10. Bölüm

7.7K 474 62
                                    

#Her sonun bir başlangıcı vardır#

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

#Her sonun bir başlangıcı vardır#

Yorgunluk sadece bedenin değil aynı zamanda aklının da yorulmasıydı. Düşündüğümüz yüzlerce şey beynimizi kullanılmaz hale getirecek kadar yoruyordu. Zira şuan bedenimi hiç kullanmadan geçtiğim yollarda düşünmek yüzünden kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Bıraksalar saatlerce uyur ve bu olanların hepsi birer kabusmuş der kendimi rahatlatırdım.

Beni yere bırakmasıyla ellerim kolunu buldu. Dakikalardır beynime kan gidiyordu. Başımın dönmesi olağan bir şeydi. Ama bu ondan zevk almış gibiydi. Kollarının belimi bulması ve beni kendine bastırmasından bunu çıkarmıştım. Kendimi geri çekmeye halim bile yokken o resmen benden faydalanıyordu.

"Kucağıma gelmek ister misin?" Ben onun  yüzünü sabit göremiyorken o benimle dalga geçip hala beni kucaklama peşindeydi. "İt herif!" Yüzündeki sinir gülümseme daha fazla büyüdü. "Ama güzelim, ben senin kocan olacağım. Ayıp değil mi?"

Hala aynı haltı yemekten geri çekinmiyordu. "Senin yaptığın ayıp değilde benim dediklerim mi ayıp? Ayrıca sen benim kocam filan olmayacaksın. Şunu kafana sok." Kaşlarını çatıp ona salladığım parmağama baktı. Eğilip parmağımı dudaklarına bastırdı. "Görelim, olacak mı olmayacak mı?"

Kafamı ters yöne çevirdim. Şuan nerede olduğumuzu bilmiyordum. Ama büyük bir dağa çıkmıştık ve dağın üzerinde kocaman bir göl vardı. Gece olmasına rağmen parıl parıl parlıyor ayın ışığını üzerine çekiyordu.

Bir anda etrafı yeşil ışıklar kaplamaya başladı. Gökyüzü âdeta yemyeşil bir bahçeye döndü. Ve yavaş yavaş denize damladı. Ben donmuş bir şekilde önündeki gölün ortasında açılan deliğe bakarken ellerime sarılan eller beni kendine çekti.

"Bundan sonra benden gitmene izin vermeyeceğim. Ben,  seni kendi krallığıma götürüyorum.  Benim, Multum sigillum."

Kelimler dudaklarından dökülür dökülmez, benim kendine bile faydasız olan bedenimi zorlanmadan yanında çekip yeşil yerin içinden geçtik. Geçite yaklaşır yaklaşmaz üzerime çöken yoğun baskı gözlerimin ağırlaşmasını ve kapanmasını sağladı.

Belki sonum buydu.
Ama her sonun bir başlangıcı vardı.

שค๓קгเภкгคlเςєรเ

Yazardan

"Soğanlı mı, soğansız mı?" Kraliçenin mutluluk akan sesi kulağına ilişti, Afşar'ın. Afşar tuttuğu nefesini dışarı bıraktı. Kraliçe şuan oldukça mutlu bir şekilde kahvaltı hazırlıyorudu. Büyük ihtimal dün kralla bir kaos yaşamış ve adamcağızın üzerinden geçmişti.

Ama asıl konu bu değildi. Afşar büyüyle bile Feda'yı bulamıyordu. "Afşar, eğer bir şey demezsen seninkine soğanın kabuğunu koyacağım." Eva hayıflanırcasına elini salladı.

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Where stories live. Discover now