SEKİZ

3.5K 356 52
                                    

Brad Laurent

Brad gözlerini açtı. Garipti ki onu izleyen bir çift gözle karşılaşmamıştı. Alecia erken kalkmadığı nadir zamanlarda onu uyandırmaz, genelde izlenmenin verdiği hisle kalkmasını sağlardı ve artık bu hissi eskisi kadar tehlike vaat eden bir olay olarak görmemesine neden olmuştu. Bu düşünce gülümsemesine neden oldu. Onun mutfakta bir şeyleri yakmamasını umuyordu.

Diğer yastığı kapıp başının altına koydu. Alecia'nın kokusu her yerdeydi. Fakat normal bir yastıktan daha fazla sahibi gibi kokuyordu çünkü Alecia uyurken sürekli kıpırdanıyor, asla uyumaya başladığı yerde uyanmıyordu.

Brad kalkıp ona bakmaya karar verdi. Yerden iç çamaşırını aldı ve dolaptan bir eşofman giydi. Dışarıya dondurucu bir soğuk -Alecia'ya olduğu gibi- hakim olsa da ev tişört giymek için sıcaktı. Aynaya baktığında kalça ve sırtındaki izlere Alecia'nın onu şaşırtarak üste çıkmasıyla göğsündekilerin eklendiğini gördü ve dün geceye kayan aklı onu düşünce yığınının altında bırakırken Alecia'nın tekrar üstte olabilmesi için çoktan büyük bir istek duymaya başlamıştı.

Dolabın kapaklarını kapatırken Alecia'nın askıdaki elbiselerine göz gezdirdi. Belki de doğum günü için yırtılmasına neden olduğu bordo elbisesini ona hediye edebilirdi. Evet, bu hoşuna gidebilirdi. İlk aldığı hediyenin aksine Alecia böyle bir şeyi isteyebilirdi. Tek yapması gereken aynı elbiseyi bulmaktı.

Aşağıya indi. Alecia beklediği gibi mutfağı talan etmemişti. Brad'den önce kalktığı halde. Alecia asla erken uyanmazdı ki. Onu kahve bardağıyla masada otururken buldu. Küçük yudumlar alıyor, parmaklarıyla oynayarak bir şeyler düşünüyor, tekrar bardağına uzanıyordu. Üstünü giymiş, saçını sıkıca at kuyruğu yapmıştı. Sessizdi. Yüzü sürekli üşüdüğünü söylediğinden beri hiç bu kadar soluk olmamıştı.

Brad akşamdan kalma mutluluğunun gittiğini çok net hissetmişti. Kız üzgün görünüyordu. Ama neden? Alecia evlerine giren kızı bile umursamamıştı. Robert'a gittiğinde çok mutlu görünüyordu. Eve geldiğinde de. Özellikle Hunter'ı aldattığını söylerken... Pekala, o kısımda mutlu olan kişi daha çok Brad olabilirdi ama aldattığı kişiyi düşündükçe sinirlerine hakim olamıyordu. Alecia'ya başkasının dokunduğunu bilmek içinde düşmanına eş bir öfke ve öldürme isteği doğmasına neden oluyordu.

Bu düşünce paniklemesine neden oldu. Önce sorununun ne olduğunu sormalıydı. Uyandığını belli etmek için özellikle ses çıkararak mutfağa girdi. Alecia'nın gergin bedenine sarıldı ve yastıkta kalan kokusunun kaynağı olan saçlarını öptü. Kızın yüzündeki buruk gülümseme Brad'i daha çok kızdırmıştı. Ama kendine.

"Günaydın," dedi Alecia. Sesi üzgün görünüşüne uygun şekilde cansız çıkmıştı.

"Günaydın." Brad karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu. Alecia dümdüz baktı. Brad kadar konuşmakta zorlanıyormuş gibi görünüyordu. "Bana sorunun ne olduğunu söyleyecek misin?"

Alecia dudağını ısırdı. Brad'in gözleri hemen oraya kaymıştı. Dün gece bunu kendisine yaptığı aklına gelince Brad başka yöne baktı. Şu an onu yatağa geri götürüp mükemmel bir sabaha uyanmasını sağlamak istiyordu.

Alecia derin bir nefes aldı. "Ben... Ah, bunu fazla uzatmak istemiyorum."

Brad konuşmasını beklemeyi seçti.

"Biraz... düşünmeye ihtiyacım var." diye nefes verdi kız. Daha sonra bunun ağzından çıktığına inanamıyormuş gibi tekrar dudaklarını dişledi.

Ona şunu yapmamasını söylemek istiyordu. Brad'in dikkati dağılıyordu ve her seferinde Alecia'yı kollarına alıp öpme ihtiyacı hissettiriyordu. Fakat konuşmaya odaklanmalıydı. "Ne hakkında?" diye sordu.

Canlanma (3)Where stories live. Discover now