🐺15.Bölüm🐺

446 30 2
                                    

𐰖𐰉𐰍𐰆𐰍: 𐱁𐰑𐰍: 𐰦𐰀: 𐰋𐰼𐰢𐰾: 𐰋𐰼𐰘𐰀: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰖𐰍𐰃: 𐰼𐰢𐰾: 𐰘𐰃𐰺𐰖𐰀: 𐰉𐰕: 𐰴𐰍𐰣: 𐱃𐰸𐰆𐰕𐰆𐰍𐰕: 𐰉𐰆𐰑𐰆𐰣: 𐰖𐰍𐰃: 𐰼𐰢𐰾: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕: 𐰸𐰆𐰺𐰃𐰴𐰣: 𐰆𐱃𐰕𐱃𐱃𐰺: 𐰶𐰃𐱃𐰪: 𐱃𐱃𐰉𐰃: 𐰸𐰆𐰯: 𐰖𐰍𐰃: 𐰼𐰢𐰾: 𐰴𐰭𐰢: 𐰴𐰍𐰣: 𐰉𐰆𐰨𐰀[...]:

~...Yabgu'yı ve Şad'ı o vakit (onlara) vermiş. Güneyde Çin halkı düşman imiş. Kuzeyde kendisine bağımlı Kağan, Dokuz Oğuz halkı düşman imiş. Kırgızlar, Kurıkanlar,Otuz Tatarlar, Kıtañy(Kitanlar), (ve) Tatabılar hep düşman imiş. Babam Kağan...~

🏹

Şimdiden 1K olduk. Hepinize çok teşekkür ederim.☺️💙

Destekleriniz benim için gerçekten çok değerli. Kitabın okunma sayısı ve destekleriniz giderek artmaya başladı. Böyle olunca yazma isteğiyle dolup taşıyorum. Hepinize gerçekten tüm samimiyetimle, tüm kalbimle çok çok teşekkür ederim. İyi okumalar. 💙

🏹

Sabaha kadar gözümü gram kırpmamıştım. Sonunda o büyük gün gelip çatmıştı. Yifan hâlâ huzurlu uykusuna devam etmekteydi.

Ben yatakta doğrulunca o da biraz kıpırdandı ve gözlerini çok kısık açarak birkaç kere gözlerini yumdu. Ellerini yumruk yaptı. Yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovdu.

"Ne çabuk sabah oldu ya?"

Beni görünce gülümsedi. Çekik olan gözleri gülümseyişi ile resmen ortadan kaybolmuştu.

"Gidelim mi artık? Erkenden çıkacağız demiştin."

"Olur. Önce bir kendime geleyim." dedi ve ayağa kalktı. Kollarını havaya kaldırarak gerindi. Sonra içinde su bulunan büyük bakır tasın yanına ilerledi. İçinde küçük bir tas daha vardı onun. Yanında da boş bir tane.

Tasların başına geçti ancak çaresiz bir şekilde arkasına dönüp bana baktı. Hemen onu anlayarak yanına gittim. Suyun içindeki küçük tasa su doldurdum. Boş olan tasın üzerine avuçlarını açan Yifan'ın avucuna azar azar döktüm. Yüzünü yıkayarak kendisine geldi. Sonra bana baktı.

"Tamamdır, artık gidebiliriz. Gel arkamdan."

Sesimi çıkarmadan onu takip ettim. Kalbim heyecandan güm güm atmaya başladı. Gece boyunca düşünüyorum. Bu özgürlük planını ve Yifan'ı. Ne yapmam gerektiğini hâlâ bilmiyorum. İki arada bir deredeyim.

Bir yanım diyor ki, o Çinli. Belki hâlâ oyun oynuyor. Yine yapacak hainliğini. Affetme, bitir işini.

Ama diğer yanım da diyor ki, sen Müslümansın. Bir canın alınışı bu kadar kolay olmamalı. İçinde o pişmanlığı ve samimi olduğuna inandığın gözyaşlarını gördün. Ona bir şans daha ver. Belki bundan sonra hayatında hiç olmadığı kadar insanlığa yararlı biri olacak. Her insan bir şansı hak eder. Sen şansı ver, o şansı değerlendirmezse işte o zaman acımadan öldür.  Peygamberimiz(s.av.) çok sevdiği amcası Hz.Hamza'yı öldüren Vahşi'yi affetti. Sen kimsin ki?

Ben hâlâ düşüne dururken Yifan seslenerek kapıyı açtırdı. Kapıyı açanlar Balamir ve Altay'dı. Onların yerine geçecek nöbetçi askerler de henüz karşımızdan yeni geliyordu.

Nöbet değişimi yaptılar. Balamir ve Altay da arkamızdan gelen askerlerin arasındaydı. Taş duvarların içerisinde ilerlemeye başladık. Şimdiye kadar özgürlük savaşçılarından sadece Altay, Balamir, Laçin, Tomris ve Ayana'yı görmüştüm. Diğerlerini nasıl tanıyacağımı ve ne zaman başlamam gerektiğini bilmiyordum. Çaktırmadan çevreme dikkatli dikkatli bakmaya çalışıyordum.

Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)Where stories live. Discover now