OTUZ BİR

3.6K 245 9
                                    

"Tam anlamış değilim." dedi Lillian arkası dönük halde. "Bana, boğazıma bıçak dayayacak kadar sinirlisin ama gerçek bir tehdit gibi görünmesi için bastıracak kadar nefret etmiyorsun."

"Sana dışarda beklemeni söylediğimde tamam demiştin." dedi Elliot tehditten uzak bıçağını çekerken. Aynı zamanda anlaşıldığı için sıkılmıştı.

"Sen de bana güvenmeni söylediğimde tamam demiştin ama öyle görünmüyor."

Lillian elindeki defterlerle Oliver'ın masasına geçti. Sayfalarını çok dikkatli olmasa da inceleyerek geçiyordu. Elliot peşinden gelerek başında dikildi. Tüm rahatsızlığına rağmen Lillian her şeyi bırakıp onunla konuşma isteğine karşı koymuş, işine devam etmişti.

Elliot olmadığı kadar kaba bir tavırla elini Lillian'ın çevireceği sayfanın üstüne koyarak onu durdurdu. "Gelenin ben olduğundan emin değildin." dedi. "Ürktüğünü gördüm."

"Ürktüm çünkü sen olduğunu biliyordum ama boğazıma bıçak dayayabilecek sen olduğunu bilmiyordum." dedi Lillian. Defteri ya da Elliot'ın onu durdurma ayrıntısını bırakarak ona baktı.

"Ses yapmadığıma eminim." dedi Elliot. "Ukalalık yapma."

"Ses yapmadığını ben de biliyorum. Bilokasyonla geldin çünkü bu kadar kısa zamanda buraya gelmen mümkün değil."

Elliot biraz duraksadı. "Hala yoldayım, evet." dedi. "Ama yine de bu nasıl ben olduğumu anlayacağın anlamına gelmiyor."
Lillian iç çekti. "Öncelikle başımda sorguya çekermiş gibi dikilmek yerine karşıma oturursan daha sağlıklı bir konuşma olur gibime geliyor."

Elliot pat diye yatağa oturarak Lillian'la yüz yüze geldi. "Buraya kimseninn gelmeyeceğini biliyor muydun?" dedi şüpheyle.

Sesindeki ima Lillian'ın canını yakmıştı. "Tabii ki biliyordum ama düşündüğün gibi kaçık doktorla konuştuğum için değil, Alex seni rapor ederken benim de orada kaldığımı söyleyebileceği için."

"Yine de kesin bir şey değil bu." dedi Elliot. Birden konuşmayı kesti. "Yoksa öyle mi?"

Lillian gözlerini devirip onun farkında olmadan çektiği elinin altındaki defterleri incelemeye devam etti. "Şüpheciliğin beni öldürecek." dedi çizim ve anlamsız yazı stilleriyle dolu olan defteri kapatıp.

Bir sonrakine geçti.

"O zaman şüpheciliğime son ver."

Lillian onu dinleyemiyordu: Oliver'ın defterinin arasından çıkan kağıtlardan ilkini açmıştı ve bu, dağılması için hakkı olduğu bir görüntüydü.

"Lillian," dedi Elliot sabırsızca. "Şu olayı konuşabilir miyiz artık? Cidden sıkılmaya başladım."

Kız henüz Oliver'ı notlarından başını kaldırmaya hazır ve istekli değildi. "Petrus." dedi Lillian. Oliver'ın yazıp yuvarlak içine aldığı hastane adını söylerken.

"Ne olmuş oraya?" Elliot uzanıp Lillian'ın önünde duran kağıdı aldı. İnceledikten sonra, "Bu ne anlama geliyor?" diye sordu. "Oliver önceden araştırıyor muymuş?"

"Öyle görünüyor." Lillian Elliot'ın yanına eğilerek, "Bak," dedi. "orada doğan kişilerin listesini yapıyormuş." Başlığın altındaki isimleri işaret etti.

Canlanma (3)Where stories live. Discover now