Huzurlu Hissediyorum

201 23 38
                                    

Hellooooo

Beni unutmadınız değil mi🥲

Özür dilerim bölümü geciktirdiğim için...

Neyse fazla bekletmeyeyim sizi iyi okumalarrr...

***

Ellerimi her iki kalça lobuna atarak sıkmaya hatta yoğurmaya başladığımda ağzımdaki aletten dolayı boğuluyormuşum gibi sesler çıkıyordu. Boğazıma kadar değen aletten dolayı gözlerim yaşarmış ve arkaya doğru kaymıştı. Sürekli öğürüyordum fakat aldığım zevk daha ağır bastığı için bu işi yapmaya devam ettim.

Ellerimi testislerine getirerek yoğurmaya başladığımda bir elini kanepenin başlığına diğerini ise başımın yanına indirmişti. Ağzı sonuna kadar aralanmış, gözleri ise tamamiyle kapanmıştı. Yeni duş almasına rağmen soğuk soğuk terler döküyordu ve sık sık nefes alıp veriyordu.

Nihayet uzun bir sürenin ardından sertleşmiş penisinden çıkan menilerin neredeyse çoğu ağzımın içinde kalırken diğer bir kısmıda ağzımın doluluğundan dolayı fışkırmıştı. Rahatladığını düşünerek geri çekilmesini beklediğimde, hala başı dik, gözleri kapalı bir vaziyette dururken "Yut onları." diye emir verdiğini işitmiştim.

İtiraz etmedim, dediğini yaparak ağzımı biraz daha genişletmiştim fakat nefes almam zorlaşınca dudaklarımı bilinçsizce ağzımdaki alete değdirip bastırmıştım. Burnumdan derin bir nefesi içine çektikten sonra ağzımın içinde bulunan bütün menileri emerek boğazımdan aşağı kaymasına izin verdiğimde tıslar gibi bir ses çıkarmış ve "Acıttın." demişti. Bir kaç saniye neyden dolayı canı acımış olabilir diye düşünürken hala penisine dudaklarımı sıkı sıkıya bastırıp emmeye devam ettiğimi gördüğümde hızla dudaklarımı araladım.

Emmemden dolayı canı acımıştı.

Lakin ben de bayılmak üzereydim ve bilincim sürekli gidip geliyordu. Seyiren gözlerimden akan yaşlar soğuk terlerime karışmış, gevşemiş olan deliğim düştüğü boşluk hissinden dolayı soğuk bir rüzgar sanki yalayıp geçmiş ve yorgunluktan dolayı kılımı dahi kıpırdatacak gücü kendimde bulamamıştım.

Gerçekten yorulmuştum.

Ağzımdaki menilerin neredeyse tamamını yuttuğumdan emin olduktan sonra geri çekildiğinde kulağıma doluşan vıcık vıcık seslerin arasına kendi inlememi de katmıştım. Dudaklarımda onun menisi ve benim tükürüğümden oluşan bir köprü oluşmuş ve o, onu göremeden o köprüyü koparmıştı. Az önce içime deli gibi darbeler vururup zevk içinde kıvranırken, şimdi deliğim etrafını sanki bıçak darbeleri indiriyorlarmış gibi acı çekiyordum. Lakin ne olursa olsun buna değmişti, rahatlamıştım bir kez daha.

"Ahh Tanrım, inanılmazsın Jungkook."

Uzandığım kanepenin en köşesine, ayaklarımın tam ucuna kendini yığılır gibi attıktan sonra başını bacaklarıma indirmiş ve eliyle de diğer bacağımı okşamaya başlamıştı. Deliğimin kasılıp gevşemesinden dolayı bacak aramı aralık bırakmıştım çünkü deliğim çok acıyordu.

Gözlerim kapalı ve ağzım hala açıktı, ağzımın kenarında akan menilerin sahibi ise başını dizlerime koymuştu. Benim boşalmamın bir kaç dakika sonrası o da nihayet boşalabilmişti ve düne nazaran daha erken gelmişti.

Gerçi dün altında bayılmasaydım her şey daha da güzel olabilirdi...

Bütün enerjimiz çekilmiş gibi kanepede uzanıyorduk. Daha doğrusu ben uzanıyordum o da başını çıplak bacaklarıma indirmişti.

The Kth BoyWhere stories live. Discover now