GK-23

48.7K 2K 275
                                    

Rahatsız edici bir ürperti dolmuştu içime.Bakışlarıma bile etki eden bu ürperti beni dipsiz bir kuyu misali içine çekerken karşımda ki adamın varlığındaki karanlığı net bir şekilde hissedebiliyordum.Korkuyordum.Bir katil , sevdiğim adamın hiç tanımadığım arkadaşlarının hatta geleceğinin katili şuan yanı başımda duruyor , nefeslerimiz aynı ortamda birbirine karışıyordu.Dilim gibi hislerimde sessizleşmişti .Tepki veremiyor , o fotoğrafta gördüğüm çirkin ifadenin varlığının hala gözlerinde olduğunu görmemle dahada ürperiyordum.Ben gözlerinden soğukkanlılık ve acımasızlık akan bu adamın ruhundaki karanlığı gözlerinden rahatça görebiliyorken yüzüme ve gözlerime dikkatlice bakan bu adamın gözlerimdeki korku ve endişeyi farketmemesi oldukça imkansızken Karanlık ve tehlikenin kucak açtığı gözleri farklıydı. Gözlerimin değdiği bu karanlık Toprağın ki gibi kendine has bir karanlık değildi.Gözlerimin değdiği bu gözler bir katilin gözleriydi.Küçük bir kız çocuğunun , kardeşini seven bir abinin , hayallerin , umutların , beklentilerin , yaşanmışlıkların ,yaşanacakların ufak ve masum bir genç kızın kalbinde atan saf aşkın katiliydi bu adam.Bir annenin gözyaşlarının sebebi , bir babanın kahroluşunun sebebi , insanların haykırış sebebi , bir adamın tüm hayatını buna adayıp kendini diğer tüm dünyevi duygulara kapatma sebebiydi bu adam.Şuan baktığım gözler kendi hırsı ve amaçları uğruna etrafında ki tüm insanların , hatta benim bile hayatımı mahveden vicdansız bir adamın gözleriydi.Bu nefret kokan gözlerin sahibi Toprağın geçmişte bırakmamaya yemin ettiği , her gün öldüreceğini ve bunu yapmadan ölmeyeceğini söylediği , acı dolu geçmişini ve kalbini sonu olmayan bir uçurumdan fırlatmasına sebep olan , benim tanımadan nefretimi kazanan adamın gözleriydi.Ve bu adam şuan Toprağın sadece birkaç metre uzağında , benim ise tam yanımdaydı.

Asansörün dar ortamında fazla yakın kaldığım Tuğhan şekilli yüz hatları ve hafif çattığı gözleriyle bana bakmaya devam ettiğinde bakışlarımı ondan çektim.Elimdeki dosyaya sımsıkı sarılırken hem Toprak için hemde kendim için oldukça endişeliydim.Çünkü adam burnumuzun dibine kadar girmiş , bunu yaparak ne kadar cesur , yada fazla aptal olduğunu resmen tescillemiști.

"Butonlardan birine basacak mısın artık ? Dediğinde duyduğum kaba ve sert ses tonuyla irkilip ondan uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşırken bana diktiği gözlerine şaşkınca baktım.İlk önce ne dediğini tam olarak idrak edememiş , kullandığı zararsız sözcükler bile korkuyla dolmama sebep olmuşlardı.

"Hangi kata gideceksen o butona basmalısın. Dediğinde kendime gelip gözlerimi kırpıştırdım ve elimi uzatıp rastgele bir numaraya bastım.Oldukça uzun boylu ve düzgün fizikli olan Tuğhan gayet şekilli ve birçok kız tarafından çekici bulunabilecek yüzünü tekrar bana çevirdiğinde ona göz ucuyla bakıyor , hareketlerini takip etmeye çalışıyordum.Tuğhan ise pek hareket etmiyor , giydiği ve vücuduna oldukça yakışan mavi gömleğinin altına giydiği lacivert kotunun cebine soktuğu elleriyle sabırsızca asansörün bizi istediği yere götürmesini bekliyordu.Ben ise yaşadığım eziyetin bir an önce bitmesini umarak elimdeki dosyayı karıştırıyor , gözlerinin gözlerime değmesini engellemeye çalışıyordum. Ben böyle gereksiz bir çabaya girmişken asansör yavaş yavaş yükseliyor, ineceği kat ve gerçekler bir adım daha yaklaşıyordu.Tuğhan ise bu zaman aralığında kirli bakışlarını defalarca bana çevirmiş , ben ise o bakışları görmezden gelmeye çalışmıştım.Asansör durduğunda ve işkencem bittiğinde asansörden inen ve havalı bir şekilde yürüyen Tuğhanın arkasından uzun uzun baktığımda Tuğhan bir anda bana dönünce önce şaşırdım.Sonra asansörün kapısını kapatıp hızla stop düğmesine basarken içimden 10a kadar saymam gerekmişti.Kalbim korku ve heyecandan göğüs kafesimden çıkarcasına atarken derin bir nefes alıp asansörden çıktığımda elimdeki dosyayı göğsüme doğru götürüp tek elimle de saçlarımı kulağımın arkasına gizledim.Hemen Toprağa haber vermem gerektiğinin fazlasıyla farkındaydım.Buna rağmen bu adamın buraya kim için geldiğini ve kimle işbirliği yaptığını da öğrenmem gerektiğini düşünüyordum.Birçok müdürün odasının bulunduğu katta yürüyüp tanıdığım herkese belli belirsiz gülümserken tüm ofislerin camdan yapılmış olmasına bir kez daha şükrettim.Yinede cam olması pek bir işe yaramamıştı.Çünkü tek tek tüm ofislere baktığım halde Tuğhanı hiçbirinde görememiştim.Mete ve Talhanın boş odalarına bile bakmama rağmen bir türlü onu bulamazken aklıma dolan düşünceyle gözlerimi kıstım.Bestenin diğer çalışanlardan çok daha geride olan odasına bakmamış olduğum aklıma dolarken zaten Besteye güvenmeyen kalbim şüpheyle dolarken hızla Bestenin odasına yöneldiğimde Bestenin asistanının kendi odasından çıkmasıyla irkildim.Ağzındaki sakızı hızla çiğneyen kız beni gördüğüne şaşırmış bir şekilde bakarken yanıma geldi.

GÜNEŞİN KARANLIĞI Where stories live. Discover now