21. kötüyü çağırmayalım ama...

60 10 0
                                    

"yoon jeonghan'la olayınız ne?"

choi seungcheol sabahın bu saatinde jihoon'u burada beklemiyordu. ilk şoku atlattığında soruyu idrak etti, ikinci bir şok dalgasıyla ağzı şaşkınlıkla aralandı.

lee jihoon için insanlar böcek sürüsü gibiydiler. onlarla ilgilenmezdi, fırsatı varsa yoklarmış gibi davranırdı, uzak dururdu. hangi ara ilgilenir olmuştu?

"ne demek olayınız ne? olayımız mı varmış?"

"anlat dinliyorum."

seungcheol uzun zamandır onun bu ezici yanını görmediğinden biraz irkildi. yani jihoon gerçekten de farklı birine dönüşmemişti, yalnızca bastırıyordu.

bozuk bir suratla masadan kalkıp ön taraftaki koltuklardan birine geçtiğinde jihoon tüm ciddiyetiyle tam karşısına oturdu.

"nereden anladın?" uzatmaya gerek yoktu.

birkaç saat önce soonyoung yarı uyuklar vaziyette gevreğini kaşıklıyorken ona hyungunun kedisinin fotoğraflarını göstermişti ama o sıra jihoon'un dikkatini çok başka bir şey çekmişti. ayrıca pyry? aptal seungcheol her zaman bir evcil hayvanı olmasını ve adını da pyry koymayı isterdi! ancak poğaça hangi noktada dahil olmuştu bilmiyordu, jeonghan'ın işiydi herhalde.

iç çekti. tam olarak aptal yerine konmuştu, böyle hissediyordu. "sınırlı sayıda üretilen ve üzerine titrediğin top şu an nerede?"

"onu hatırlıyor musun!"

hakarete uğramış gibi doğruldu. sinirliydi ve bunu gizlemeye çalışmıyordu. "ben hediye etmiştim neden hatırlamayayım!"

seungcheol sanki koltuk eriyormuş gibi iyice içine çöktü. sonra konuşmaya başladı: evet, jeonghan'la hayli yakınlardı ve evet o çok değerli topu bir süredir kedinin oyuncağıydı. bu kısımları anlatıyorken kendini savunmak için "hediyeyi hediye etmek iyi bir davranıştır." diye geveledi. ancak hediye jihoon'un umuru dahilinde değildi. sınırlı sayıda üretilecek bir sürü top olacaktı, kapitalizm böyle bir şeydi.

"kısacası zor bir dönemden geçtiğimiz için, ayrıca soonyoung'un menajerler konusundaki tutumunu biliyorsun, en iyi seçenek jeonghan'dı. başka birine sıfırdan güvenecek ne vaktim ne de yüreğim vardı."

jihoon suratını buruşturdu. "ilişkin olduğunu daha ne kadar gizleyecektin?"

"gizlemiyordum ki." kaşları havalandı. "hiç sormadın."

haklıydı. jihoon biraz bozulsa da suratını çabuk toparladı. "yıllardır menajerlik yapma olayı peki, o yalan mıydı?"

"hayır, geçmişte gerçekten de önemli sanatçılarla ilgilendi. biz tanıştıktan kısa bir süre sonra mesleğe ara vermişti. soonyoung'la ilgili durumu ve benim yetişemediğimi biliyordu, yardım etmeyi önerdiğinde kabul ettim."

her şeyi öğrendikten sonra jihoon tüm bunları beklediğinden çabuk sindirdi. o geçmeyen öfkesine neler oluyordu hiçbir fikri yoktu ancak aklının bir köşesinde hala o ikisinin ilişkisini düşünüyordu. önceden olsa umursamazdı. choi seungcheol arkadaş diyebileceği tek kişi olmasına rağmen onunla o kadar da ilgili olmadığı gerçekti ve tüm o ilgisiz tavrı şimdi canını sıkmaya başlamıştı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 18 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

hurry, scandals and couple of the year!Where stories live. Discover now