🐺14.Bölüm🐺

436 29 1
                                    

𐰘𐱅𐰃𐰘𐰕: 𐰼: 𐰉𐰆𐰞𐰢𐰾: 𐰘𐱅𐰃𐰘𐰕: 𐰼: 𐰉𐰆𐰞𐰯: 𐰠𐰾𐰼𐰢𐰾:
𐰚𐰍𐰣𐰽𐰺𐰢𐰾: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰚𐰇𐰭𐰓𐰢𐰾: 𐰸𐰆𐰞𐰑𐰢𐰾: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐱅𐰇𐰼𐰇𐰾𐰇𐰤: 𐰃𐰲𐰍𐰣𐰢𐰾: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰲𐰇𐰢: 𐰯𐰀𐰢: 𐱅𐰇𐰼𐰇𐰾𐰃𐰨𐰀: 𐰖𐰺𐱃𐰢𐰾: 𐰉𐰆𐱁𐰍𐰆𐰺𐰢𐰾: 𐱅𐰇𐰠𐰃𐰾: 𐱃𐰺𐰑𐰆𐱁: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰦𐰀: 𐱅𐰢𐰾:

~Yedi yüz kişi olup devletsiz kalmış, hakansız kalmış halkı; cariye olmuş, kul olmuş halkı; Türk örf ve âdetlerini bırakmış halkı, atalarımın dedelerimin töresince (yeniden) tasarlamış ve eğitmiş( hazırlamış). Tölis (ve) Tarduş halklarını o vakit düzenlemiş...~

🏹

Öğlen olmuştu. Güneş tam tepedeydi. Ancak hâlâ gelen giden yoktu. Odanın içerisinde bir oraya bir buraya gidip geliyordum. Kapı açılınca oraya döndüm. Hizmetli olan güzel bir kız elinde bir yemek tepsisi ile içeri girdi. Arkasında iki Çinli asker vardı. Kapıyı kapattılar.

Kız arkasına baktı. Çinli askerlerden biri;

"Ben buradayım. Siz konuşun."dedi ve başındaki zırhlı şapkayı çıkararak kulağını kapıya dayadı. Şüpheyle onlara baktım. Bizlerden biri olabilirlerdi. -Ki tahminim doğru çıktı. Kız elindeki tepsiyi ahşap çekmeceli konsolun üzerine bırakıp karşıma geçti.

"Ben, Ayana. Özgürlük savaşçılarından biriyim. Askerler de bizden. Altay ve Balamir."

Kapıya kulağını dayayan Altay, diğeri Balamir idi.

"Sayende yarın özgürlük girişimimizi gerçekleştiriyoruz. Yarın harekete geçeceğiz. Bunu al."

Bana güzel bir hançer uzattı. Onu elime aldım.

"İşine yarayacaktır. Eğer bunu kullanamazsan şunu da sakla." dedi ve bir de küçük hançer uzattı. İkisi de kınlarında duruyordu. Küçük olanı da elime aldım.

Planda en ufak bir hataya dahi yer yoktu. Her olasılık düşünülüyordu. Bu olmazsa bu olur. Şu olmazsa şu olacak.

"Teşekkür ederim."

"Bu gece eğer bir sorun olursa ve o pislik sana zarar vermeye kalkarsa kalkıp kapıya vur. Bu akşam nöbeti Altay ve Balamir alacak. Kapıya vurduğun an, sana bir zarar gelmemesi için planı hemen uygulamaya koyulacağız. Yifan'ı oracıkta öldür. Yapamazsan Altay ve Balamir yardıma gelir. Onlarla beraber saraydan çıkarsın. Beklemede kalacağız. Eğer Balamir'den işaret gelirse harekete geçeceğiz. Sorun olmazsa planladığımız gibi sabah planı uygulayacağız. Sabah da Altay ve Balamir sizlerle beraber nöbetlerini sonlandıracaklar. Arkanda olacaklar. Kendine çok dikkat et."

Gülümsedi ve elini omzuma attı. Daha sonra beni kendisine çekerek sarıldı. Buna ihtiyacım varmış gibiydim. Ben de ona karşılık verdim. Altay şapkasını yeniden başına geçiriyordu.

Bir süre sonra ayrıldı. Gülümsemeye devam edip;

"Yemeğini şüphelenmeden, iç rahatlığıyla yiyebilirsin. Senin için yaptırdım."dedikten sonra arkasına döndü ve odadan çıktı. Altay ve Balamir de arkasından çıktı.

Güç toplayabilmek için aç olan karnımı doyurmam lâzımdı. Tepsiyi elime alıp bahçeye çıktım. Güneşin yakıcı sıcağından ağacın gölgesine sığınıp oturdum. Tepsideki yemekleri yemeye başladım.

🏹

Aybars'ın bana vermiş olduğu püskülü hançerin kabzasına bağlayıp hançeri çizmemim içine soktum. Küçük hançeri de sol kolluğumun altına koyup kolluğun iplerini sıktırdım. Sol kolumu havaya kaldırdım. Elimi yumruk açıp sıktım. Hiç belli olmuyordu.

Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)Where stories live. Discover now