18. Bölüm

5.4K 416 77
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir söz vardı. "Vampirlerin gücü, insanların onlara inanmayacağıdır." Ben inandım,  şuan elleri ellerime karışıp beni arkasında tutan adama inandım. Doğru mu, yanlış mı yaptım bilmiyorum.  Yüzüm sert bir duvarı andıran sırtına gömülüydü. Kasları kendini kasmasından boğum boğum olmuştu.

Boşta kalan elimi koluna sardım. "Acar.." fısıltıydı dudaklarımdan döküldü her harf. Acar kafasını hafifçe bana çevirdi. Aramızda en az otuz santimlik bir fark vardı. "Korkma." İçimdeki ürperti duygusunu kovalamak istercesine o da fısıldadı.

Şuan çevremizde olan kurtlara bir kez olsun bakmamıştım. Ama Acar onların üzerinde hakimiyet kurmuşcasına duruyordu. Hiçbiriyle göz teması kurmamıştı. Bunu biliyordum çünkü gözleri hep ilerideydi.

"Saygılarımı sunarım veliaht prensim." Arkamdan gelen sesle gözlerim oraya döndü. Neden burada yaşayan herkes iri yarıydı. Yada korkutucu.

"Prenses." Kaşlarımı derince çatıp karşımdaki adamı seyrettim. Oldukça alaycı bir tavrı vardı. Ben adama anlamsızca bakarken adam beni umursamadı. Sadece 'prenses' diyerek selam verdiğini düşündü. Acar ise adamı umursayıp ona bile bakmamıştı. Sadece korkmamam için bana destek oluyordu. ''Aca-'' kelimeler tek tek ağzıma tıkıldı. Yerde deprem etkisi uyandıracak bir hırlama duyuldu. Etraftaki fısıldamalar kesildi. Hatta daha yeni alay edercesine konuşan adam bile ortalıktan kayboldu. Acar'ın gözlerine tırmandı gözlerim. Kan kırmızısına bulanmıştı. Sanırım bu gözleri bu şekilde üçüncü kez görüşümdü. Yutkunmadan edemedim. Acar ne zaman ani bir duygu değişimi geçirse böyle oluyordu. 

İleri adımlayınca otomatik olarak bende onunla yürüdüm. Bir anda durup  gözleri gözlerimi buldu. ''Burada kal.'' kelimeler ağzından her ne kadar sakin dökülse de gözleri alev saçıyordu. Konuşmak yerine gözlerimle ona etraftaki kurtları işaret ettim. Anlamsızca etrafına baktı. Etrafta gezen gözleri onu daha çok sinirlendirdi. Sert elleri bileğimi kavrayıp beni sırtına yerleştirdi. Daha doğrusu attı! Göğsüme değen sert sırtla ağzımdan bir inleme kaçtı. '' Yavaş olsana!''  Ellerimi sinirle boynuna doladım. ''Kafanı boynuma göm. Güzel yüzünün zarar görmesini istemem.'' Kaşlarım usulca son zamanlarda olduğu gibi çatıldı. Ağzımı açamadan normal olmayacak bir hızla koşmaya başladı. Kızıl saçlarım buraya özgü olarak örülmüştü ve şuan hala örgü olduğuna emin değildim. Zira Ahenk adına üzülmüştüm. Büyük uğraşlarla örmüştü.

Acar saniyeler sonra durdu. Ben hala sırtında duruyorken gözlerim etrafı taradı. Kraliçe, kral, Sima, Safir.. ve sarayda çalışan herkes toplanmış karşılarındaki kucağında bir kadın olan adama bakıyorlardı. Adam kadını sıkıca boynuna bastırmış sanki bir şeylerden korumaya çalışıyor gibi duruyordu. Midem her ne kadar ağzıma gelse de merakım şuan daha ağır basmıştı. Etraftaki kurtlar her ne kadar diz çökmüş olsalar da sinirle karşılarındaki adama bakıyor gibi duruyorlardı. Ya da sadece benim hayal ürünlerimdi bu olanlar. 

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Where stories live. Discover now