🐺19.Bölüm🐺

435 29 9
                                    

𐰴𐰢𐰍𐰃: 𐰋𐰃𐱁𐰆𐱃𐰕: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕: 𐰇𐰲𐰘𐰏𐰼𐰢𐰃: 𐰾𐰇𐰭𐱁𐰓𐰢𐰕: 𐰃𐰠𐰠𐰏𐰏: 𐰃𐰠𐰾𐰼𐱅𐰓𐰢𐰕: 𐰴𐰍𐰣𐰞𐰍𐰍: 𐰴𐰍𐰣𐰽𐰺𐱃𐰑𐰢𐰕: 𐱅𐰃𐰕𐰠𐰏𐰏: 𐰾𐰇𐰚𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐰉𐱁𐰞𐰍𐰍: 𐰘𐰰𐰇𐰦𐰼𐱅𐰢𐰕: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰴𐰍𐰣: 𐱅𐰇𐰼𐰰𐰢𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃𐰢𐰕: 𐰼𐱅𐰃: 𐰋𐰃𐰠𐰢𐰓𐰇𐰚𐰤:

~Toplam 25 kez sefer ettik. 13 kez savaştık. Devletliyi devletsiz bıraktık, hakanlıyı hakansız bıraktık; dizlilere diz çöktürdük, başlılara baş eğdirdik. Türgiş Hakanı (kendi) Türk'ümüz, (kendi) halkımız idi. Bilgisizliği...~

🏹

"İşte böyle Barlas. İnanın bana lütfen. Bu kitap... Ne yaşadıysam, ne yaşadıysanız her şeyi bir bir yazıp resmediyor."

Tomris araya girip sözü devraldı.

"Senin kayboluşun, bunca zamandır ortada olmayışın, Barlas'ın anlattıkları... Hepsini göz önünde bulundurunca mantıklı geliyor. Ama yine de... Ahhh,bilemiyorum."

Gelecekte iken kitabın okuduğum bir kısmında Tomris'in de beni gördüğü yazıyordu. Kaybolduğumu görmüştü. Ben gelecekte yine sadece birkaç dakika geçirmişken burada tüneldekiler saatler geçirip sabahlamış ve herkes iyice dinlenmiş. Uyanır uyanmaz rütbesi yüksek olan alpleri ve özgürlük savaşçılarından tanıdıklarımı çevreme toplayarak her şeyi en başından anlattım.

Yine araya girme gereksinimi duyarak sözü devraldım.

"Ben gelecekte birkaç dakika geçirmemişken burada sizler sabahlamışsınız. Ayrıca ben burada yaklaşık 1 ay geçirmişken gelecekte sadece birkaç dakika geçmiş. Zaman kavramı çok farklı. İki ayrı dünya arasında gidip geliyormuşum gibi."

Laçin kolları bağlı bir şekilde, duvara yaslanmış dikkatle beni dinliyordu.

"Woah!"dedi. Yaslandığı yerden ayrılıp yanıma geldi.

"Şimdi düşünüyorum da, bundan 500-600 yıl öncesine gitsem... Her şey çok farklı olurdu. Oğuz Kağan'ın yaşadığı dönemlere gitsem... Onu görsem... Muhteşem olurdu ama yine de bocalardım. Sende de öyle oldu mu?"

"Tabii ki öyle oldu. Bocaladım. Bir anda kendimi 1000 sene öncesinde buldum. Düşünsenize çocuklar... Sizce 1000 sene sonrası nasıl olur? Görmediğiniz ve bilmediğiniz için tahmin etmesi de oldukça zordur. Teknoloji var. Bunu sizi nasıl anlatırım, emin olun bilemiyorum. Lâkin ben gelecekte bir edebiyat öğrencisiyim. Tarihi ve arkeolojiyi, yani kazılar sonucunda toprak altında ya da yüzeyde bulunan eserleri çok sıkı takip ediyorum. Seviyorum tarihimi. Sürekli araştırdım. Dönemdeki olaylara bu nedenle hâkimim. Tarih sizi yazıyor. "

Sayda gülümsedi. Sorusunu sordu.

"Bizim... Hepimizin ismi... Gelecekte de anılıyor mu? Tarih bizim ismimizi de yazıyor mu?"

Gülümseyerek Sayda'ya cevap verdim.

"Şu an sadece belirli kişiler biliniyor. Unutulmaması gereken, destan yazmış kişiler. Ancak... Nasıl söylesem bilmiyorum ama gelecek nesillerimize yeterince anlatılmıyorlar. Çocuklar nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini bilemiyorlar. Kendi tarihleri gerçek kahramanlarla doluyken yabancı milletlerin sahte kahramanlarıyla, o sahte kahramanlara özenerek büyüyorlar. Oğuz Kağan kimdir, Atilla kimdir, Tomris Katun kimdir, Kutluk İlteriş Kağan kimdir bilmiyorlar. Öğretmenleri sadece birkaç satırla, 2 dakikalık bir zaman dilimine sığdırıyorlar onları. Tarihte bilinen, adı geçen kahramanlar bile gelecek nesil tarafından tam olarak bilinmiyor. Daha nice isimsiz kahraman da var oysa. Kendi tarihimiz şanlı zaferlerle, şanslı kahramanlarla dolu aslında."

Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)Where stories live. Discover now