GK-26

45.6K 1.5K 416
                                    

Belirsizlik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Belirsizlik.İşte hayatımı anlatan o dört hecelik harf yığını.Toprağın gözlerinde net bir şekilde görebildiğim bu belirsizlikti işte aslında beni karamsarlık kuyusuna zorla sürükleyen.Belki gözlerine baktığımda böylesine bir karanlıkla karşılaşmasam herşeyi kabullenmem ve yoluma devam etmem daha kolay olacaktı.Ama onun ne zaman ne yapacağı ve ne şekilde davranacağı her zaman büyük bir muallak içindeydi.Şuanki endişe ve korkumun sebebide bu muallak değil miydi sanki? Kesinlikle öyleydi. Bu gizemdi aklıma düşen şüphelerin sebebi.Toprağın gözlerimden kaçırdığı gözlerinde gördüğüm boşluktu tüm korkularımın ev sahibi.Ve suskunluğuydu tabiki.Çattığı kaşlarında gizliydi aslında tüm endişelerimin asıl sebebi.Koyulaşan gözlerine hakim olan gizem aslında aklımdaki tüm soru işaretlerinin asıl sebebiyken , ağzından çıkan her kelime aslında bir sonrakinden bağımsızken ve dudaklarından dökülen her sözcüğün doğuracağı sonuç bir öncekinden daha yaralayıcı oluyorken korkmam aslında o kadarda yersiz değildi sanki.Ama artık korkuda merakımın önüne geçemiyor, bu sorunun cevabından ne kadar korkarsam korkayım merakıma engel olamıyordum.Aslında bu soru hayatımdaki belirsizliğin sadece ufak bir parçası olsada bu cevabın aklımdaki dipsiz kuyunun bir azda olsa berraklaşmasına yardımcı olacağının fazlasıyla bilincindeydim.

Toprak soruma verdiği sessiz cevap ve attığı keskin bakışlar üzerine bakışlarını benden çekip ayağa kalktığında arkasından merakla baktım.Sorumun cevabını es geçmiş gibi görünüyordu.

"Senden bir cevap bekliyorum Toprak." Dedim artık benimle ilgilenmiyormuş gibi davranan Toprağa merakla bakarken.

"Cevabını vereceğim." Dedi Toprak ve salona bağlı merdivenlerden çıkıp üst kattaki büyük koridora ulaştı.Görüş açımdan kaybolduğunda ve ayağa kalkıp arkasından baktığımda onu , geçmişini ve tüm acılarını gömdüğü karanlık odanın anahtarıyla kapının önünde gördüm.Yavaşça merdivenlere yürüyüp yanına ulaştığımda Toprak bana çevirdi karanlık yüklü bakışlarını.Ve ölümcül bir sakinliğin esir aldığı sesiyle konuştu.

"Sorduğun sorunun cevabı işte bu odada gizli.Gerçeklerle yüzleşecek gücü gerçekten kendinde bulabiliyor musun ?"

"Belki hayır.Ama bilmem gerektiğini biliyorum."

Korku kalbimi ve ruhumu esir alsada bu olayın artık açıklığa kavuşması gerektiğini çok iyi biliyordum.Cevabı aslında herşeyi öğrendiğim duvarlarına kan ve intikam bulaşmış bu odadaysa o odaya girip gerçeklerle yüzleşecek kadar cesarete sahipti kalbim.Toprak elindeki anahtarı anahtar deliğine soktuğunda derin bir nefes alıp güç toparlamaya çalıştığımda ihtiyacım olan bu güç fiziksel bedenimden çok , yara almış ve yorulmuş ruhuma gerekiyordu.Toprak kapıyı açıp içeri girdiğinde hissettiğim anlık güçle bende arkasından girerken ve daha önce gördüğüm , aslında atmosferine oldukça alışkın olduğum beyaza boyanmış ama bunun aksine içinde Toprağı ve tüm karanlığını barındıran odaya tekrar baktığımda aklıma gelen tek şey burada döktüğüm gözyaşları olmuştu.O gün gözlerimden dökülen o gözyaşlarının canımı ne denli yaktığını hatırlamamla acıyla dolan gözbebeklerim bunun eseriydi işte.Nehirin günlüğünü okurken hissettiğim adını koyamadığım,hiçbir tanıma sığdıramadığım o duyguydu işte o kadar sorunun içinde Toprağa bu soruyu yöneltmemin sebebi.Ben odaya ve o kadar boşluğun içine sığdırdığım o kadar duyguyla meşgul olurken Toprağın bana seslenmesiyle kendime geldiğimde ses çıkartmadan ona çevirdim bende gözlerimi.

GÜNEŞİN KARANLIĞI Where stories live. Discover now