13

21K 1.6K 801
                                    

Oy ve yorum severim ;)

Bölümü uzun tutmaya çalıştım ehe 😈

İyi okumalar...

________


"Jeongguk, güzelim yapma böyle."

Taehyung akan göz yaşlarımı silmiş ve kaçırdığım gözlerime bakmaya çalışmıştı. Sefere gideceğini söylediğinden beri göz yaşlarıma dur diyemiyor, içimi kavuran acıyla baş etmeye çalışıyordum.

Ben onsuz nasıl dayanabilirdim ki?

Bir saniye bile ayrı kalsak özlemeye başlarken, ne kadar süreceğini bile bilmediğim bir sefere giderse nasıl dayanırdım? 

"P-prensim, gitmeseniz olmaz mı?" dedim burnumu çekerek. Sonunda ağlamaktan kızaran gözlerim, gözlerine değmiş ve sıkıntıyla iç çekmesine neden olmuştu. 

"Üzgünüm, bu benim ilk seferim ve bizzat kralın emri. Buna karşı gelemem." Dudaklarım arasından çıkan hıçkırık, beni kolları arasına almasını sağlamıştı. Saçlarımı okşuyor ve güzel şeyler fısıldıyordu. "Fazla sürmeyecek sana söz veriyorum." 

İçini çekerek dudaklarını alnıma bastırmış ve omuzlarımdan tutup yüzüme bakmıştı. "Bu bir haftayı güzelce geçirelim, hım?" demişti kaşlarını kaldırıp sorar bir ifadeyle. 

"Peki." 

***

Taehyung bir hafta önceden başlanan hazırlıkları denetlemek için gidince, ben de ne zamandır görmediğim dostum olan Dong Hyun'un yanına gitmiştim. Beni ilk gördüğünde eğilip selam verse de buna gerek olmadığını belirtmiş ve beraber oturmuştuk köşede bulunan yer masalarından birine. Bardağımda olan tatlı şerbeti içerken sohbet ediyorduk.

"Bebek için tebrik etme fırsatım olamadı Jeongguk. Bu yüzden tebrikler, sağlıklı bir şekilde doğar umarım." dedi gülümseyerek. Karşılık olarak gülümsemiş ve sohbetimizi özlediğimi fark etmiştim.

"Teşekkür ederim Dong Hyun. İnan benim de tek isteğim bu. Bir an önce kollarıma almak istiyorum ama daha sekiz aylık bir süre var." 

"Dert etme zaman dediğin nedir ki? Su gibi akıp geçiyor." katıldığımı belirterek kafamı salladım. "Senin neden moralin bozuk peki?" dedi Dong Hyun yüzümü incelerken. Gülümsemeye çalışsam da belli oluyordu demek mutsuzluğum.

"Sadece...Biliyorsun, prensimiz sefere gidecek ve onsuz kalacağım için üzülüyorum. Nasıl dayanacağım ben?" dedim ağlar bir ifadeyle. Konuşurken bile sesimin titremesine engel olamamıştım ve Dong Hyun halime üzülmüştü anlaşılan.

"Tek değilsin Jeongguk. Ben varım, efendi Hoseok var. Eh, prensimizin yokluğunu kapatamasakta yanında olup destek oluruz. Hem prensimiz ilk kez sefere gidecek bile olsa turp gibi geri döneceğine eminim, merak etme sen." 

Söylediklerine gülümsemiş ve "Teşekkür ederim." diye mırıldanmıştım "Umarım dediğin gibi olur."

***

"Hadi ama güzelim" dedi Taehyung elinde tuttuğu bir diğer lokmayı yedirmeye çalışırken. "Bunu da yemelisin. Hekim iyi beslenmen gerektiğini söyledi."

Zorla oturttuğu sofradan saymayı bıraktığım yemeği de yedirmeye çalışıyor ve her yeni lokmada aynı şeyi söylüyordu. Fazla dolan midem ile yüzümü buruşturmuş ve elimi dudaklarıma kapatarak engellemiştim onu. "Çok yedim daha fazla yiyemem prensim. Zorlamayın lütfen." Durumu fark edince kaşığı yemeğin içine geri bırakmış ve endişeyle bana bakmıştı. "Miden bulanmıyor öyle değil mi?"

Prince | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin