Merhaba Sevgilim

818 85 24
                                    

Tahmin ettiğim gibi gece boyunca uyuyamamıştım. Zaman zaman uykuya daldığımda aniden irkilmem, uyuduğum da zihnime işlenmiş düşüncelerin kabusları ve yer yer duvarlardan gelen seslerden kaynaklı uykuya hasret kalmıştım.

Sabaha doğru artık uyuyamadığımdan emin olduğumda şişmiş gözaltlarımla beraber Taehyung'un odasına gitmiş ve toparlamıştım.

Hala korkutuğmdan dolayı bazen bazı şeyleri yaparken iki kere düşünüyordum. Mesela Taehyung'un odasına girmek gibi ya da bu evden kaçmak gibi.

Gece boyunca yatamamanın avantajı ise sabaha kadar düşünmekti. Burdan başka gidebileceğim hiçbir yer yoktu. Henüz yeni bir iş bulamamıştım ve bulmam da uzun sürecekti. Ancak gitmek istediğim için iş ilanlarına bugünden itibaren bakacaktım.

Eski evime dönmek gibi bir lüksüm yoktu. Geldiğimi duyduğunda ilk oraya gelecekti. Benim yanıma gelecekti ve ben bunu istemiyordum. Bogum'u istemiyordum.

Busan'dan ayrılma sebebim Bogum'du. Çevremdeki herkes onunla olan ilişkimden rahatsızdı bu yüzden sürekli ayrılmamızı istiyorlardı.

O benim ortaokul arkadaşımdı ve tesadüf eseri gittiğim bir barda tekrardan girmiştik birbirimizin hayatına. İlk başlarda bana çok güzel davranıyordu, el üstünde tutuyordu. Ancak ilerleyen zamanlarda başlayan şiddet, izin almadan bana dokunması ve biraz daha ileriye girmek istemesi işin tadını kaçırmaya başlamıştı.

Yanımda olan bir kaç arkadaşım sürekli ondan ayrılmam için bana baskı uyguladılar ancak o, bu baskıların farkındalığı ile önce beni tehtit eder sonra ise gönlümü almaya çalışırdı. Gönlümü aldığında sevgisinden dolayı düşünmüş ve ondan ayrılmamıştım. Ancak ilerleyen zamanlarda bir kaç kişi, özellikle Jimin, gözümün açılmasında bana yardımcı olmuşlardı. Bana zarar vermesini ve tehtitlerini göz önünde bulundurduğumda onların tespitlerinde haklı olduklarını anlamıştım

En sonunda ona haber vermeden gelmiştim buraya. Jimin'den duyduğuma göre cinnet geçirmişti. Sinir krizine girmiş ve çevresine zarar vermişti.

Busan'dan ayrıldığımı duyunca ilk Jimin'in yanına gitmiş ancak Jimin'in bilinçli davranışı ile olayın hakimiyetini sağlamıştı. Jimin bir süre beni idare etmişti ancak Bogum, benim peşimi bırakmayacağını söylemişti. Bu beni korkutmuştu ancak geldiğim yeri henüz bilmediğinden içime bir su serpiliyordu.

Lakin buraya geldiğim gibi başlayan sorunlar, beni daha da korkutuyordu. Diken üstündeydim ve yanımda sürekli bıçak taşımak zorunda kalıyordum. Saldırının nereden geleceği veya ne zaman geleceğini bilmiyordum. Her saniye tetikte durmam gerekiyordu. Kendimce tek çare yanımda bıçak taşımaktı.

Şu an Taehyung ve ben, masa da oturmuş yemek yiyorduk. Daha doğrusu ben yiyor, o her zaman ki gibi düz bir şekilde duruyordu.

Yemeğimi hiçbir acelem olmadan yiyordum. Şu an herhangi bir şey zarar teşkil etmiyordu. Ara sıra Taehyung'un başı masaya düşüyor, ben de kaldırıyordum. Başka hiçbir hareketlilik yoktu.

Bugün evde fazla durmak istemediğimden dışarı da bulunan çöp kutularını boşaltıp, yere düşen hafiften sararmış yaprakları temizleyecektim. Bu sırada tabii ki Taehyung'u da yanıma almayı düşünüyordum. Tekrardan kaybolmasını ve birinin onu bana getirmesini istemiyordum.

Kahvaltımı tamamladıktan sonra ziyan olmaması için mutfağa konulan kutuya tabağımızda arta kalan yemekleri boşalttım. Daha sonra kirli bulaşıkları alıp makineye dizdim. Arada bir arkama bakıyor herhangi bir hareketlilik olmadığını inceliyordum. Yaşadığım durum çok korkunçtu.

Makineye kirli bulaşık dizme işlemim bittikten sonra Taehyung'u da alıp arka cebimden bıçağı çıkardım. Bir elimde Taehyung, diğer elimde bıçak öylece yukarı çıkıyordum.

The Kth BoyWhere stories live. Discover now