the devil's daughter (BÖLÜM 22: ANLAŞMA)

10.3K 554 103
                                    

BÖLÜM 21: ANLAŞMA

     Tamı tamına üç ay geçmişti. En son yaşanan büyük olaydan sonra Alyssa ‘nın davranışları Lucifer ‘a karşı fazlasıyla soğuktu. Hala ona karşı hissettiği bazı duygular vardı ama o duygularını kalbinin en karanlık ve soğuk yerine gönderdi, bunu yapmalıydı. Eğer yapmasaydı zaaflarına yenik düşebilirdi ve bu onun için hiç iyi olmazdı. Şu anda tek istediği şey bütün bu olanların sona ermesiydi. Bu kurtuluşun en kısa yolu ölümden geçiyordu ancak sonucu ölüm bile olsa artık bitmesini istiyordu. Büyük ahşap dolabının altından ucu gözüken makasa baktı. Acıyarak gülümsedi ve büyük bir hızla makası yerden aldı. Ne kadar hızlı olursa o kadar çabuk bitecekti bu iş. Makası ellerinin arasına alıp uzun parmaklarını sıkıca kenetledi. Sivri ucunu kalbine yasladı ve gözlerini yumdu. Kanlı bir ölüm olması hoşuna gitmiyordu ancak bulabildiği tek çare buydu.

“Yapabilirim.” Diye mırıldandı Alyssa. Kendi hayatına son verebilecek derecede cesaretli bir kızdı. İşte bu onu daha da çok ürpertiyordu. Akciğerlerini tüm hücrelerine kadar oksijenle doldurdu ve kısa bir süre bekledi. Aldığı havayı yavaşça geri üflerken makası biraz daha bastırdı. Artık canı acıyordu. İşte o anda, tam da olmaması gereken bir zamanda makas, uyuşmuş olan ellerinin arasından kaydı. Gözleri siyahlaştı. Hareket etme yetkisini kaybetmişti. Küçük, siyah bir kutuya hapsedilmiş balık gibi hissetmişti kendini. Sinirlenmişti. Uzun süredir kendini göstermeyen Lilith o anda dışarı çıkmıştı. Ayağa kalktı ve kendi etrafında birkaç kez dolandı Lilith. Bir kedi gibi asilce esnedikten sonra ellerine baktı. Uzun güzel parmaklarını sihir yaparmış gibi hareket ettirdi. Alyssa ‘nın bedenine o kadar alışmıştı ki sanki kendi bedeniymiş gibi hissetmeye başlamıştı.

“Demek ki kendini öldürecektin ha küçük fahişe…” dedi ve korkutucu bir şekilde kıkırdadı. Küçük bir çocuk gibi parmak uçlarında hafifçe zıplayarak oturma odasına doğru gitti. Aldığı her nefeste bir mutluluk vardı Lilith ‘in. Vücudun kontrolünü ele geçirmek onu mutlu ediyordu. Mutfaktaki raflardan aldığı viski bardağına buzdolabından çıkardığı sütü koydu ve bir hamlede içti. Bir şeytan asla çiğ et dışında bir şeyi yemekten mutluluk duymazdı ancak Lilith, içtiği bu sütten fazlasıyla hoşnut kalmışa benziyordu. Diliyle dudaklarının üstünde kalmış sütü yaladıktan sonra masanın üstüne duran radyoyu açtı. Çalan şarkıyı, Lilith ‘in eskilerden girdiği bir beden sürekli dinliyordu. Coşkuyla ellerini çırptı ve ritim tutmaya başladı. Ancak çalan şarkı aniden durdu ve yerini cızırtılı ve rahatsız edici sesler aldı. Oldukça yüksek sesliydi. Elleriyle kulaklarını kapattı ve gidip radyonun kanalı ile oynadı. Ancak bir değişim yoktu. Gelen cızırtılar, edilen bir dua kadar rahatsız etmişti onu. Kapatma düğmesine bastığı anda oda aniden sessizleşmişti. Bu sessizlik onu rahatlattı ve derin bir iç geçirdi. Bu huzur verici sessizlik kısa sürmüştü. Bu sefer de duvarlara vurulurmuş gibi sesler çıkmaya başlamıştı. Ardı ardına gelen bu sesler Lilith ‘in hafifçe titremesine sebep olmuştu. Etrafına baktı. Sesin nereden geldiğini anlamak için daha dikkatli bir şekilde sesi dinledi. Kafası karışmıştı. Ses her yerdeydi. Korktuğunu belli etmeyerek hafifçe bağırdı.

“Kim o? Lucifer? Katherine?”

     Bir cevap geleceğini ummuştu. Ama hiçte umduğu gibi olmadı. Kimse cevap vermemişti, aksine çıkan o gürültülü sesler bile durmuştu.

“Pekâlâ, eğer ki benimle alay ediyorsan gidip mezarını kazmaya başlasan iyi edersin!”

Şeytanın Kızı -Tamamlandı-Where stories live. Discover now