24

6.7K 540 366
                                    

"Ona ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum"

"Nasıl yani?"

Esmer tenli derin bir nefesi içine çekti, yanında oturan ve hala titremekte olan bedeni korkutmak istemiyordu bu nedenle sessiz bir şekilde fısıldadı.

"Bi sınırım yok ve bu yüzden ne yapacağımı ben bile bilmiyorum"

Jungkook halıdaki bakışlarını yanında oturan bedene çevirdi.

"Bir şey yapmasan olmaz mı?"

"Olmaz" dedi esmer tenli sert çıkan sesiyle

"O piç kurusu sana dokundu, hemde sen kendinde değilken."

Jungkook sıkıntılı bir nefes alıp bakışlarını halıya sabitledi.

Olayın üzerinden bir saat geçmişti, onların sarıldığı vakit öğretmen bu durumu fırsat bilip kaçmıştı ama bilmediği bir şey vardı ki Kim Taehyung birini bulmak isterse ne pahasına olursa olsun bulurdu.

"O olduğunu nasıl öğrendin?"

"Sevgilim konuyu kapatalım mı?"

Esmer tenlinin yorgun olduğu sesinden bile belli olurken Jungkook daha fazla onu zorlamak istememişti ikisi içinde yorucu bir akşam olmuştu.

Başını esmer tenlinin göğsüne yaslayıp

"Saçımla oynar mısın?" Diye fısıltı şeklinde sorduğunda esmer tenlinin gülüşü salonu doldurdu ve ardından siyah saçlarında kemikli parmaklar hissetti.

"Çok küçüksün" esmer tenlinin kısık sesle söylediği şey üzerine kaşlarını çattı Jungkook.

Küçük değildi tamam belki esmer tenliye oranla küçük duruyor olabilirdi lakin reşit bir gençti.

"Küçük değilim" diyerek dudaklarını büzdü. Onun bu haline esmer tenli gülümseyip saçlarına öpücükler kondurdu.

"Küçüksün sevmeye kıyamayacağım kadar küçüksün."

Derin bir nefes aldı Jungkook. Kalp atışlarını kontrol edemiyordu ve hafiften terlemeye başlamıştı.

"Bir şeyi çok merak ediyorum" diyerek söze başladı Jungkook, esmer tenlide

"Neyi?" Diye sordu.

"Neden bana hiç adımla hitap etmiyorsun?"

Jungkook sorduğu soru üzerine göğsüne yaslandığı bedenin kasıldığı hissetti aynı zamanda saçlarındaki parmaklarda durmuştu.

Jungkook başını yaslandığı göğüsten çekip bedenini esmer tenliden uzaklaştırarak kaşlarını çattı. Esmer tenlinin sessiz bir şekilde yeri izliyor oluşu kaşlarının imkanı varmışcasına biraz daha çatılmasına sebep oldu.

"Taehyung" diye fısıldadı. Esmer tenli bakışlarını hala yerde sabit tutarken Jungkook ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Oysaki basit bir soru sormuştu.

"Bilmiyorum" dedi esmer tenli ve bakışlarını Jungkook'a çevirdi.

"Neyi bilmiyorsun?" Diye sordu Jungkook ve aklına gelen şeyle korkuyla gözleri büyüdü

"Yoksa-" esmer tenli bir şey demesine izin vermeden başını göğsüne yaslayıp

"Bilmiyorum sevgilim diye hitap etmek daha çok hoşuma gidiyor"

Jungkook saçlarında tekrardan kemikli parmakları ve yumuşacık dudakları hissettiğinde derin bir nefes aldı.

"Bir kerecik adımla hitap eder misin?"

Jungkook'un ses tonu o kadar naif çıkmıştı ki esmer tenli yutkunmakta zorlandı.

"Adınla hitap etmemi çok mu istiyorsun?"

"Evet"

Esmer tenlinin sesinden hiç duymamıştı adını ve açıkçası onun sesinden kendi adını duymak istiyordu. Saçma bir istek olabilirdi ama istiyordu işte.

"Bir kez bile olsun bana Jungkook diye hitap etmeni istiyorum"

Esmer tenlinin parmakları biraz daha saçlarını okşarsa uyuyakalacağına emindi, hatta gözleri çoktan kapanmamak için savaş vermeye başlamıştı.

"J-Jungkook?"

Adı onun sesine çok yakışıyordu, hemde çok.

Jungkook memnun bir gülümsemeyle gözlerini yumup

"Bunu sevdim" diye fısıldadı.

Esmer tenli ise zorla yutkunup zihninde canlanan ve uğultu oluşturan görüntülerken kurtulmak için sıkıca gözlerini yumdu.

Ama nafileydi. Kurtulamıyordu.

Göğsündeki Jungkook'un başını unutup hızla ayağa kalktığında Jungkook şaşkınca gözlerini açmış ve önünde dikilen esmer tenliye bakmıştı.

Neden bir anda böyle bir şey yapmıştı ki?

Esmer tenli elleriyle kulaklarını kapatıp

"Susmuyor!" Diye bağırdı. Jungkook endişeyle ayağa kalkıp

"Taehyung" dedi, ama esmer tenli onu duymuyor gibiydi.

"Sikeyim, susmuyor!" Diye bağıran esmer tenli ile olduğu yerde sıçrayıp

"Taehyung!" Diye bağırdı. Korkuyordu, Tanrı şahit ki Jungkook korkuyu iliklerine kadar hissediyordu.

Ne yapacağını bilmiyordu bir anda esmer tenliye ne olduğunu bilmiyordu.

"Susun...susun!" Kulaklarını daha sıkı kapatarak bağırmıştı esmer tenli ve Jungkook bu duruma daha fazla kayıtsız kalamayıp sıkıca kollarını esmer tenlinin boynuna sardı.

"Sakin ol"

"Susmuyor" dedi esmer tenli bitap düşmüş sesiyle

"Susturamıyorum" dedi sesi hiç olmadığı kadar güçsüz çıkarken.

Jungkook kollarını çekip bir adım gerilediğinde ellerini esmer tenlinin elleri üzerine koyup kulaklarından uzaklaştırdı.

"Bak ben burdayım, sakin ol lütfen"

Jungkook'un dolu gözleri ile buluştu esmer tenlinin kan çanağına dönen gözleri ve esmer tenli sıkıca sardı kolları ile Jungkook'un ince belini.

Başını gömdü boynuna ve fısıldadı

"Lütfen söyle onlara sussunlar" dedi çatallaşan sesiyle.

Jungkook dudaklarını bastırdı esmer tenlinin yumaşacık olan saçlarına ve

"Söyleyeceğim ve susacaklar sevgilim" dedi gözyaşları eşliğinde.

O gün o salonda bir yapbozun ilk parçasını bulmuştu Jungkook.




Moralim bozuk o yüzden bölümüde güzel yazamamış olabilirim üzgünüm.

Patient | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin