Bölüm 14

25.1K 2.2K 914
                                    

yazar notu: herkese hayırlı ramazanlar! 

Medya: Family of the year - Hero

"USA Today benim en büyük hayalimdi biliyorsun ama Tanrı aşkına, mülakatlar dönemini görmeliydin! Neredeyse ülkenin tüm stajyerleri oradaydı. Tabii, şansımı denemedim değil ama seçilmediğimi öğrendiğimde çok da şaşırmadım. Düşününce aslında Dallas News kariyerim açısından çok daha avantajlı bir başlangıç sayılabilir. Böylelikle rakiplerimin arasından...ah, neydi?"

"Sıyrılma?" diye önerdi Morfin.

"Hah! Sıyrılma olasılığım da artıyor."

"Bu kız neden dublajlı amerikan filmleri gibi konuşuyor?" dedim, dişlerimin arasından.

"Efendim, bir şey mi dedin Vitamin?"

"Türkçe diyorum, iki senede mevta olmuş."

"Ah, tabii." dedi mutlulukla. "Bir süre sonra düşüncelerin bile İngilizce'ye kaymaya başlıyor."

"Beste..." dedi Morfin, yumuşak bir sesle. Ondan bu ses tonunu duymayalı uzun zaman olmuştu, bu yüzden Beste'den hemen sonra başımı kaldırıp ona baktım. "Telefonda konuştuğumuz şu mesele..."

"Evet, tamamen unuttum." dedi Beste. "İyi ama neden arşivlere girmek istiyorsun?"

"Vitamin yazar olma peşinde de. Yeni romanı için araştırma yapmak istiyor."

"Really?" dedi Beste, bana dönerek. Yüzünde dünyanın en komik esprisini duymuş gibi patlamaya hazır bir gülüş belirmişti. "Gerçekten yazar olmak mı istiyorsun?"

Boğazımı temizledim ve bakışlarımı kalabalık sokağa çevirirken, "Evet." dedim. "Çok mu ütopik?"

"Şey, bu işlere yatkın olduğunu bilmiyordum. Liseyi zor bitirdin diye hatırlıyorum."

"Liseyi zor bitirmemin bununla ne - "

"Kızlar." dedi Morfin, el çırparak. "Bunu daha uygun bir zamanda konuşsak? Vakit kaybetmeden arşiv araştırmasına başlasak iyi olur. Sen de sabırsızlanıyordun, değil mi?" 

Bana döndü ve gözlerinde onu hemen şimdi onaylamaz ve yolun geri kalanında susmazsam başıma bela olacağına dair son derece açık bir ışıltıyla yüzüme baktı.

"Yaa." dedim sahte bir mutlulukla. "Deliriyorum sabırsızlıktan."

Yolun geri kalanında kardeşlerim, ikisi önden gülüşe konuşa yürürken ben arkadan tin tin takip ediyor ve Morfin'in aklından tam olarak ne geçtiğini çözmeye çalışarak düşüncelerimi meşgul ediyordum. Arşivlerde ne işimiz vardı? Bu fikir Tahir'den mi çıkmıştı? - O kızıl yelloz seni az önce alenen ezdi, Vi! - Belki de yeni atölye maceramız buydu, bütün günü arşivin tozlu rafları arasında boğularak geçirmek - Boğsam sinirim geçer mi acaba? - Hayır, Morfin Tahir'in işleri için kırk takla atmaz - Bak, bak nasıl da gülüyor nispet yapar gibi - Bütün bunların Jaladhi'yle ilgisi olmalı, geçmişini araştırmak mantıklı, neden daha önce düşünemedim? - Liseyi zor bitirmişmişim, paramız yoktu be!

Kafam sertçe birinin kürek kemiğine çarptığında düşüncelerim tuzla buz olup etrafa saçıldı. Rezil olmasam içimde kalır, dostlarım. Başımı ovalayıp bir iki adım geri çekildim.

"İşte burası!" dedi Beste. "Gelin benimle, gazetenin verdiği kart bütün kapıları açar."

Morfin, Beste arşiv binasının merdivenlerini uçarcasına çıkarken geride kaldı ve bana dönüp, "Geliyor musun?" diye sordu.

"Baş başa konuşacaklarınız varsa ben dışarıda beklerim." dedim, düz bir sesle.

"Saçmalama, Vitamin." dedi, gözlerini kısa bir an kapatırken.

Morfin ile Vitamin (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now