27. Bölüm "FİNAL"

15.3K 625 23
                                    

Birkaç ay sonra...

Burcuyla birbirimize bakıp bakıp duygulanıyorduk. Zaman ne çabuk geçmişti. Daha dün sabahları onu uyandırmak için bir sürahi suyu başından aşağı döküyordum. Şimdi... Şimdi evleniyordu! Hüzünlü düşüncelerimle burcunun çığlığı ile vedalaştım.
"AUW! ACITTIN!" diyerek kuaföre çemkirdi.
"Afedersiniz..." dedi kuaför mahçup bir şekilde ve saçını daha nazik taramaya devam etti. Burcu istediği modeli tarif ederken bende makyaj koltuğuna oturdum. Toprak tonu hafif bir makyaj yaptırdım. Burcunun şantajı ile de kırmızı bir ruj sürdürdük. Giyinmek için üst kata çıkacakken Burak ve Aras içeri girdiler. Burak gülümseyerek yanıma geldi ,alnımı öptü ve 'çok güzelsin' diye kulağıma fısıldadı. Aras burcuyu görünce duygulandı ve gözleri doldu. Burak da fırsatı kaçırmayıp dalga geçti.

Kuaförde işimiz bitmişti. Kır düğünü olacağı için ince uzun elbiselerinizi giyip hesabı da ödeyerek çıktık.
"Burcu gelin dışında kimse beyaz giymez ben niye beyaz giyiyorum?!" dedim.
"Sen kimse misin?" dedi.
"Ya ne alaka şimdi??"
Burcu göz devirerek sus işareti yaptı.
Sahile geldiğimizde her şey tamamdı. Bir kaç dakika sonra herkes gelince tören başlayacaktı.
Meltem yanımıza koşarak geldi. "Burcu! Çok güzelsin yaaa!" dedi.
"Sendeeee!" diyerek melteme sarıldı. "Her şey tamam değil mi? Bir eksik yok?" dedi merakla Burcu.
"Halettim ben her şeyi merak etme sen." dedi.

Meltem giriş müziğini ayarladı.
"Sıra bizde." dedi Aras burcuya bakarak. Aras burcunun yanına geldi ve belinden  tuttu. Sahilde yürümeye başladıklarında burcunun elbisesinin arkasını tutarak kaldırdım. Bir yandan da gözlerim Burak'ı arıyordu. Kuaförden sonra hemen döneceğim dediğinden beri görmemiştim. Nikah memurunun yanına geldiğimizde elbiseyi bırakıp kenara geçtim. O sırada Burak hızla yanıma geldi. Sinirle koluna vurdum "Nerdesin sen!?"
"Güvenlikle uğraşıyordum ufak bir sorun çıktı." Dedi.
Nikah memuru soruyu sormadan Burcu ve Aras aynı anda 'EVET' dediler. Memur gülümseyerek bize döndü. Aynı şekilde bizde evet dedik ve alkışlarla imzamızı attık. Nikah memuru mikrofonu aldı "Değerli misafirler henüz sorularım bitmedi" dedi.
Aras burcuya 'noluyor' derce bakıyordu.
Nikah memuruna "Bir sorun mu var?" dedim.
Gülümsedi "Siz Çağla Kösem, hastalıkta sağlıkta; iyi günde kötü günde Burak Baysalla evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" dedi.
"Ne?" dedim. Buraka döndüğümde Burak diz çöktü ve tek taşı doğrulttu. Millet Alkış ve çığlıklar atıyordu. Ellerimi ağzıma koydum. İnanamıyorum! Sevinçten ağlıyordum.
"EVET" dedim buraka sarılarak. Yüzüğü elime taktı ve yanaklarımdan süzülen yaşları sildi. "Benimleyken asla ağlamayacaksın, seni asla ağlatmayacağım." dedi gülümseyerek ve dudaklarıyla dudaklarımın üstünü örttü. Burcu konfeti patlattı ve gülerek kalabalığa baktım. O sırada oturan konukların arasından annem ve babamı görmüştüm. Ayağa kalkarak buraya doğru geliyorlardı. Ne? Ama...
Annem gülümseyerek ellerimi tuttu.
"Biz babanla ayrı olabiliriz, farklı hayatlarımız olabilir... ama sen ne olursa olsun bizim kızımızsın. Seni çok seviyoruz Çağla'm." dedi. Babama saçlarımı okşayarak "Hep mutlu ol kızım." dedi ve Buraka bakarak "Biz onu mutlu edemedik, iyi bir anne baba olamadık ama sen iyi bir eş ol, kızıma iyi bak." dedi. Burak gülümsedi "Merak etmeyin efendim." dedi.
Babam başını sallayarak Burak'ın omzuna elini koydu ve annemle Birlikte yanımızdan ayrıldılar. Meltem müziği açtı ve çiftler dans etmeye başladı.
Burak elini belime koydu. Slow müziğe eşlik ederek hafifçe sallandık. "Hayatımın en güzel günü." dedim.
"Benimde..." dedi şefkatle bakarak.
"Şimdi biz evleniyor muyuz?" dedim inanamayarak.
Başını salladı. "Seni seviyorum Çağla Kösem" dedi ellerini yanaklarımda gezdirirken.
"Seni seviyorum Burak Baysal." dedim dudaklarına uzanarak.

Yeni AsistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin