🐺13.Bölüm🐺

453 28 0
                                    

𐰖𐰆𐰺𐰖𐰆𐰺: 𐱅𐰃𐰘𐰤: 𐰚𐰇: 𐰾𐰓𐰯: 𐰉𐰞𐰶𐰑𐰴𐰃: 𐱃𐰍𐰶𐰢𐰾: 𐱃𐰍𐰑𐰴𐰃: 𐰃𐰤𐰢𐰾: 𐱅𐰃𐰼𐰠𐰯: 𐰘𐱅𐰢𐰾: 𐰼: 𐰉𐰆𐰞𐰢𐰾: 𐱅𐰭𐰼𐰃: 𐰰𐰇𐰲: 𐰋𐰃𐰼𐱅𐰰: 𐰇𐰲𐰤: 𐰴𐰭𐰢: 𐰴𐰍𐰣: 𐰾𐰇𐰾𐰃: 𐰋𐰇𐰼𐰃: 𐱅𐰏: 𐰼𐰢𐰾: 𐰖𐰍𐰃𐰾𐰃: 𐰸𐰆𐰪: 𐱅𐰏: 𐰼𐰢𐰾: 𐰃𐰠𐰏𐰼𐰇: 𐰸𐰆𐰺𐰍𐰺𐰆: 𐰾𐰇𐰠𐰯: 𐱅𐰃𐰼𐰢𐱁: 𐰴𐰆𐰉𐰺𐱃𐰢𐱁: 𐰴𐰢𐰍𐰃:

~Baş kaldırıyor diyerek haber işitip şehirdekiler dağa çıkmış. Dağdakiler (şehire) inmiş. Derlenip toplanıp 70 er (kişi) olmuşlar. Tengri (Tanrı) güç verdiği için babam Kağan'ın ordusu, askeri böri(kurt) gibi imiş. Düşmanı kony(koyun) gibi imiş. Doğuya,batıya ordu sevk edip (sefer yapıp) (adam) derleyip toplamış. Hepsi 700 er (kişi) olmuş.~

Fark ettiyseniz Orhon Türkçesinde de metaforlar değişmemiş. Düşman koyuna, kendimiz kurda benzetilmiş.

Kül Tigin yazıtlarından yazıyorum sırayla. Her bölüme 1 paragraf koyuyorum. Kül Tigin yazıtlarında Bilge Kağan da  son paragraflarda babası Kutluk İlteriş Kağan'ın hikâyesini anlatıyor. Hatırlarsanız, önce 17 kişiyle isyan başlatıp, 700 kişi olunca devlet kuruyor Kutluk Kağan.☺️

🏹

Dün gece, daha doğrusu sabaha doğru Laçin'in burada olmasının verdiği güvenle yorgunluk içerisinde ağacın altında uyuyakalmıştım. Biraz dinlendim. Yaşanılan şeyleri aklımdan çıkarmaya çalışıp yapmaya çalışacağımız şeyleri düşünmeye başladım. Yine bahçedeydim.

Aybars, Esrigün ve tanıdığım tanımadığım nice masum insan... Hepinizin intikamını bunlardan alacağım.

Yumruklarımı sıkmış çimlerin üzerinde otururken bir anda arkamdaki duvardan önüme biri atladı. Hemen ayağa kalkıp ellerimi havaya kaldırdım. Dövüş pozisyonu aldım.

Önüme sıçrayan kişi pelerinliydi. Elleri yerdeydi. Ellerini yerden çekip o da ayağa kalktı. Ellerini çırparak bana doğru döndü. Sonra başındaki pelerinin şapkasını kaldırıp arkaya attı. Bu bir kızdı. Görünüşe göre savaşçı bir kız.

"Temkinli insanları severim. Ancak korkmana gerek yok. Sakin ol. İsmim Tomris. Beni Laçin gönderdi. Bir muhafız gelmeden önce seninle hemen konuşmam lâzım."

Ellerimi indirdim. Laçin, onun geleceğinden bahsetmişti.

"Dinliyorum."

Tomris beni şöyle bir süzdü.

"Savaşmayı biliyor musun? Hangi konularda uzmansın?"

"Uzman mıyım bilmiyorum. Ok atmakta ve kılıçsız yakın dövüşte daha iyiyim. Kılıç kullanmayı öğreneli çok olmadı. Ancak onu da kullanabilirim."

"Harika. Bir özgürlük savaşçımız daha oldu. Şimdi... Öncelikle kendi görevimden bahsedeyim. Beni Yuxin(yuşin) ismiyle sıradan bir hizmetçi olarak biliyorlar burada. Türk kızlar... Çoğu hizmetçi ya da cariye. Hepsiyle bir bir konuşup onları içten gaza getirdim. İçlerinde zaten bir kor vardı. Bense hürriyet aşkıyla onları yanıp tutuşturdum. Belirlediğimiz isyan gününde şimdilik tam 246 genç kız, 58 çocuk ve 12 görklü anamızla beraber; toplamda 316 kişiyi saraydan güvenle takviye edeceğim. Tabii bunu o gün bir tek ben yapmayacağım."

Sustu. Çevresine bakındı. Bana biraz daha yaklaştı.

"Laçin, Veliaht Prens Yifan'ın sağ kolu gibi. Ona çok güveniyor. Birçok savaşta da yanındaydı. Çin ordusu Laçin'i oldukça seviyor ve savaşlarda onu görmek Çin askerlerine cesaret veriyor. O gün Laçin saray dışındaki Çin askerlerini, nereden baksan en az 500 askeri acil haber ile çok farklı bir yere çekecek. Askerleri çektiği yerde devreye bir başka özgürlük savaşçımız olan Tolga girecek. Çin askerlerini kendisine bağlı Türk savaşçılarla beraber hâlledecek. Bu esnada Laçin kadar güvendikleri savaşçımız Kayra da içeride olacak. Saray içindeki askerleri yanıltarak saraydan takviye edeceğim hatunların ve çocukların yolunu açacak. Saray içindeki bahadırlarımızla beraber gerekirse içeride de savaşacağız. Saraydan çıktıktan sonra şehirden çıkabilmek ve surları geçebilmek için ise seneler boyunca kazdığımız gizli tüneli kullanacağız. Bu tünele kadar gidebilirsek, saklanabiliriz. Geriye kalan Çin askerleri bizi arasalar dahi hiçbir yerde bulamazlar. Bizde tünelde ilerleyerek özgür bir biçimde yer yüzüne çıkacağız."

Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin