kırk altı

89.1K 6K 2.5K
                                    

Medya: Nil

🌈

3 ay sonra...

Yeni okul yılının ilk günü gelip çatmıştı.

Şaka maka 12. sınıf olmuştum, olmuştuk. Son günü fazlasıyla olaylı biten 11. sınıfın ardından tatil hepimize iyi gelmişti. Dinlenmiş, kendimizi toparlamıştık. En çokta ben. İlişkiler konusunda dersler çıkarmıştım. Arkadaşlık bağlarımı kuvvetlendirmiştim. Biraz hayata bakış açımı değiştirmiştim aslında. Lise sona geçmem hem yaşımı hem ruhumu büyütmüştü.

Tatilde hepimiz için değişen şeyler olmuştu elbet.

Ben ilk bir ayımı köyde geçirmiştim. O bayır senin bu bayır benim diyerek inek kankalarımla takılmıştım. Döndükten sonra çok bir şey yaptığım söylenemezdi. Biraz ders çalışmış, biraz ailemle vakit geçirmiştim. Üç ay boyunca Ilgaz ve Yüsra'yla iletişim halinde olmuştuk. Hatta onlarla buluşma fırsatı bile elde etmiştim ama göremediğim biri vardı. Soner. Onunla o akşamdan sonra hiç görüşmemiştik. Görüşememiştik daha doğrusu.

Babası onu basketbol eğitimi için bir kursa yazdırmıştı ve Soner'in tatil boyunca başını kaşıyacak vakti olmamıştı. Her gün gruba yazdığı isyankar mesajları okuyup gülmüştüm. Bir gece ansızın gülerken fark etmiştim... Onu özlemiştim. Üç ay boyunca yaptığı itiraf aklımın bir köşesini hep kurcalamıştı. Duygularının farkındaydım aslında. İtiraf edeceğini anlamıştım ama yine de... Şaşırmıştım işte. Çünkü o Soner'di. İlk karşılaşmamızda teşekkür etmediği için beni şaşkınlık içinde bırakan, kendine gıcık eden Soner...

Bu tatil boyunca zor da olsa mutlu olmayı başaran isimlerden biri Ilgaz'dı. Saçıyla birlikte ailesi tarafından bileğine vurulan prangalardan kurtulmuştu. Her ne kadar saçlarına kıydığı için ona kızsam da... Ailesi onun saçlarını kestiğini gördüğü ilk an benim gibi şoka girmiş. Dinlemek istemişler oğullarını. Ilgaz uzun uzadıya anlatmış bu sefer. Artık hislerini insanlara söylemekten çekinmeyeceğinden, bunu yaparken ailesini utandıracak herhangi bir harekette bulunmayacağından bahsetmiş. Ve onu çok sıktıkları birkaç konuyu dile getirmiş. Annesi oğulunu kaybedeceğini anladığından mıdır bilinmez eskisi gibi sert çıkışmamış, kabullenmiş. Fakat babası tavrını korumaya devam etmiş, asla kabullenmemiş. Ilgaz ona üzülmekten ziyade bir tarafı ikna ettiği için sevinmişti. Annesi sayesinde bazı konularda ortak paydada buluşabilmişler. Hala en anlayışlı aile oldukları söylenemez ama en azından Ilgaz'ı dakika başı arayıp kontrol etmiyorlar.

Ailesinden sonra Ilgaz bize de açmıştı duygularını, derdini. Söylediğinde ben bildiğim ve onu kırmak istemediğim için büyük bir tepki vermemiştim. Anlayışla karşılamıştım. Ama Yüsra baya dövecek olmuştu. Çektiği sıkıntıları dinledikçe onu, onlara söylemediği için dövmek istemişti. Ilgaz, Okan'ı öne sürerek onu durdurmuştu. Soner ise sakin karşılayan taraftı. Söylememe sebebini anladığını belirterek destek olmuştu Ilgaz'a. Üçü de birbirinden gönül işlerini saklamışlardı, anlattıklarında birbirlerine kızmaya hakları yoktu sonuçta. Bunu anlayıp konuyu çok uzatmadan tatlıya bağlamıştılar.

Ilgaz ve Çağlar... Beni büyük şoka uğratan ikiliydi. Meğerse bizimki hislerini onun sayesinde fark etmiş. Onunla çok konuşmak istemiş ama ailesinden ve üzerindeki baskıdan dolayı konuşamamış. Oyunumuz ortaya çıktıktan sonra onunla konuşmak için gelen Çağlar'ı ise geri çevirmek zorunda kalmış. Tatilde buluşup bu konuları tatlıya bağladılar. Şu an araları çok iyiydi. Birbirlerini çok iyi anlıyorlardı çünkü. Ilgaz için bizden daha büyük bir destekçiydi Çağlar. Birinin ona gerçek anlamda iyi geldiğini bilmek beni mutlu ediyordu. Ancak sonradan öğrendik ki Çağlar'ın babasının tayini çıkmış. Son yılda bizim okulda olamayacaktı. Bu bile ikisi için bir engel değildi. Çağlar Ilgaz'a ulaşabildiği, Ilgaz hislerini özgürce söyleyebildiği için mutluydu.

GÖSTERMELİK SEVGİLİ | Texting ✔Where stories live. Discover now