Bölüm 16

5.9K 96 0
                                    

''Bildiğin gibi yarın kıyafet firmasının katalog çekimi yapılacak.Sen saat 7.30 gibi burda ol.Bir şey yapmana gerek yok.Hep baraber stüdyoya gideceğiz.Ardından farklı kıyafetlerle bir çekim olucak merak etme zor bi iş değil.Herecan yapmana gerek yok.''

''Şimdi sen öyle deyince ben daha çok heyecanlandım ama ''

''Yarın sen de heyecanlanılacak bir durum olmadığını anlayacaksın.Şimdi sen erkenden git uyu yarın bize lazımsın''

''Tamam ozaman görüşürüz''

''Eve gittiğimde hala heyecanım geçmemişti.Acaba bu işin altından kalkabilecek miydim?Ne var canım hem herkes model doğmuyor ki ben de yaparım''

Aynanın karşısına geçip,uzun bir süre kendimi inceledim ve internetten biraz poz bakıp,fikir sahibi oldum.Bunlar yarın benim işime oldukça yarıyacaktı.En azından çekim başladığında sap gibi bakakalmazdım.İnternetten baktığım fotoğraflar poz konusunda işe yarayacaktı.Bikaç prova yaptıktan sonra yarına hazırdım işte.Bugün erken uyumalıydım.Ne de olsa yarın ''büyük gün...''

Sabah büyük bir heyecan içerisinde alarmın çalmasıyla yerimden fırladım.Nerdeyse elim ayağıma dolaşmıştı.Her gün yaptığım rütin şeyleri yapamaz olmuştum.Ajansa gittiğimde ehrkes erkenden gelmiş beni bekliyordu.Assolist havalarına girmiştim bile.Gizem ve diğer ajans çalışanalrı ile birlikte çekimin yapılacağı stüdyoya gittik.Çekim için son ayarlar yapılıyordu.Flaşlar ve çalan müzik ortama rahatça ayak uydurmama yardımcı olmuştu.Çekim için saç ve makyajım yapıldıktan sonra kıyafetleride girip objektiflerin karşısına geçmiştim.Amatör olduğumu belli etmemeye çalışıyordum ve dün çalıştığım gibi poz veriyordum.Gizemin yardımlarını da unutmayalım.Fotoğrafçının ''çok fotojenik bir yüzün var '' demesi de beni rahatlatmış ve'' galiba bu işin altından alnımın akıyla çıkacağım diye düşünmemi sağlamıştı.'' Çekim iki saat sürse de ben çok eğlenmiştim ve bu işi sevmiştim.Çekim sonrası herkes mutluydu.Yorucu geçen iki saatin ardından şirkettekilerle hep beraber yemeğe gitmiştik.Bu ajans olarak aldığımız yeni işin kutlamasıydı.

Birkaç gün boyunca ajansta Okan Bey'in hal ve hareketlerini gözlemledim.Diğer çalışanlarına karşı çok normal davranırken bana hep aşağıdan bakıyordu.Azarlamaya çalışıyor ya da hep bir laf sokma çabasına giriyordu.Çoğu zaman onu görmezden gelmeye çalışsamda artık boğazıma kadar değil burnuma kadar gelmişti yani.Kendini ne zannediyordu acaba?Tamam patron olabilir evet ama insanları bu şekilde küçümemesi doğru değil.Kendisi bu iş için uygun bile değilken.İşten anladığı bile yoktu kızlarla gezip tozmaktan başka hiçbir şeyden anlamayan biriydi.Körler ülkesinde tek gözlü insan kral olur ya Okan'da parası olduğu için buranın kralıydı...Ama ben insan sarrafıydım ve insanları arrtık çözmüştüm.Bana göre Okan ilk aşkı tarafından aldatılan,tüm kadınlara kalbini kapatan bir adamdı.Bu yüzden artık hiçbir kadına karşı duygu beslememe kararı alarak sadece gezip,tozma ile gönlünü eğlendiriyordu.

Okan'ın benden haz almadığını bilsem de onunla iyi geçinmek zorundaydım.Sonuçta Talha'nın en yakın arkadaşıydı ve benden sonra en çok onunla vakit geçiriyordu.Talha Okan'ı elinden almamdan korkuyor olmalıydı sonuçta hayatına ben girdiğimden beri artık Okan ile eskisi kadar vakit geçirmiyolardı.Kaynaşmamız için Talha Okan'a akşam için hep beraber yemeğe gidelim taklifinde bulundu.Okan da Talha'yı kırmayarak teklifini kabul etti.O gün Okan ile aramızı düzeltmemiz için bir şans doğmuştu işte bu yüzden çok gerilmiştim.

Talha ile yemek yiyeceğimiz mekana birlikte gittik ve Okan'nın gelmesini bekledik.Çok fazla zaman geçmeden Okan da geldi.

-Hoş geldiniz Okan Bey.

-Hoş bulduk.

Eee şimdi ne konuşacaktık?Hiç iyi bir başlangıç olmamıştı.Masada kimsenin ağzını deyim erindeyse bıçak açmıyordu.Masada soğuk rüzgarlar esiyordu.Sanki fırtına öncesi sessizlik...Kuzuların sessizliği...

Okan sözü alarak ''karar verdiyseniz biz siparişlerimizi verelim''

Garsonu çağırarak siparişlerimizi verdik.Yine sessizlik...Yine sessizlik...

Talha ortamı yumuşatmak için ''Eee Okan nasıl gidiyor hayat''

''Bildiğin gibi''

Evet çok açıklayıcı olmuştu.Okan'nın konuşmak istemediği apaçık ortadaydı.Yüzünü telefondan kaldırmayarak cevap veriyordu.Anlaşılan benimle göz göze gelmek istemiyordu.

Yemeklerimiz sonunda gelmişti.En azından brşeyler ile uğraşıyorduk.

-Eee Ezgi sen Talha ile ne için birliktesin?Para,kariyer,lüks hayat? Yüzüme bakarak ve o alaycı tavrını takınarak ''He hangisi sana daha cazip geldi?''

-Okan Bey hayatta paradan daha önemli şeyler de var.İnsanları tanımadan böyle konuşmayın lütfen.

-Para senin için önemsizmiş madem.Bana kendini tanıtırmısın.Kimsin sen?Evet Kimsin?

-Ben hiçbir zaman prenses değildim.Gökkuşağına aşık olan kızlardansa hiç değildim.Kendi cehenneminde yanan kendi karanlığını yaratan bir kızdım.Ben tüm duyguları bilen ama hiçbirini hissetmeyen birisiyim.Hissiz ve soğuk olmaya alıştım ama kimsesizlik?Buna alıştığım söylenemezdi.Kimsesizlik zor Okan Bey.Sizede tavsiye ederim hayat yalnız çekilmiyor.

-Peki Okan Bey ben size bir soru sorayım.Size göre siz hangi rengi temsil ediyorsunuz.

-Bilmem.Neden sordun.

-Mesela ben Maviyi temsil ediyorum.Çünkü umutlarım ve hayallerim için yaşıyorum.Siz ise siyahsınız benim için.Kendi karanlık dünyanızda sıkışıp kalmışsınız.Duygulaırnız körelmiş.Hiçbir şeyden zevk alamayan birine dönüşmüşsünüz.Beni sevmiyorsunuz çünkü benim enerjim ve hayallerim var bu durum size ters geliyor.Bu yüzden de benim maviliğimden kaçıyorsunuz ama unutmayın ben en çok maviye siyahı yakıştırırım.

Okan uzun bir süre yüzüme baka kaldı.Sonrada ''benim işim var'' diyerek çekip gitti.Sanırım o beni bozmaya çalışırken masada bozulan taraf kendisi olmuştu.Bir süre daha masada Talha ile oturup sohbet ettik.Eve gittikten sonra Talha'ya ne yaptığını sormak için mesaj attım.

-Ne yapıyorsun haytım...

-Koltuğa oturdum öyle tv ye bakınıyordum.Keşke sen de olsaydın yanımda.

-Güzel olurdu ama yapacak bişey yok.Ben sana bir şey sormak isiyorum.

-Buyur canım

-Bugün Okan neden öylece çekip gitti.

-Sanırım senin beni gerçekten sevdiğini anladı bu durum da onun sinirlerini bozdu.

-Tamam canım ben erkenden yatıyorum.Yarın konuşuruz.

Artık Talha'yı uyumadan önce, uyandıktan sonra,gün içerisinde her an düşünür olmuştum.Uzun zamandır beklediğim aşk bu olmalıydı.Artık günlerim anlam kazanmış,hayattan zevk almaya başlamıştım.En azından yaşamak için iyi bir nedenim vardı.

Ertesi gün ajansa yine Gizemden sonra ben gitmiştim.Henüz kimse olmadığı için yapacak birşeyler de yoktu tabii.En iyisi biraz bilgisayarda vakit geçirmekti.Uzun zamandır maillerime bakmıyordum.Resmen sosyal medya ile aramızdaki hayat damarları kesilmiş gibiydi. O da ne! ''Önemli'' başlığı altında bana tanımadığım bir adresten mail gelmiş.Maili açarak içinde ne yazdığına bakıyordum ki bir de ne göreyim.Kocaman bir paragraf altındada Talha ile bir kızın birlikte sarmaş dolaş fotoğrafları.Resmen kalbim yerinden çıkmak üzereydi.

Bende Kalp Var! (KİTAP OLDU) #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin