"şirket lee jihoon'a sahip."

317 29 22
                                    

eğlence sektörü değişkendir. kaybetmek ve kazanmak üzerine kurulu zorlu bir mücadeledir.

kwon soonyoung'a sorsanız bu gerçeğe burun kıvırır çünkü kore'nin en ünlü dansçısı olmadan önceki zorlu yaşamını belleğinden sileli çok oluyor. işler onun için her zaman tıkırında. en azından skandalı çıkana kadar.

onunla aynı şirkette olan lee jihoon da uzun süredir bu sektörde. kore'nin önde gelen yapımcılarından biri. eski ve yeni birçok ünlü sanatçıyla işi var. kwon soonyoung'un skandalı çıkana kadar sakin hayatından oldukça memnundu.

• • •

"şirket onu kaybedemez jihoon!" choi seungcheol'ün çıldırmasına ramak kalmıştı. sakinleşmek adına masadan destek alarak sandalyesine oturdu ve karşısında yayılmış vaziyette oturan lee jihoon'a dikti gözlerini. 'herif ağzını açmaya tenezzül bile etmiyor!'

kullanmak istemediği ama mecbur bırakıldığı son taşı ortaya atma zamanı gelmişti. korksa da oturuşunu düzeltip öksürdü. "şirketinin batmasını mı istiyorsun?"

jihoon'un tavandaki bakışları anında seungcheol'ü buldu. "siktiğimin şirketi bir dansçı kaybettik diye batmaz. ne saçmalıyorsun! sponsoru falan mısın?" suratını gören onun birini öldürmek üzere olduğunu düşünürdü. seungcheol gergince yutkunup ayaklandı ve jihoon'un yanına ilişti.

"böyle yapma jihoon-ah! adamın sponsoru falan yok. asıl nokta da bu zaten! saf yeteneğiyle buralara kadar geldi ve hep bu şirketteydi. neredeyse tüm ülke onun fanı, uluslararası ününden bahsetmiyorum bile. bu skandalı kolayca atlatmasına yardım edersek daha bile iyi olacak!"

jihoon onun yanında oturmasına katlanamıyormuş gibi koltuktan kalkıp etrafta gezinmeye başladı. bazen bu şirket ona büyük bir yükmüş gibi geliyordu. tek istediği şarkı yapmak ve sakin yaşamını sürdürmekti. ta en başında choi seungcheol'ü başa koymasının sebebi böyle saçma sorumluluklardan uzak durmak içindi. şimdi ne oluyordu da dansçının biri için kafasını şişiriyordu?

"ona şarkı yapmayacağım." dedi en sonunda.

tabii ki kwon soonyoung'u tanıyordu. dallamanın tekiydi. pervasız bir hayat sürüyordu ve bu zamana kadar skandalı çıkmaması bile büyük bir başarıydı.

"dur ya! nedenini söyle bari!"

seungcheol'e bakmadan önce gözlerini devirip "çünkü yeteneği yok." dedi. köşeye bıraktığı şapkayı kafasına geçirdi ve maskesiyle suratını örtüp odadan çıktı.

tam o sırada kwon soonyoung da choi seungcheol'le olan görüşmesi için şirketteydi. jihoon karşıdan ona doğru yürüyen bedeni gördüğünde şansına küfredip tanınmamak için kafasını iyice eğdi ve adımlarını hızlandırdı. tek etkileşimleri birbirine hafifçe değen omuzlarıydı, saniyelikti.

soonyoung aceleyle choi seuncgheol'ün kapısını açıp içeri girdiğinde "hyung!" diye bir ses yankılandı koridorda. ardından kapı sertçe kapandı.

seungcheol onun bu kadar erken gelmesini beklemiyordu. jihoon'la karşılaşmış olma ihtimalini düşündüğünde gergince kapanan kapıya bir göz attıktan sonra koltuktan kalkıp kendine çekidüzen verdi. yönetici görünüşünü tekrar kazandığında masasındaki yerini aldı ve ciddi bir tonda "otur." dedi.

bir tuhaflık olduğunu anlayan soonyoung sakince oturdu.

"dün gece neredeydin?"

soonyoung afalladı. kısa bir bocalamanın ardından bilindik gülümsemesini takınıp "başkan özel hayatımı neden merak ediyor?" diye sordu.

seungcheol jihoon'la geçen berbat konuşmasında tüm enerjisini ve sabrını tüketmişti. artık katlanamıyormuş gibi önündeki tableti soonyoung'a tabir yerindeyse fırlattı.

"özel hayatmış!"

gizlice çekilmiş videoda suratı görünmeyen kişinin ağzını yiyen adam kwon soonyoung'dan başkası değildi.

"siktir." diye mırıldandı soonyoung.

seungcheol "aynen öyle!" diye kükredi. bu korkunç halini şirketteki kıdemliler neredeyse hiç görmezlerdi. bu yüzden soonyoung'u ölümüne şaşırttı.

dakikalar süren sessizliği soonyoung'un garip kahkahası bozdu. "vay, demek buraya kadarmış." dedi. bu günün geleceğini biliyormuş gibiydi. "şirket benimle ne yapmayı düşünüyor? çıkıp özür mü dileyeyim?"

"ne düşünüyorsun?" seungcheol ona tuhafça baktı.

"özür dilemeyeceğim. fanlarım bunu kabul edemiyorlarsa önemli değil. nefret hele hiç umurumda değil. artık şirketin arkamda olmadığını, beni attığınızı falan duyurursunuz." kalkmaya yeltendiğinde seungcheol "buraya nasıl geldiğini unuttun mu?" diye sordu. soonyoung'un suratı bomboştu. alayın izi dahi kalmamıştı.

"özel hayatın benim umurumda değil, istediğinle istediğini yap. ama senin umurunda olması gereken bazı şeyler var." kalktığı koltuğu işaret etti. "otur."

"dokuz yıldır buradasın, seni senden bile iyi tanıyorum. o yüzden bana beylik laflar etmeye kalkışma. kariyerine ve fanlarına ne kadar bağlı olduğunu biliyorum. işsizin teki adamın biriyle öpüştüğün bir video çekti diye her şeyi çöpe atacak biri değilsin sen."

soonyoung bunalımlı ifadesiyle gözlerini ona dikti. "ne yapacağım o zaman?"

"vokal eğitimlerini aksatma demiştim. nasıl gidiyor?"

açıkçası soonyoung o eğitimleri aksatmaya başlayalı çok oluyordu. gergince sırıttı.

"seni her zaman dansla öne sürdük, eğer sesini de kullanıp solo olarak çıkışını yaparsan insanlar skandalın üzerinde o kadar da çok durmazlar. her şey yoluna girdiğinde açılıp açılmamak sana kalmış." kaşlarını çatıp ekledi: "bunu doğru yaptığın sürece tabii."

"sesimin iyi olduğunu düşünmüyorum..."

"çalışanlara biraz araştırma yapmalarını söyledim. birkaç programda sesinle öne çıkmışsın."

"onlar varyete şovlardı..."

"bir şarkıyla çıkmanı bekleyenlerin yorumları %96 kadar."

bir süre dik dik birbirlerine baktılar. soonyoung sonunda pes etti. seungcheol'ü haklı buldu, sektörü bu kadar erken bırakmayı istemiyordu.

"skandalı örtmesi için çıkışımın harika olması gerekiyor. bu kadar kısa zamanda nasıl hızlı ve harika bir şarkı yapabiliriz ki?"

seungcheol iç çekti. "şirket lee jihoon'a sahip."

bu isim soonyoung'u şaşırttı. öncesinde pes etmemeyi seçmiş olsa da her an koşarak kaçabilirdi. bunun yerine umutsuzca somurtarak "benim gibi biriyle çalışmaz." dedi.

esasında seungcheol de imkansıza çabaladığını biliyordu. 'bir araya gelmeleri zor olacak...'

"yapman gereken tek şey onu ikna etmek."

soonyoung karşı çıkmak için ağzını araladığında o korkunç ifadenin tekrar seungcheol'ün suratında yer edindiğini gördü ve vazgeçti.

"elimden geleni yapacağım." dedi usulca.

hurry, scandals and couple of the year!Where stories live. Discover now