Taehyung

771 85 134
                                    

O her konuştuğunda midem kasılıyor, kusacak gibi oluyordum. Burdan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum. Gözlerimle odanın içini taradığımda ona karşı kullanabileceğim hiçbir şey yoktu. Bu evde, bu odada ölmek istemiyordum.

"Ben seni çok özledim sevgilim." dedi sesindeki öfkeyi gizlemeksizin. Gözlerine baktığımda bana olan nefretini hissedebiliyordum.

Üzerime doğru gelişiyle titremelerim daha da fazlalaşmıştı. Bir kaç adım geriye gittim ancak sırtımın duvarla birleşmesi ağlamalarımın şiddetini arttırmıştı.

"Neden gittin sevgilim?" bana doğru bira kaç adım daha atıp aramızdaki mesafeyi tamamen kapatmıştı.

"Seni çok özledim ben ama sen, beni özlememiş gibisin." dedi dudaklarıma bakarak. Bir elini başımın arkasında ki duvara yaslayıp diğer eliyle de çenemi kaldırıp dudağını dudağıma yaklaştırdı.

O, aramızdaki mesafeyi kapatmaya çalışırken ben daha çok mesafemizi açıyordum. Başımı sabit tutmuyor, sürekli parmaklarından kurtulmaya çalışıyordum. En sonunda dayanamamış olmalı ki "Sabit dur!" diye bağırdı ve parmaklarıyla tuttuğu çenemi artık eliyle tutup sıkıyordu.

Daha ne kadar fazla ağlayabilirdim bilmiyordum ancak gözlerimde ki yaşların kurumasına izin vermiyordum.

Taehyung'un kafası boynuma gömülüydü. Ondan yardım istemiştim ancak beni cevapsız bırakmıştı. Bu evde kafayı yediğimi biliyordum.

Dudağıma dudaklarını değdirdiğinde bir süre öyle beklemişti. Ben hiçbir şekilde karşılık vermiyor, geri çekilmesini bekliyordum. Ama o geri çekilmeyip dudaklarını aralamıştı. Benim hala sabit durduğumu gördüğünde eliyle yanaklarıma baskı uygulayıp dudaklarımın aralanmasına sebep olmuştu.

O beni öperken ben ona lanet okuyordum. Hayatımda Bogum kadar aşağılık bir adam görmemiştim.

O beni öperken, aramızdaki Taehyung'u fazlalık görmüş olmalı ki dudaklarını sesli bir şekilde dudaklarımdan ayırdı ve Taehyung'u benden almaya çalıştı. Ona karşı koyduğumu görünce "VER ŞUNU!" diye bağırmaya başladı.

"Hayır." diye güçsüz sesimle karşı koysamda o, beni dinlememiş ve Taehyung'u benden almıştı. Onun elinde Taehyung'u gördüğümde ne yapacağını az çok tahmin etmiştim.

"Buna mı bakıcılık yapıyordun sen?" dedi alay edercesine. Bebeği ters çevirip bacaklarını tutmaya başladığında güçsüz bir çığlık atıp "Hayır lütfen yapma." dedim ancak o beni dinlememişti.

Eliyle bebeğin ayaklarından tutup sürekli sallıyordu. "Beni bunun için mi terk ettin?" dedi alayın yerini sinir kaplarken.

Sinirini bebekten çıkarmak istercesine bebeği sürekli yere yakın yerlerde sallandırıyordu. En sonunda gözlerini gözlerime çıkartıp, bana bakarak bebeği havaya kaldırıp aniden başını yere çarpmasıyla her yere kül ve cam parçacıklarının dökülmesine sebep olmuştu. Ben şok içinde bebeğin parçalanmış başına ve yerdeki küllere bakarken o hırsını alamamış ve tekrardan üstüme gelmişti.

Tekrardan hızla dudaklarıma yapıştığında ben hala Taehyung'u parçaladığının şokundaydım. O benim dudaklarıma yapışmış, alt dudağımdan bütün hıncını alırken ben donmuş bir vaziyette hareket edemiyordum.

O, daha fazlasını istediği için elini penyemden içeri sokup beni Taehyung'un yatağına kadar sürükledi. Daha yeni yeni kendime gelmemle ne yaptığını idrak edebilmiştim.

Hemen elimle onu itmeye çalıştım ancak bir işe yaramamışt. O, üstümden penyemi çıkartmaya başlamıştı ancak ben hala ona engel olmaya çalışıyordum.

The Kth BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin