Bölüm 11

6.4K 119 2
                                    


Umarım bugünkü yaşananlar Talha'yı iyice düşündürür. En azından benim yaşadığım ve hissettiğim şeyin farkına varmasını sağlar. Şimdilik tek temennim bu yönde. Ne de olsa ben onun için kurban değilim. Canı sıkıldığında bağırabileceği, öpebileceği, kalbini kırabileceği, kafası estiği gibi davranabileceği biri hiç değilim... Bunun bir farkına varmalı. Patronda olsa haddini bilmeli canım! Şimdi tek yapmam gereken duygularım için top yekûn savaşmak...

Ertesi gün ajansta yapacak fazla bir iş yoktu. Ego deposu yanında yine bir hatunla odasına geçti. Yani Okan! Herkes işini bırakıp, kadını çekiştirmeye başlamıştı bile. Bu ajansta hiçbir şey gizli kalamazdı anlaşılan.

Telefonumu elime aldığımda bir mesajla karşılaştım mesaj Talha'dan:

'Odamdayım... Bekliyorum...'

Dünün etkisinden çıkıp, hesap sormak için odasında bekliyordu anlaşılan. Her neyse odasına geçtim ve beklemeye başladım.

İçeri girdiğimde karşıma sandalye çekip ''otur'' dedi.

Ben de kendimden emin bir şekilde oturup, bacak bacak üstüne attım. Şimdi onu dinlemeye hazırdım.

-Bak Ezgi... İki gündür yaşananlar bir iş yerine uygun şeyler değil. Sana kızmıyorum çünkü benim yaptığım saçmalıktı. Ama biliyorsun ki liseden beri sana ilgi duyuyorum ve geçen geceden sonra beni reddetmen ahırıma gitmiş olmalı ki o gün kendimi tutamadım. Tüm bunları hırsımdan dolayı yaptım yoksa amacım sana zarar vermek değildi. Bir an için kendime engel olamadım ve senden intikam almak istedim. Aramızdaki şu sorunu halletmek istiyorum ve benimle ilgili tekrar düşünmeni istiyorum.

-Düşünülecek fazla bir şey yok.

-Şuan için sinirinden böyle konuşuyorsun ama bak ikimizde çocuk değiliz. Düzenli bir ilişkimiz olsun istiyorum. Bu gelip geçici bir heves değil. Ben seninle bir gelecekten bahsediyorum anladın mı? Tüm bunları iyice bir düşün sen. Ama lütfen iyi düşün.

''Peki'' diyerek odasından çıktım Talha'nın. Bu gecede rahat uyuyamayacaktım anlaşılan. Kafam iyice karışmıştı. Yıllarca sevilmeye alışmıştım. Şimdi sevmek bana zor geliyordu. Korkuyordum sanırım bitmesinden. Şimdi Talha'nın yapması gereken tek şey beni aşka inandırmak olacaktı.

Gece birden durduk yere uykumdan uyanıyor ve tavanı izlemeye başlıyorum. Aklıma yine o geliyor, sözleri aklımdan çıkmak bilmiyor. Kendimi hiç bu kadar son iki gün olduğu gibi darmaduman hissetmemiştim. Her gün neşeli, mutlu uyanan ben gitmiş yerine sinirli, asabi bir ben gelmişti. Tamam, sakin olup pozitif düşünelim, evrene olumlu mesaj yollayalım. Her şey çok güzel olacak!

Örtüyü sinirle üzerimden atıyorum, yataktan kalkıp banyoya doğru yürüyorum. Duş biraz da olsa beni kendime getiriyor. Dolabın sürgüsünü sağa doğru çekip, en sevdiğim kıyafetlerimi giyiniyorum. Üzerimi giyindikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı kurutuyorum. Saçlarımı düzleştirecekken telefonum zırlamaya başlıyor. Evet, zırlıyor resmen! Elimi yatağın altına bakıyorum yok! Çantamı karıştırıyorum burada da yok! Tanrım çıldırmama az kaldı! Deli olacağım şimdi. Kendimi telefonumun melodisine veriyorum. Yatağa yaklaştıkça ses biraz daha artıyor gibi. Eee ben buraya bakmıştım. Ne ara çarşafın içine girdin sen ya! Elime alıp ekranındaki isme bakıyorum. Arayan en yakın arkadaşım Cansu. Sabah sabah saatlerce seninle konuşamayacağım işim gücüm var benim. İki saat telefonu bulmak için yeterince efor saffettim zaten. Bir yandan Talha'ya vermem gereken bir cevap var zaten hala onu düşünürken seninle konuşamayacağım.

Tam yarım saattir taksi bekliyorum! Alt tarafı bir taksi ya bulunmaz Hint kumaşı değil ya bir tane bile geçmedi. Dakika başı on tane geçerken! Bir tane ya bir-ta-ne! Resmen popomu hissetmeye başladım. Hava bugün çok soğuk! Resmen akşama Ezgi'nin işe giderken yaşadığı dram başlığında haberlere çıkacağım. O derece yani... Sinirlerim çok bozuk... Çok! Derin bir nefes alıp tekrar caddeye bakıyorum ve evet bir tane taksi! Senin sarı rengine kurban olayım be! Nasıl da bana doğru geliyor. Elimi kaldırıp, durması için işaret yapmak isterken o da ne dolu olduğunu görüyorum. Ya her şey üst üste gelmek zorunda mı? Ne kadar bahtsız bir kızım öyle... Sinirden ağlamak üzereyim. Rimeli falan takmayacağım ağlayacağım yeminle.

Otoyolda yürümeye başlıyorum. Bu topuklularla daha fazla dayanamayacağım. En sonunda bir taksi görüyorum. Günün en duygusal kısmı bu. Resmen sarı rengi görünce duygulandım yani o derece. Taksi bana doğru geliyor ve ben taksinin tepesindeki rüzgarın şiddetiyle uçuşan antene adeta âşık oluyorum! Hemen elimi kaldırıp, taksinin durması için işaret yapsam da daha fazla beklemeyip, taksinin önüne resmen atlıyorum.

Bende Kalp Var! (KİTAP OLDU) #Wattys2018Where stories live. Discover now