4. Bölüm

9.6K 591 53
                                    

#Bodan Efsanesi#-kalansonüçgün-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

#Bodan Efsanesi#
-kalansonüçgün-

Kitaplar.. kimi zaman en yakın dostumuz kimi zaman dert ortağımız. Belkide içimizde biriken göz yaşlarını akıtmamıza yardımcı olan sırdaştı..

Mutluyken romantizm, hüzünlüyken dram okuyan biri olmuştum hep. Belkide bu benim mazeret bulmam içindi. Birisi neden ağzın kulaklarında ya da neden ağlıyorsun sorusuna; 'Bakın! Kitap okuyorum.' demek kolay geliyordu.

Elimi yeni cilalanmış gibi duran tahta kitaplıkta gezdirdim. Geçen gece yaşadıklarımı unutmak istiyordum. Bunun içinde kitaplara sığınmalıydım.
"Yeni kitaplar geldi, hanım kızım. Bak şu mavi raflarda." Yıllardır tanıdığım, bana her zaman bir baba gibi davranmış Seyfi amcayı süzdüm. Kısa boyuna nazaran kocaman bir göbeği vardı. Beyaz saçları hafif kumral olan anlına dökülmüş, boynuna her zaman taktığı gözlüğü ve ipi o konuşurken göbeğinde hareketlendi. Büyük ihtimal gözlüğünü bulamayacak ve aramaya koyulacaktı. Eğer gözlüğün boynunda olduğunu söylersemde yediğim fırçayla kalacaktım. Ki ben asla böyle bir şey istemiyorum.

Düşündüğüm gibi de oldu. O çekmeceleri karıştırırken ben bu durumu yabancısamadan mavi rafların yanına gittim. Kitaplar sıra sıra yerlerini almışlardı. Seyfi amca harf sırasına göre dizmek yerine renklere göre dizerdi.

Sarı, mor, yeşil, siyah ve beyaz kitaplar. "Bu.."elim siyah ve beyaz kitapların arasında kalan kırmızı kitaba gitti. Avuç içlerimde ki kan kırmızısı kitap kalın olmasına rağmen oldukça hafifti. Kitabın üzerinde gezdirdiğim gözlerim daha koyu kırmızı ile yazılmış yazıya odaklandı. 'Bodan Efsanesi' ...

İçimden okuduğum kelimeler sanki tekrar başka biri tarafından beynimin içinden tekrarladı. 'Bodan Efsanesi, Bodan Efsanesi...Bodan Efsanesi' içimi cız ettiren bu histen kurtulmak için silkelendim. Elimde tuttuğum kitap her ne kadar korkutucu gelse de içimdeki merak duygusu beni çoktan cezbetmişti.

Ayaklarımın beni yönlendirmesine izin vererek. Krem rengi koltuğa kendimi bıraktım. Arkamdaki yastığı dizlerimin üzerine koyduktan sonra kitabı yastığın üzerine bıraktım. Sert kapağının üzerinde gezen elimde hoş bir hissiyat oluştu. Ne kadar sert bir duvarı andıran bir kitap gibi dursa da kadife gibiydi dokusu. İçimdeki memnuyet, dudaklarımın kıvrılmasına neden oldu.

Tuttuğum nefesi kitap kokan ortama bıraktım. Parmaklarım bu sefer kitabın dokusunu bırakıp usulca kapağın yanlarına sindi. Sanki bu hareketleri ben yapmıyordum. Hain bir duygu bedenimi esir almış. Ve ben ise sadece esiri gibiydim.

Daha fazla beklemeden açtım. İlk sayfa.. her yerinde küçük kan damlacıkları olan bu sayfa ile burnuma papatya kokusu doldu. Bu korkunç sayfaya bu kadar güzel bir koku.. Beyaza ihanet eden kırmızı, papatya kokuyordu. Bedenimin titrediğini hissettim. Sadece bir kitaptı, değil mi? Ne olabilirdi ki?

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Where stories live. Discover now