~42.Bölüm~

8.6K 509 160
                                    

Beklettiğim için özür dilerim arkadaşlar. Buyurunuz, bölümünüz. Keyifli okumalar :)

---------------

Şoktan çıktığımda kısa sürede Umut'tan uzaklaşıp yüzüne tokadı basmıştım. Onun başı yana düşerken ben sinirden burnumdan soluyordum. Ellerim yumruk haline gelmiş, ateş saçan gözlerim onun üzerindeydi.

Nasıl böyle bir şey yapabilmişti! Nasıl beni zorla öpmeye cüret ederdi! Tamam, belki nikâhlı kocamdı ama boşanma sürecinde bunu yapması tamamen benim duygularımı sabote etmek istemesinden sebepti. Başka hiçbir açıklaması yoktu bunun. Yoksa beni öpmeye meraklı olmadığına adım gibi emindim.

"Bir insan, bir insanın gözünde daha ne kadar küçülebilir ki!"diye öfkeyle konuştuğumda yüzü tekrar bana dönmüştü. Kaşları çatılmıştı. Ona tokat attığım için sinirlenmiş olmalıydı.

"Seni seviyorum diyorum, inanmıyorsun. Seni öpmek istediğimi, dokunmak istediğimi söylüyor ve uygulamaya koyuyorum, ona da inanmıyorsun. Ben sadece evliliğimi kurtarmanın peşindeyim Mucize. Ve bunun için de her şeyi göze alırım."deyip kararlı gözlerini gözlerime dikti. "Ölümü bile..."

Son cümlesi ile kanım dondu adeta ama Allah'tan çok belli etmedim.

"Bu evlilik yürümüyor Umut! Neden anlamak istemiyorsun! Devam etmek ikimize de zarar verecek. Bırak, ikimiz de yolumuzu çizelim. Ayrı ayrı..."deyip aynı kararlılıkla cevap versem de onun da benim de geri adım atmaya niyetimiz yoktu. "Bu kadar basit bir şeyi ölüme kadar getirmek saçmalıktan başka bir şey değil. Kendine gel ve sana yakışanı yap. Gerçek bir insan gibi yoluna devam et."

"Benim yolum seninle başladı. Eğer sen yolunu ayırırsan da benim için o yol bitmiştir artık. Devam edemem hiçbir şeye, hayata. Ölüm benim için daha sevimli olur. Benim seçimim de bu. Herkesin farklı tercihleri var işte gülüm, yapacak bir şey yok."

"Sen sadece duygu sömürüsü yapıp benim vicdanımla oynamaya çalışıyorsun! Ne olacaktı sanıyorsun? Sen beni kendini öldürmekle tehdit edeceksin, duygu sömürüsü yapacaksın, ben de vicdana gelip aman Umut beyimizin bir yeri incinmesin deyip senin kollarına atlayacağım. Bunu mu bekliyorsun?"

Umut acı bir şekilde güldü.

"Güzel taktikmiş."dedikten sonra donuk bakışlarını üzerime kilitledi. "Ama ben böyle bir şey yapmam. Annemden ayrıldıktan sonra hayata küstüm. Anneme benzetip sevdiğim kadını da kaybedersem benim için yaşamanın pek bir anlamı olmayacak. Yaşayan ölü gibi düşün. Her gün dua ederim Allah'a. Bir an önce canımı alması için. Senden sonra benim için en büyük ödül bu olur."

"Kes şunu Umut!"diye istemsizce bağırdım. Sinirden gözlerim dolmuştu. Umut ise donuk bakışlarla bakmaya devam ediyordu.

"Ne oldu, ağır mı geldi? Eğer bu kadar kolay boşanmaktan söz ediyorsan ölümümle de bu kadar ilgilenme Mucize. Seninle birlikte ne kadar zor olsa da hayata tutunmuştum bir şekilde. Senden sonra tutunacak bir dalım olmayacağına göre bence çözümüm gayet mantıklı."

"Bana duygusal baskı yapma Umut. Ayrıca ne demek tutunacak bir dalım yok? Allah var Allah!"

Daha fazla konuşacak gücü bulamamıştım kendimde. Bu yüzden söylemek istediklerimi yutup susmuştum. Bunun üzerine Umut bunu fırsat bilip usul usul yaklaştı bana. Aramıza çok az mesafe bırakarak gözlerimin en derinine baktı.

"Çok fazla hata yaptım, seni çok kırdım, çok incittim, hepsini biliyorum ama ne olur, izin ver, hepsini düzelteyim. Hatalarımı telafi edeyim. Tüm kırıkları onarayım. Yeter ki acele karar verme. Yoksa çok pişman olursun Mucize. Neden biliyor musun? Çünkü hâlâ bana aşıksın. İleride ayrıldığımız için çok acı çekeceksin. Şimdi fırsatımız varken kaldıralım üzerimizdeki tüm enkazları."

ADI MUCİZE OLSUNWhere stories live. Discover now