Final

41.3K 1.1K 426
                                    


İyi Okumalar💖

Nisa'dan

Babam ve karşımdaki kadının üzerinde bakışlarımı gezdirdim. Bir kaç dakika önce sorduğum soruyu babam tınlamamış beni hafif sağa kaydırarak kadınla birlikte salona geçmişti. Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz adımlarımı salona ilerletip karşılarına oturmuştum. Soru dolu bakışlarım babamın üzerinde gezinirken babam gözlerini sürekli benden kaçırıyordu.

Meriç'in elimi tutmasıyla bakışlarım yan tarafıma kaydı. Gözleriyle bana 'Ne oluyor?' diyordu. Bilmiyorum dercesine omuzlarımı kaldırıp indirdim. Bakışlarımın odağı tekrar babam olurken hafifçe boğazımı temizledim.

"Baba?"

Soru dolu sesim babama ulaşınca yavaş bir şekilde başını bana çevirmişti. Sıkıntılı bir hali vardı. Derin nefesinin ardından konuşmaya başladım.

"Bak kızım öncelikle ne olursa olsun çok fazla tepki vermemeni istiyorum. Eğer vereceksen bile karnındaki bebeğini düşün"

İçimi bir korku kaplamıştı. Ne olmuş olabilirdi ki?

"Bu yanımdaki kadın senin annen kızım"

Ağzım şaşkınlıktan beş karış açılırken gözlerim dolmaya başlamıştı. Ne demişti o?

'Bu yanımdaki kadın senin annen'

Gözümden bir damla yaş akarken hızla ayağa kalktım. Bu kalkış gözümü karartıp başımı döndürmüştü. Sendelediğimi gören Meriç hızla yanıma gelmişti.

"Nisa iyi misin?"

Bu soruya şu anda cevap veremiyordum. Kendimde konuşacak gücü bulamıyordum. Baş dönmem artarken içimden bayılmayı diliyordum. Bir süre bu olanlardan kaçabilirdim bayılırsam. Hem yanımda Meriç vardı. Bana da bebeğime de bir şey olmasına izin vermezdi. Bu bilmişlikle kendimi karanlığa bıraktım.

● ● ●

Bilincim yerine gelirken gözlerimi açmak istememiştim. Kulağıma bir kadın sesi geliyordu.

"Nisa kızım...seni ne kadar özlediğimi bir bilsen (hıçkırık) s-seni bırakıp gittiğim için özür dilerim. Lütfen beni affet kızım. Son bir kaç ay önce kanser olduğumu öğrendim. Tedavim pek olumlu geçmedi kızım. Bir iki aya kalmaz ölürmüşüm. Doktorlar öyle söylüyor. Lütfen beni affette iki ay boyunca seni bol bol öpeyim,mis kokunu içime çekeyim,sana doya doya sarılayım kızım"

Duyduklarımdan sonra kapalı olan gözlerimden bir yaş akmıştı. Gözlerimin açılmasına izin verirken yanımda oturan ağlayan kadına baktım. Anne demek istiyordum ama olmuyordu. Çıkmıyordu o kelime ağzımdan. Boğazımı temizleyip "Ağlama" dedim. Sonuna anne eklemem gerekiyordu. Yapabilirdim bunu.

Benim sesimi duyunca daha fazla ağlamaya başlamıştı. Gözlerim anında dolarken elini tuttum ve karnıma götürdüm.

"Torunun sen ağlayınca üzülüyor...a-anne"

Anne dememle hemen başını yerden kaldırıp gözlerimin içine bakmıştı. Gözlerinin içi mutlulukla parlarken kollarını bana sardı.

Huzur vardı bu kollarda. Burnuma dolan mis kokuda da huzur vardı. Kapınım açılmasıyla benden ayrıldı. Yeni fark ediyordum ki odamdaydım. Meriç hızla yanıma gelip oturdu. O buraya girer girmez zaten annem kalkıp kapıya doğru yürümüştü. Meriç'in kaslı kolları vücuduma dolanırken saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

Kendimi geri çekip masum masum yüzüne baktım.

"Meriç"

"Efendim birtanem"

Mafyanın AşkıМесто, где живут истории. Откройте их для себя