10

24.6K 1.8K 1.8K
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canolarımm <3

İyi okumalar...

________

|Müjdeli bir haber

Etrafı ağaçlarla çevrili olsa da bomboş olan bir alana çadırlar kurulmuştu. Hepsi kocaman olsa da en büyük çadır, Prens Taehyung'un çadırıydı. İçinde, bir köşesinde iki kişilik bir yatak, diğer köşesinde çalışma masasıyla beraber birkaç ıvır zıvır vardı. Ben ise bohçalarımı köşeye bırakmış ve Hoseok'un zorla verdiği kürke şükrederek, biraz daha sarınmıştım ona.

Hoseok'un dediği gibi bu kesimler saraya kıyasla daha soğuktu. Ocak ayının soğuğu etrafı kaplamıştı. Bu yüzden çağırdan çıkarak, ortada yakılan büyük ateşe doğru gitmiş ve önünde çömelmiştim. Ellerimi ateşe doğru tutup ısıtıyor ardından birbirine sürtüp, soğuktan kızaran yanaklarıma koyup onlarında ısınmasını sağlıyordum.

Biraz da olsa ısınmanın verdiği rahatlıkla çömeldiğim yerden doğrulduğum vakit, belime sarılan kollar ve omzuma konan çene ile yerimde sıçramıştım. Tanıdık beden kollarını belimde sıkılaştırmış ve burnunu boynuma sürtmüştü. Az önce ateş ile fazla ısınamayan bedenim, şu an kolları arasında alev almıştı.

"Üşümüşsün." Dedi derin bir nefes alırken. Mırıldanarak onu onaylamış ve belime sarılı kollarını okşamıştım. "O zaman hadi gel, ısıtayım seni." Boynuma kondurduğu son öpücük ile elimden tutmuş ve çadıra götürmüştü. Hava kararmaya başladığı için herkes çadırlarına çekilmişti.

Çadırdan içeri girmemizle Taehyung çadırın girişini örten örtüyü çekmiş ve yatağın önünde dikilen bana bakmıştı. Yavaş adımlarla yanıma ulaşmış, ardından soğuktan hiç etkilenmediğini gösterir bir biçimde üzerinde bulunan kıyafeti çıkararak, üst bedenini çıplak bırakmıştı. Bakışlarım esmer teninde gezerken, mumlarla aydınlatıldığı için hafif aydınlık olan ortamda ne güzel göründüğünü düşünmüştüm.

"Bunu çıkaralım hm?" Elleri kıyafetimin kuşağını tutarken onaylamamı ister gibi gözlerime bakmış ve dudaklarımı ısırarak kafamı sallamamla çözmüştü. Kıyafetim yer ile buluşmuş ve üzerimde sadece beyaz saten içliğimle kalmıştım. İnce askıları omzuma tutunuyor, uzunluğu dizlerimin üzerine geliyordu.

Bakışları tenimde gezerken iç çekmiş, soğuktan ve heyecandan titreyen bedenimin daha çok üşümemesi için yatağın üzerinde duran yorganı kaldırmış, uzanmamı sağlayarak üzerimi örtmüştü. Yan tarafıma yatan bedeni beni kolları arasına çekmiş ve alnıma naif bir öpücük bahşetmişti. Huzur ile gülümsemiştim.

"Çok güzelsin." Demişti alnıma dökülen kıvırcık tutamları kulağımın arkasına iterken. "Dayanamıyorum güzelliğine. Teninde izlerimi taşı ve bana ait olduğunu göster istiyorum herkese. Sürekli tenlerimiz iç içe geçsin, şehvet sarsın istiyorum bedenlerimizi-

"Durmayan o halde. Sarsın şehvet bizi, geçsin tenlerimiz iç içe."

Daha fazla kelimeye ihtiyaç yoktu. Dudaklarımı, çölde kalan ve sonunda suya ulaşan bir insanın açlığıyla dudakları arasına almış, içini çeke çeke öpmeye başlamıştı.

Bedeni ait olduğu yer olan bacaklarımın arasına girmiş, ellerini kafamın iki yanına koymuştu. Doğrulduğu için açılan yorgan ile hafifçe titreyince ise yorganı üzerimize çekmiş ve bedenlerimizi yorganın altında bırakmıştı.

Yanıyordum.

Elleri bedenimin en ücra köşelerinde gezerken, teninin değdiği yerler alev alıyordu sanki. Dudakları arasında ezilen dudaklarım ve sürtünen burunlarımız ile nefesimiz birbirine karışıyor, huzurla doluyordum. Kollarım güç almak istercesine boynuna tutunuyor, ellerim tutamları arasında geziniyor, çekiştiriyordu.

Prince | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin