Bölüm 27

7.4K 88 3
                                    


''Talha fazla ileri gidiyorsun''

''Görmek istemiyorsan gelmezsin olur biter.Ayrıca ben istediğim kişiyi işe alırım bu seni hiç ilgilendirmez''

Talha masayı yıkıp,odadan çıkmıştı.

Sinirlerim oldukça bozulmuştu.Kendimi tutamayarak ağlamaya başlamıştım.

''Her şey benim suçum.Benim yüzümden aranız da bozulacak şimdi''

''Şş sakın ağlama.Hiçbir şey senin yüzünden değil.''

''Moralim bozuldu işte n'apıyım..''

''Haklısın hadi git bi elini yüzünü yıka da gel''

Yüzümü yıkamak çin lavaboya gittiğimde sinirden benzimin atmış olduğunu gördüm.Sanki aynadaki ben değildim.Ellerimi dudaklarıma götürmüş bir yandan da ısırıyordum.Göz yaşlarım daha da hızlanmıştı;akan yaşlara engel olamıyordum.Kendime söz vermiştim kimse beni üzemeyecekti.Hani...Neden şimdi ağlıyordum?Orya gitmeli ve yaşananlar umrumda değilmiş gibi davranmalıydım.Belkide müzik dinlemeliydim moralimi yerine getirebilecek tek şey oydu.Ah şu şarkılar iyiki varlar...

Ertesi gün iş yerinde defalarca Talha ile göz göze gelmiştik.Alışmak zorundaydı benim varlığıma.Sevmese bile saygı göstermeliydi.Hayatım boyunca beni çok sevmeyen insan olmuştu ama bu farklıydı.Hepsine alışmıştım ama ona alışamamıştım.Başkası bana bunları yapsa bu kalp bu kadar yorulur muydu acaba?

O sabah bir haftadır gördüğüm yine o kabusla açtım gözlerimi...Yataktan zar zor kalktım yine ve üstümü değiştirdim.Saçlarımı topladım ve saate baktım.Neyseki saat 7 idi.Saat henüz çok erkendi.En iyisi evden ıkıp,yürüyerek işe gitmekti.Temiz hava bana iyi gelebilirdi.Kırmızı işıkta beklerken yaya yolundan geçen kıza gözlerim takıldı.Benim yaşlarımdaydı en fazla 22-23.Kız ne kadar da mutlu görünüyor.Peki ya ben?Somurtkan prenses!Yok yok kesin benim mutluluğumu çaldı o,hırsız!Herkes mutluyken neden hala ben aradığım mutluluğu bulamıyordum.Soruyorum size neden!?

O gün yine büyük aptallıklar peşindeydim.Kapıda Talha'yı gördüğümde yapmam gereken şey kafamı eğip,geçmekti ama inatla beni süzüşüne dayanamadım?

''Neye bakıyorsun sen''

Şaşırmış olmalıydı.Cevap vermiyordu

''Size diyorum Talha Bey size...''

''Ne var''

''Hala neden benimle uğraşıyorsun?''

''Sen sadece bugünden değil,geçmişten de sorumlusun''

''Geçmişin intikamını aldınız.Bugünün intikamını nasıl alcaksınız bakalım''

''Sen bu şirketten gideceksin Ezgi!''

''Öylemi canım ya kısmet''diyerek uzaklaştım ordan.Herkesin içinde laf dalaşına girmenin anlamı yoktu.

Kendi kendime nasıl oldu da bu adamı sevdim ben dedim durdum.Neyse hatanın neresinden dönsem kardır.Yarın günlerden Kutsal Cumartesi!Bu yüzden kendimi yarına hazırlamalıydım.Güzel bir gün geçirecektim en azından düşlerim o yöndeydi.İşten çıkıp,eve doğru yola koyuldum.Adımlarımı hızlandırarak sola saptığımda soluk seslerim tüm mahalleden duyuluyordu.Nefesim boğazımda adeta düğüm almış,hızlı yürüdüğümden soluk soluğa kalmıştım.Eteğimin pilelerini düzelterek merdivenlerden üçüncü kattaki evime çıktım.Bugün oldukça yorulmuştum.Yarın kendime ödül verecektim ve sinemaya gidecektim.Üstüme rahat bişeyler giyinerek televizyonun karşısına geçtim.Telfonu elime aldığımda Okan'ın bana mesaj attığını gördüm

''Yarın ne yapmayı düşünüyorsun.''

''Sinemaya gideceğim''

''Hmm..Ben de birşeyler yapalım mı diye soracaktım.''

''Siz de gelin beraber gidelim''

''Yok siz eğlenin.İyi eğlenceler size.''

