12

9.8K 732 386
                                    

Ne yapacağını bilmiyordu öylece duruyordu ve esmer tenli adamda hiçbir şey yapmıyordu. Içi karıncalanıyordu resmen ileri gitmek istiyordu Tanrı şahit ki esmer tenli adamın dudaklarını kana kana içmek istiyordu ama yapamıyordu. Kaskatı kesilmiş öylece dudaklarını dudaklarına bastırıyordu.

Esmer tenli adam Jungkook'un belindeki kolunu daha da sıklaştırıp dudaklarını araladı ve Jungkook'un alt dudağını üst dudakları ile ezmeye başladı. Jungkook'ta onu taklit ederek üst dudağını dudakları arasına alıp dişlerini geçirdi.

Öpüşmeyi bilmiyordu bu yaşına kadar ne karşı cinsle ne de kendi cinsiyle öpüşmemişti sadece bir kaç defa esmer tenli adamla öpüşmüştü lakin fazla ileri gitmeden ayrılmışlardı.

Şuan ki çok başkaydı, esmer tenli adam bir koluyla belini sıkıca sararken diğer elini çıplak bacaklarında dolandırıyordu ve büyük bir açlıkla dudaklarını yiyordu.

Jungkook nefes alamadığını hissetti gerçektende nefes alamıyordu ve zorda olsa geri çekilebildi. Derin derin nefesler alıp verirken karşısında esmer tenli adamın dağılmış hali gözlerine takıldı.

Dağılmış hali bile muhteşemdi.

Jungkook konuşmak için dudaklarını araladı ama ne söyleyeceğini bilemediği için tekrar kapadı.

Onu neden öpmek istediğini kendi bile bilmiyorken esmer tenli adama nasıl bir açıklama yapabilirdi ki,

Tekrardan dudakları üzerinde baskı hissetti ama ileri gitmedi ya da uzun sürmedi.

Esmer tenli adam gülerek geri çekildi ve Jungkook'un bacağında olan elini sürterek karnına çıkardı.

"Burayı doyurmamız lazım" dedi ve geri çekilerek ocağa doğru adımladı.

Jungkook esmer adamın ona sırtını dönmesini fırsat bilerek gülümsedi istemsizce parmaklarıyla dudaklarını okşadı. Esmer tenli adam ona hiç iyi gelmiyordu hemde hiç,

•••

"Jungkook beni dinliyor musun?"

Edebiyat hocasının sorusu ile irkildi Jungkook. Sabah esmer tenli adamla güzel bir kahvaltı yapıp ardından okula gelmişti, genelde onu okula hep esmer tenli adam bırakıyordu lakin bu sabah işinin olduğunu söyleyerek tek gitmesini istemişti Jungkook'ta kabul etmiş bu durumu pek kafaya takmamıştı. Ama şimdi nedenini bilmediği bir şekilde bu durum kafasını karıştıyor kendini düşünmekten alıkoyamıyordu. E hâl böyle olurken edebiyat hocasına sorduğu sorunun cevabını dinlememiş edebiyat hocasınında bu durum dikkatini çekmişti.

Jungkook ne diyeceğini bilemez şekilde edebiyat hocasının yüzüne baktığında edebiyat hocası derin bir nefes vererek dudaklarını araladı.

"Bi sorun mu var?"

İlk dersten pek anlaşamadığı edebiyat hocasının sorusuna hızla başını iki yana sallayarak cevap verdi. Evet ilk tanışmaları pek hoş olmamış olabilirdi hatta ona soru sormaya geldiğinde de fazlaca tedirgin davranmış olabilirdi lakin ilk derse göre edebiyat hocası şuan oldukça nazik ve ilgili davranıyordu bu da biraz olsun Jungkook'u rahatlatıyordu.

Edebiyat hocası bir elini Jungkook'un omzuna koyup sıktığında diğer elinde tuttuğu test kitabını kapatıp koltuğunun altına sıkıştırdı.

"Seninle şöyle karşılıklı birer kahve içelim mi?"

Jungkook edebiyat hocasının bu sorusu ile şaşırırken tavşan dişleri görünecek şekilde ağzı aralandı.

Kabul böyle bir teklif beklemiyordu.

"Sanırım iyi bir karşılaşma yaşamadık. Aslında o gün ilk günüm olduğu için biraz stresliydim ve sana çıkışmış oldum. Eğer teklifimi kabul edersen yeni bir başlangıç yapabiliriz"

Jungkook ne diyeceğini bilemedi, şaşkındı.

"Hocam bilemi-"

"Bilemeyecek bir şey yok. Öğretmenin olarak senden rica ediyorum hem üniversite sınavı hakkında da konuşuruz hm?"

Onun bu hevesli hâline daha fazla dayanamayıp gülümseyerek başıyla onayladı. Belliki heyecanlıydı, zaten genç olduğundan yeni atanmış olduğu belli oluyordu bu yüzden fazla itiraz etmek istemedi.

"Işte bu tavşan çocuk"

Patient | TaekookМесто, где живут истории. Откройте их для себя