yirmi sekizinci bölüm

3.5K 408 113
                                    

Hava kararmaya başlamışken Yoongi ve Jimin sonunda Yoongi'nine evine ulaşmışlardı.

Jimin, Yoongi'den ev adresini alır almaz Obur'u kedi taşıma çantasına koyup soluğu Yoongi'nin evinde almıştı. Yoongi kapıyı açar açmaz yaptığı ilk şey ateşine bakmak olmuş ve Yoongi'nin perişan halini görünce Obur'u evde bırakıp onu hastaneye götürmek olmuştu çünkü Jimin kendi başına bunun üstesinden gelemeyeceğini biliyordu.

Tüm yol boyunca içi içini yemişti çünkü Yoongi'nin hasta olmasında kendinin de oldukça payı vardı ve içini rahatlatmak için her şeyi yapardı.

Hastaneden ayrıldıktan sonra Jimin ilaçları da alıp Yoongi'yi evine getirdi. Ayakta durmak Yoongi'yi zorlamasa da Jimin büyüğünü kendine yaslayıp kapıyı öyle açtı.

"Hyung sen şimdi geç içeri yat, ben sana çorba yapayım."

Yoongi Jimin gelmeden önce yattığı kanepesine doğru ilerkerken söylendi. "Aç değilim Ji-"

"Hyung! Neden yatağına gitmiyorsun?" Yoongi tam oturacakken onu kolundan tutup kaldırdı. "Burada yatamazsın. Yatağına git hadi."

Yoongi güçsüz bir şekilde güldü. Belki Jimin'e belli etmek istemiyordu ama baya hastaydı ve onun kendisiyle ilgilenmesi hoşuna gidiyordu. "Neden kanepemde yatamıyorum? Seviyorum ben kanepemi, bizi ayıramazsın."

"Hyung." Jimin tek kaşını kaldırıp yüzüne kızgın bir ifade koymaya çalıştı ama bu hali Yoongi'yi sadece daha fazla güldürmüştü. Yoongi Jimin'i daha fazla yormak istemediği için odasına doğru yöneldi. Jimin de yanındaydı.

"Odama gidiyorum Jimin. Bana inanmıyor musun yoksa?"

"Ne alakası var hyung? Sadece odanın yerini öğrenmeye çalışıyorum. Çorbanı getireceğim ya?"

Yoongi önden Jimin de hemen arkasından Yoongi'nin odasına gittiler. Kapıyı açıp Obur'u Yoongi'nin yatağında görene kadar ikisi de kediyi unutmuşlardı.

"Seni yaramaz! Kalk bakalım Yoongi hyung-"

"Kalsın Jimin. Bana rahatsızlık vermez."

"Emin misin hyung? Rahatsız olmaz mısın?"

"Olmam."

"Ama-"

"Jimin kalsın istiyorum." Yoongi yatağa ilerleyip kediyi kucağına aldı ve yorganı kaldırıp yattığında kucağında Obur ile Jimin'e döndü. "Biz iyiyiz böyle."

"Sen öyle diyorsan..." Jimin geri dönüp mutfağa gitti. Aklında yapacak herhangi bir çorba yoktu. İstese her yemeği yapabilirdi ama şu an vakti yokmuş gibi hissettiğinden hazır çorba yapacaktı.

Garip bir şekilde Obur'un Yoongi'den hoşlanması onu sevindiriyordu. İkisini birlikte görmek kalbine iyi geliyor gibiydi. Neden böyle hissediyordu bilmiyordu. Henüz onu tanımıyordu, hayatına gerçekten alıp almamakta kararsızdı. Onunla arkadaş olabilir miydi, onu bile bilmiyordu. Jimin Yoongi'nin aşkına karşılık verebileceğinden emin değildi ama onunla arkadaş olmak isterdi.

Hazır olan çorbayı bir kaseye boşalttıktan sonra dikkatlice Yoongi'nin odasına girdiğinde Yoongi'yi uyurken buldu. Obur da hemen yanında ona sokulmuş uyuyordu. Jimin bu görüntü karşısında nefessiz kalacak gibi oldu çünkü yeri geldiğinde Taehyung'tan bile kıskandığı kedisini Yoongi'den kıskanmıyordu.

Yoongi'yi uyandırmaya kıyamadığı için çorbayı geri götürüp soğumaması için tencereye boşalttı. Kendisi de Yoongi'nin o çok sevdiği kanepesine geçti. Ne yapacağını bilememişti. Kalkıp evi turlayabilir, Yoongi'nin yaşamına bir adım atabilirdi ama o hasta bir şekilde yatarken bunu yapmak istemedi. Salonda gözüne değen nesnelere baktı. Yoongi'nin evi kendi evine göre biraz daha kalabalıktı. O da tek başına yaşıyordu ama evi daha büyük ve eşyalıydı.

Büyük bir televizyon ve oyun konsolları vardı. Yoongi burada arkadaşları ile oldukça eğleniyor olmalıydı. Sağına döndüğünde balkon kapısını gördü. Manzarayı merak ettiğinden ayaklandı. Ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı açıp başını dışarı çıkardı.

İki yanına da şöyle bir baksa da göz zevkine hitap edecek bir şey bulamamıştı. Evler ve dükkânlar sıra sıra ilerliyordu. Jimin soğukta daha fazla durmamak için hemen içeri geri girdi. Belki Yoongi ile birlikte yeniden balkona çıkarsa -bu sefer tüm bedeniyle- o zaman dikkate değer bir şeyler görebilirdi.

Yeniden kanepeye geçti. Uzanıp uyusa uykusu yoktu. Televizyon izlemek istemiyordu, hem ses Yoongi'yi rahatsız edebilirdi. Hem sıkıntısını giderecek hem de ses çıkarmasına neden olmayacak bir şeyler aradı. En sonunda dayanamayıp telefonunu eline aldı. Birkaç kedi fotoğrafı görmek onu rahatlatacaktı.





[paralel evrende iamyourcalicocat ve feelliketonymontana]

[paralel evrende iamyourcalicocat ve feelliketonymontana]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
öyle güzelsin işte | yoonmin ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin