32. Bölüm

3.2K 261 78
                                    

#acılar#

><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><





Gömülmeye başlayan bedenim bir anda kucaklanmasıyla vücudumda hakim olan soğukluk tamamen kayboldu. Soğuktan titremeyen bedenim sıcaktan titredi.

"Feda?"

Duyduğum kelime beynime uyarılarda bulunuyordu. Ama benim için bu kadar basit değildi. Sıradan dört harfin bir araya getirildiği bu kelime çok şey ifade etmeye başlamıştı son zamanlarda. İsmim kaderimi çizmişti sanki.

"Kızım ses versene?" dedi. Bedenim sert bir yere konunlandırıldı. Anında küçük noktaların bedenime yaptığı baskıyı hissettim. Acıtmıyordu ama sızı hissi vermeye başlamıştı.

"Siktir. Buz gibisin," dedi telaş akan ses. Kulaklarıma dolan bu garip ses boğuktu. Ya da yoğun. Ama asla duymak istediğim ses değildi.

Tekrar sert yerden alındım. Bedenim havada süzer gibi hareket ediyordu. Bunu vücuduma değen soğuk rüzgardan anlıyorum. Hızını gittikçe arttırdı vücuduma umursamazca ve sertçe çarptı.

Bu soğuk hissi özlemiş olan bedenim hasret ile kavruldu. Bağırmak istesem bile gözlerimi açacak gücüm yoktu. Hele bir de boğazımda takılı kalan hıçkırık sanki beni öldürüyordu.

Oradan oraya taşınan bedenim yumuşak bir yere bırakıldı bu sefer. Her şeyi hissediyordum ama asla yanıt veremiyordum. Ne olup bittiğinin farkına varmıyor sadece dışarıdan izleyen birisi gibiydim.

"Nart bey. Müsait misiniz?"

Soluk gelen bu ses beynimin içinde son yankılanan şey oldu. Sanki bir uyku arasında gördüğüm kısa bir rüya gibi gelmişti bu olanlar..

***

'Dıd..dıt..dıt'

Yankılanan farklı bir ses daha. Bu sefer oldukça net. Bir o kadar da kesin. Birbiri ile iç içe giren kirpiklerimi birbirinden ayırdım. Ağır ağır süzüldü kirpiklerim. Sanki bir kelebeğin ilk kanat çırpınışlarına benziyordu acemi hareketleri.

"Feda. Beni duyuyor musun?" Hışırtı dolu sesin geldiği yöne çevirdim kafamı. Beyaz önlüklü adam her zamanki gibi tam takır giyinmiş önümde bekliyordu.

Önlüğünün cebinden aldığı bir şey ile yanıma yaklaştı. Sağ gözümü iki yandan çekiştirip en iri haline getirdi. İtiraz etmek istesem de dudaklarımın kuruluğu yüzünden yapışık duran iki et parçası bana engel oluyordu.

Işık tutulan gözümü kırpmak istesem de bana engel oldu. Ve aynı işlemi diğer gözüme de yaptı. Yanındaki kadına bakıp birkaç şey söyledi. Ama kullandığı kelimlerden bir şey anlamıyordum.

"N- oldu." Kuru sesim ortamda yayıldı. Gözleri beni buldu. "Adımı hatırlıyor musun?" Hayatımda ilk kez gördüğümü sandığım adam bur anlık tanıdık geldi. Ama ismi tamamen kayıptı. "Ben.. hayır," dedim. Kendimi zorlasam da hiç bir isim uyduramıyordum bu adama.

"Peki Feda. Sen kendini zorlama. Sana bir ağrı kesici yapacağım. Başın ağrıyor olmalı." Sanki bu anı bekliyormuşum gibi vücudumdaki derin ağrının nerede olduğunu hissettim. Sanki başımın üzerinden tonluk bir kamyon geçmiş gibiydi.

Hemşire olduğunu düşündüğüm kadın koluma bağlı konumda duran seruma başka bir sıvı enjekte etti. İğneyi çıkardığında gözlerim kendiliğinden kapandı.

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Where stories live. Discover now