GK-7

77.5K 3K 304
                                    

(Multimedia : Güneş ve Beste)

Eğer birine kuvvetli duygular hissediyorsanız bırakın yüzünü görmeyi , onun sesini duymak bile sizi tahmin edemeyeceğiniz kadar çok etkileyecektir.Sizinle konuştuğu kelimeleri , kısada olsa cümlelerini bir kağıda not almak istersiniz.Tekrar tekrar okuyup aralarında güzel şeyler bulmayı amaçlar , o kişi o amaçla söylememiş olsa bile siz yaptığınız çıkarımla aptalca bir mutluluk yaşarsınız.Bir de sevginin karşılıklı ve karşılıksız olanları vardır tabi.Dünyadaki en güzel histir heralde sevdiğin tarafından sevilmek ama karşılıksız sevmek o kadar zordur ki her an kalbiniz bunu size hatırlatır ve sizi büyük bir üzüntüyle baş başa bırakır.Toprak'a tek taraflı hissettiklerim tam olarakta bunlardı. İlk tecrübem olduğundan hissettiklerim hala çok tuhaf geliyordu.Böyle duygular gerçekten içimde kaç yıldır saklanıyordu merak ediyordum.Karşılıksız aşktan bahsetmişken birde imkansız olanlar vardı tabi.Uğruna büyük acılar çekilen can sıkıcı bir çeşit. Toprak ve ben imkânsızdan daha fazlası değildik.Toprak genç, yakışıklı , zengin , güçlü ve her istediğini almaya alışmış doğuştan şanslı bir insandı.Ben ise doğduğumdan beri birilerinin işlerini yapan , doğuştan hizmetkar olarak doğmuş hiç bir meziyeti olmayan basit bir kızdım.Ayrıca onun hizmetçisi ve geçici asistanıydım.Bizim bir araya gelmemiz için iç savaş falan çıkmalıydı.Bazı sözleri , hareketleri beni gerçekten heyecanlandırıyor , bana ilgisi olduğunu düşündürüyorsa da onun Toprak Özbey olduğunu hatırlayınca bu aptal düşünceme kendim bile gülüyordum.Onun etrafında benden bin kat iyi binlerce kadın vardı.Bana gözünün ucuyla bile bakmazdı.Bunun farkında olmama rağmen içimdeki duygulara mağlup olmam benim güçsüzlüğümden ve tecrübesizliğimdendi heralde.Biz hem karşılıksız hemde imkansızdı.Toprak benim için kesinlikle harlanmış bir ateşti.Bende ateşin beni yakacağını bile bile ateşe uçan.

Herkesin ortasında kurduğum cümleye en çok şaşıran kuşkusuz Toprak olmuştu. Murat amca ve garson çocuk sadece gülümsüyorlardı.Toprak'ın yüzünde memnun bir ifade görmeyi herşeyden çok istiyordum .Yada ufak bir gülücük çünkü kızmış olma olasılığıda vardı.Eğer karşınızdaki Toprak ise her olasılık mümkündü.Murat amca ve garson çocuk yanımızdan ayrılınca Toprak tekrar masaya oturdu.Yüzünde rahatsız bir ifade dolaşıyordu.

"Ne demek istedin ? dedi.

Hadi bakalım Güneş.Ne diyeceksin şimdi ?

"Şey.Yani sizin yanınızda olup size hizmet etmek ve sizin hayatınıza azda olsa dahil olmak güzel.Çünkü tanıdığım en sıradışı erkeksiniz. dedim fazla dürüst olarak.

Yemeğinden bir kaşık alıp yüzündeki sert ifadeyle ve aynı sertlikteki sesiyle konuştu.

"Kaç tane erkek tanıdın ki ?

Bunu dalga amaçlı değil , gerçek bir soru gibi yöneltmişti bana.Nokta atışı yaptığı bir konuydu aslında.Tanıdığım erkekler iki elimin parmağını geçmezdi çünkü.Ne saçma cümleler kuruyordum ben öyle ?

"Yani genel olarak söyledim.Oldukça farklısınız .dedim.Bu yorumumda oldukça samimiydim.Yakıcı gözlerini bana dikince daha fazla bakamadım ve masanın üzerindeki koyu yeşil masa örtüsüyle oynamaya başladım.

"Bende senin için öyle düşünüyorum.Tanıdığım hiçbir kadına benzemiyorsun.

"Kaç kadın tanıdın ki ? Demedim tabi.Nerede bende o cesaret ?

"Sizin kadar olamam. dedim gülümserken.Ama o çok ciddiydi.Biraz tebessüm etse üzerimdeki gerginliği atacaktım ama o ciddi tavrından taviz vermiyordu.

"İnan daha hiçbir şey görmedin Güneş.

Masada bir sessizlik olurken ben bir daha kafamı kaldırıp bir kere bile Toprağa bakamadım.

GÜNEŞİN KARANLIĞI Where stories live. Discover now