''Siz de derken...Ben yalnız gidecektim ama''

''Öyle mi ben arkadaşınla gideceksin zannettim.''

''Yok.Hayır isterseniz beraber gidelim.''

''Tamam ozaman.Yarın ben seni öğleden sonra alırım.''

''Olur.Hberleşiriz.''

Ertesi gün öğleden sonra Okan Bey beni evden aldı ve bir avmye gittik.Önce seanlara bakarak güzel bir aşk filmi izlemeye karar verdik.

Biletleri alırken bir ara yanlışlıkla Okan'ın elini tutsamda,çaktırmamaya çalıştım.Salona gidip filmi izlemek için yerlerimizi aldık.

''Ezgi bugün çok güzel olmuşsun''

Gülümsedim...Evet sadece gülümsedim.Ne yamaya çalışıyordu acaba?Yani bunu demesindeki amaç neydi?

Fragmanını gördüğümde ''bu filme kesinlikle gitmeliyim'' demiştim.Gerçekten de güzel bir filmi.Filmi pür dikkat gözümü dahi kırpmadan izliyordum.Ama Okan'ın hiç umrumda değildi.Bir ara kafamıçevirdiğimde filmi değilde beni izlediğini farkkettim.Acaba Talha'nın dedikleri doğrumuydu?Okan Benden hoşlanıyor olabilir miydi?

Film bitiminde Okan ile beraber yola çıktık.Kapının önüne geldiğinde Okan benimle konuşmak istediği şeyler olduğunu söyledi.

''Seninle konuşmak istediğim bir şey var Ezgi.''

Yanıma yaklaştı ve ellerini belime doğru sardı.Ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordm.

''İlk günden beri senden hoşlanıyorum ama bunu söylemek için doğru zamanı bekliyordum...''

Kulaklarım doğru mu duyuyordu.Okan bana olan aşkını mı itiraf ediyordu.Okan'nın gerek kolunu belime sarması gerek saçlarımı okşaması beni oldukça heyecanlandırmı.Nefes nefese kalmıştım.Aldığım soluk sesleri kulağımda yankılanırken Okan'ı izlemeye devam ediyordum.Söylediklerinin hiçbiri bende heyecandan dolayı etki etmiyordu.Söylediklerini anlamlandırmaya çalışıyordum.Apartmanın önündeki loş ışığa dönüktü elmacık kemikleri ve ışıkla birlikte gözleri de parlıyordu.Elimi kolumu nereye koyacağımı bilemezken o tek elini cebine sokmuş beni izliyordu.

''Bu nedemek oluyor?'' dedim...

Öylesine kısık ve boğuk konuşmuştum ki!Heyecandan...Tüm bunlar heyecandan işte...Dilim damağım kurumuştu resmen.

Yanına doğru birkaç adım daha atarak,kaşlarımı kaldırmış bir halde tane tane konuştum.

''Gitmek istiyorum''

İfadesiz bakışları vardı fakat gözlerindeki hiddeti görebiliyordum.Az tepki veren bir insan olduğu için mimikleri bile heyecanlanmama neden olabiliyordu.Ellerinden ceplerini çıkarttıktan sonra gözlerini kıstı,aramızdaki sessizlik oyununu bozarak etkileyici bir ses tonuyla konuştu.

''Gidemezsin!'' Ellini cebinden çıkartarak ellerimi ellerinin arasına aldı.

Kafamı hızla iki yana salladım.Gidebilirdim.İstesem bunu yapabilirdim.

Bakışlarındaki ifade her sanıye daha da yoğunlaşırken ben bir çıkmaza girmiştim.Ellerimde hissettiğim sıcak parmaklarla gözlerim irileşirken kalbim ağzımdan çıkacak gibiydi.Sokakta bizden başka kimse de yoktu.Parmaklarını avuç içlerime kaydırarak elimi okşamaya başladı.

''Bana bu kadar yaklaşmışken,gidemezsin.Ezgi buna izin vermem!''

Gözlerini kırpmadan gözlerime bakması,elelrimi okşaması her geçen saniye üzerimde bıraktığı etkiyi daha da artırıyordu.

''Sadece düşün Ezgi.Her şeyin ne kadar güzel olabileceğini düşün..Sakın 'biz'olmaktan korkma.''Sonunda kazanan sen olacaksın.

Parmak ucuma kadar titrerken sorgulayıcı bakışlarım Okan'ın üzerinde geziniyordu.Zor da olsa kuruyan dudaklarımı birbirinden ayırdım.

''Düşünmek istemiyorum.''

Bende Kalp Var! (KİTAP OLDU) #Wattys2018Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz