GK-4

77.1K 2.8K 218
                                    

İYİ OKUMALAR !! Multimedia: Güneşin cluptaki hali

Şaşırarak Toprağa baktım. Toprakta dahada çattığı kaşları ve kıstığı gözleriyle Besteye bakıyordu. Beste ise hala şoktaydı.Yutkunarak önce bana sonra Toprağa çevirdi gözlerini.

"Toprak ne söylüyorsun ?

"Duydun.

"Bir hizmetçi için beni evinden mi kovuyorsun ?

"Hayır. Seni bu küçümseyici tavrın yüzünden evimden kovuyorum.

"Toprak ben -

Toprak odayı terkederken bende olayın şokunu atlatamamıştım. Şuan Beste de bende aynı durumdaydık.Beste bir koltuğa oturup şoktan çıkmaya çalışırken ben kendimi toparlayarak beni çağıran Toprak 'ın yanına gittim.Hala kızgın görünüyordu.

"Ben Özür dilerim.

"Özür dileme . Çünkü içerdede söylediğim gibi senin yüzünden kovmadım onu.

"Bende ne olursa olsun misafirinize böyle davranmamam gerektiği için özür diliyorum.

"Benim yemek yiyecek halim kalmadı. Hemen çıkacağım.

Bu basitçe odamdan çık tepkisiydi.Odaya gittiğimde Beste bıraktığım yerde değildi. Ortalığı toparlayıp mutfağa indim.Sanki mutfakta herkes benim gelmemi bekliyormuş gibi hemen yanıma geldiler.

"Ne oldu ?

"Toprak Bey Besteyi kovmuş doğru mu ?

"Tam olarak ne oldu ?

"Hadi anlatsana.

Kafamda bir çok ses dönerken tüm tabakları mutfağın mermerine bırakıp kızlara döndüm.

"Kızlar. Dedikodu hoş bişey değildir. Hem Toprak Bey dedikodu yapılmasından helede kendi dedikosunun yapılmasından nefret ediyor.

"Çabuk öğreniyorsun Güneş. Dedi kapıdan pürüzsüz ve etkileyici bir ses. Bu Topraktı. Umulmadık anda ortaya çıkmak konusunda master yapmış olmalıydı. Gözlerimi kırparak hemen arkama döndüm. Gülümsüyordu.Hemde sıcak ve gerçek bir gülümseme. O kadar güzeldi ki şuan. Eğer gülerken bu kadar güzel olduğunu bilse bir daha kaşlarını çatmazdı bence. Güzelliği karşısında şaşkına dönerken bende ona gülümsedim.Asla onun kadar güzel görünmezdim ama en azından denerdim.

"Birşey mi istemiştiniz Toprak Bey ?

"Seninle birşey konuşmam gerekiyor.Odama gel.

"Tamam hemen geliyorum.

Kızlar yanımdan ışık hızında ayrılırken Yaren yanıma geldi.

"Toprak Beyi uzun zamandır böyle içten gülerken görmedim.Seni sevmiş olmalı.

"Bilmem belki.Onu kızdırmadan gideyim.

"Tabi git.Ama dönünce şu kaltak Beste olayını anlatacaksın.

"Ssh. Çok ayıp. Ama harbiden Kaltak.

Yaren kıkırdarken bende hemen yukarı çıktım. Kapının önüne gidip kapıyı çaldım. Ama ses yoktu.Ee bu adam beni çağırıp nereye gitmişti diye düşünüp oturma odasına yönelirken çalışma odasının kapısı açıldı ve Toprakla burun buruna geldik.O kadar yakındık ki neredeyse dudaklarımız birbirine değecekti.Dengemi kaybedecek gibi olduğum için Toprak beni kollarımdan yakalamıştı. Ben avuçlarının arasında bir kuş gibi titrerken ,onun ellerinin temas ettiği yerler alev alıyordu. Ama böyle olmaması gerekiyordu.Toprak Beyin beni uzaklaştırmasına beklerken o hiç birşey yapmıyor , sadece gözlerimin içine bakıyordu.Bende olduğum yerde donmuştum. Dudaklarını yaladığında korktum. Çünkü gözleri dudaklarımdaydı.Beni öpse ne yapardım ? Sanırım kül olurdum. Çünkü dokunması bile beni çok fazla etkiliyordu. Biz zaman durmuş bir şekilde birbirimize odaklanmış dururken yere düşen bir tepsi sesiyle birbirimizden ayrıldık. Anında birbirimizden ayrılırken bu kişinin kim olduğuna baktık.Bu kişi Bahçıvan Tekin amcanın kızı Zeynepti.Elindekileri düşürmüş gözünü bile kırpmadan bize bakıyordu.Ben utançtan kıpkırmızı olmuş suratımı yere çevirirken Toprakta öksürerek odasına girdi. Gözlerimi Zeynep'e çevirdiğimde oda bana rahatsız edici bir bakış attı ve ağlayarak merdivenlerden indi. Hiçbir şey anlamadan arkasından koştum.Birine söylemesi sonum olurdu.

GÜNEŞİN KARANLIĞI Where stories live. Discover now