gelip kapıyı yumruklamaya başladı.

"Meriç lütfen çıkar beni burdan"

"Meriç"

"Ben kimseyle birlikte olmadım. Sana da ihanet etmedim lütfen çıkar beni"