9.Bölüm "Daisy"

4.2K 220 22
                                    

Multimedya "Sarah, Nicholas ve Luciana'nın yeni küçük dostu Daisy"  "Perilerin söylediği şarkı"

2 gün sonra

Luciana

2 gündür büyü dersleri alıyordum. Dedem benim bir bir büyücülük okuluna başlamamı istiyordu. Okul ve ben...

Normalde okula 15 yaşında başlanıyormuş. Bu durumda ben geç kaldığım için hızlandırılmış bir programa tabi tutulacakmışım. En azından yaşıtlarımla beraber olacağım.

İki gündür büyücülük okulundan gelen biri bana bir şeyler anlatıp durdu. Onun dediğine göre içimde bir güç varmış ve ben bu gücü istediğim şekilde kullanabilirmişim. Büyüye başlarken ellerimizi kullanmalıymışız. O parmaklarıyla bir anda bir şeyler yapanlar çok çok ilerki seviyeymiş. Benim yapmam gereken içimde varolan güce odaklanıp onu ellerimden dışarı çıkarmakmış, bir top halinde. Bunu bana uygulamalı olarak gösterdi, elinde yaptığı büyü topu mor renkliydi. Sanırım mor büyücülerin temel rengi filan. Her yerde karşıma çıkıyor. Her neyse iki gündür onun yaptığı şeyi yapmaya çalışıyorum ama henüz bir belirti yok.

Artık hazırlanma vakti geldi. Ben.. Prenses Luciana okula gidiyor... Ne harika.. Şaka bir yana ben kalabalık bir ortama gireceğim için biraz stresliyim sanırım. Orda kimse benim gibi değil, herkes burada yaşıyor ve büyü yapmayıda biliyorlar. Ben onlara göre çok yetersizim. Ben saraya aitim. Babamın yanına. Ama son günlerde onuda göresim yok. Beni yıllardır kandırdı, özgürlüğümü elimden aldı ve annemi öldürdü. Belkide buraya ayak uydurabilirim. En azından deneyeceğim.

Dün bana ders veren büyücünün söylediği her şeyi yanıma alarak yola çıktık. Ben ve periler. Beni okula onlar götüreceklermiş. Periler, işaret parmağım büyüklüğündelerdi. Konuşmuyorlar, sadece uçuyorlardı. Uçarlarken arkalarında bıraktıkları parlak maddeyede peri tozu deniyormuş. Ufacık kıyafetlerindede bu tozdan bolca vardı.

Yaklaşık 10 tane periyle okul yolunu tuttuk. Biz nehri takip ederken buranın ne kadar güzel olduğunu daha iyi anlıyordum. Periler sınıfa kadar eşlik edip çıktılar. Sınıfın sıraları uçuyordu. Yani yerden 10 cm falan yukarıdaydı. Nomal olmayacağını tahmin etmeliydim. Boş olan birine oturdum ve herkes bana bakmaya başladı ve bir anda hepsi başıma toplandı. "Sen kimsin, nerden geldin...." gibi bir sürü soru yönelttiler. İçlerinden bir kız kalabalığı dağıttı ve " Gelir gelmez kızın üstüne çullandınız" diyerek herkesi susturdu ve yanıma oturdu. Çok samimi sesiyle "Merhaba, ben Sarah. " diyerek elini uzattı. Eskiden olsa kimse bana toka için elini uzatmazdı. Önümde eğilirlerdi ama neyse. Sarah'nın elini tuttum ve tokalaştık  "Memnun oldum. Bende Luciana." deyip gülümsedim. Diğer kişiler sıralarına dönmüşlerdi.

Sanırım dersin başlamasına vakit vardı. Bizde Sarah'yla sohbete dalmıştık. "Açıkça söylemek gerekirse ben şu ana kadar normal bir krallıkta yaşıyordum. Ama bilmediğim bazı şeyler varmış. Mesela annem bir büyücüymüş. Bunları bana üç gün önceki yaş günü balomda bir genç adam anlattı ve beni buraya getirdi. Ben sizin şu "Yüce Tork" dediğiniz adamın torunu oluyorum" deyince kız gözlerini kocaman açtı. "Sen Yüce Tork'un torunu musun?" diye bağırınca herkes bu tarafa bakmaya başladı.

"Şey evet. Bende yeni öğrendim. Ve şimdi buradayım. Samniatis Krallığı'nın prensesiyken bir anda kendimi Hermosa'da buldum. Her şey çok hızlı gelişti. Şimdi de dedemle birlikte şatoda yaşıyoruz."

Anlattığım hikâyeyle herkes birbirine bakmaya başladı. Yine içlerinden biri "Sen bir prenses misin? ve başka biri "Yani sen yıllar önce ölen Yüce Rosella'nın kızı mısın?" diye sorular yönelttiler.

"Evet bir prensesim. Yani öyleydim Samniatis'teyken. Annemde "Yüce" lakabıyla mı ifade ediliyordu ?"Ayrıca sizler onu nerden tanıyorsunuz?"

Bu kez onlar benim sorularıma cevap verdiler. Az önce konuşan çocuk " "Yüce Tork" baş büyücü olduğu için onu ve onun ailesindekileri"Yüce" lâkabıyla anarız. Aslında mantıken sanada böyle seslenmemiz gerekir. Yüce Tork yıllardır çok hastaydı. Elbette bizde merak edip sebebini sorduk. Anneni ordan biliyoruz majesteleri.." dedi ve gülümseyerek önümde eğildi. Tam o sırada iki gündür bana büyü dersi veren adam içeri girdi. Beni diğerlerine tekrar tanıttı. Tüm ders boyunca diğer öğrencilere güçlerini nasıl parmaklarında toplayacaklarını anlattı. Derse ara verildiğinde Sarah ile beraber bahçeye çıktık. Bana birazcık bahçeyi ve okulu gezdirdi uzun uzun sohbet ettik ardından aramıza sınıfta sorularımı yanıtlayan çocuk yani Nicholas da katıldı. Tabii ki küçük perilerim de yanımdan ayrılmıyordu. İkisi de çok iyi insanlar pardon  büyücüler di. Ikinci derste aynı şekilde devam etti. Son ders ise başka bir adam gelip bize büyücülerin tarihi hakkında bir şeyler anlattı. Kuş tüyü kalemimle ağzından çıkan her şeyi yazmaya çalıştım.

HERMOSA Prensesin BüyüsüWhere stories live. Discover now