Natrador'a Doğru

418 26 2
                                    

Hepinize minnet borçluyum dostlarım. Sizler benim için canlarınızı feda ettiniz. Hepiniz sağolun."

Treyny bu cümleleri söylerken, diğerleri hem onu dinliyor, hem de eğleniyordular. Bir gece önce büyük bir zafer almışlardı. Bir çoğu için bu zafer, Amelsis'e karşı alınmış zaferler gibiydi.

"Ordular buluşuyor," diyordu cücelerden biri.

"Yeniden beraberiz, yıllar önceki gibi," diyordu Ulys.

Ve diğerleri... Hepsi aynı şeyleri söylüyor, aynı şeyleri düşünüyordular. Bir tek Gren katılamıyordu onların bu büyük keyfine.

Bir kenara oturup, yaptıklarını ve yapabileceklerini düşünüyor ; bazen kendinden iğreniyor, bazense çaresizliğinden yakınıyordu.

"Şeham haklı," diyordu kendi kendine. "Ölüm meleklerinden kaçmak için Amelsis'e yalvaracağım. Bu berbat bir şey. Hayatımı bir katile borçlu olmak."

"Ama," diyordu sonra. "Boş yere ölebilirim. Nedenini bile bilmeden, eski zamanlardan gelme yaratıkların elleri arasında ölemem... Ölemem!"

"Ölmek zorunda değilsin," dedi bir kadın sesi. Bu Şeham'dı.

Gren dönüp ona baktı. Gülümsüyordu.

"Ne yapacağımı bilmiyorum Şeham."

"Ölme," dedi Şeham. "Haklısın, yersiz yere bağırdım sana. Ama kabul et : Benim ırkdaşlarım da o yaratıktan zarar gördüler. Bir çok kişi o savaşta katledildi. Ama senin ölüm meleklerine hedef olman, bu garip geliyor bana."

"Bana da," dedi Gren. "Ben basit bir büyücüyüm. Hatta büyücü bile olamadım tam. Ama onlar bana gelip, onlara zarar verebilecek herkesi öldüreceklerini söylediler."

"Bu garip," dedi Şeham. Sen ne yapabilirsin ki?"

"Bilmiyorum."

Şeham dönüp etrafına bakındı, sonra Gren'e dikerek gözlerini,

"Şimdi ne yapacaksın?" dedi.

Gren kendi isteği dışında, onun gözlerine bakarak konuştu,

"Önce ustama gideceğim, Natrador'a. Onun bana yardım etmesini umuyorum."

"Ben de," dedi Şeham.

O sıra Treyny'nin sesi geldi,

"Haydi Gren. Hızlı olmalıyız."

Gren ayağa kalktı, Şeham'ın büyülü gözlerine bir kez daha bakarak,

"Sen çok iyisin," dedi.

Kız sadece gülümsedi ; Gren yavaş adımlarla kapıya yöneldi. O sıra Gerstan'ı gördü. Genç adam Gren'e doğru yaklaştı.

"Gidiyor musun Gren?"

Gren başıyla onayladı.

"Sana hayatımı borçluyum Gren. Ve bunu ödemek isterim. Eğer müsaitsen ülkeme gel. Orada seni ağarlamama izin ver."

"Eğer dediğin gibi olsaydım mutlaka gelirdim."

"Olsun, Başka bir zaman kesin gelirsin. Uzun yıllar var önümüzde."

Gren cevap vermedi, Gerstan'ın omzunu sıkarak,

"Görüşürüz dostum," dedi.

"Görüşürüz kurtarıcım," dedi Gerstan.

"Haydi Gren," diye bağırdı Treyny.

Gren biraz daha hızlanarak, ve gördüğü herkese selam vererek kapıya yöneldi. Oraya vardığında, konuşan Farag ve Treyny'i gördü.

Ölüm MelekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin