YİRMİ ÜÇ

3K 267 21
                                    

Kapı açılır açılmaz, "Nerede o?" diye sordu Alex. Omuzları dik, yumrukları sıkılıydı.

Alecia onun zararsız olduğunu bilmeseydi bunun bir kavga hazırlığı olduğunu düşünürdü.

Aslında tam olarak zararsız olup olmadığından kimse emin değildi. Ama Alecia öyle olduğunu umut ediyordu. (Çıkmazda kalan birçok sorunun çözüleceğini umut ettiği gibi.)

"Bekle." diyerek peşinden giden Alecia'nın yaptığı tek şey bu oldu çünkü hala bir yorgunluk ona hakimdi.

Sanki uykudan iki dakika önce uyanmış, vücudunu esnetmeden yataktan kalkmış ve yüzünü yıkamadan tüm mahmurluğu kucaklamış gibiydi. Bunların hiçbiri şu anki durumunu özetlemiyordu ama tam olarak öyle hissediyordu.

Ve bu kesinlikle Hunter'ın bilmediği evreler listesine eklenmesi gereken bir belirtiydi.

"Elliot," diye salona doğru seslendi Alex.

Yine aynı kıyafetlerin içindeydi ve şimdi biraz yorgun gelmişti Alecia'nın gözüne. Kabarık saçlarını tepeden topuz yapmış, mavi ojelerini kemirmiş ve kesinlikle dün gece uyumamıştı; en azından yüzü öyle söylüyordu.

Önce Lillian, peşinden de Elliot mutfaktan çıktı.

Alex'i süzdükten sonra, "Kim olursan ol," dedi Lillian. "evime bu şekilde giremezsin."

Alex onu tamamen görmezden gelip Elliot'a baktı. "Söz vermiştin." dedi çaresizce. "Senden tek bir şey istedim." Bu kısımda Alecia'ya bakmıştı; "Karşılığını da ödediğim bir şey istedim üstelik! Kimsesiz kalıp kalmadığımı gösterecek sonuçları yalnız almayacaktım. Kahretsin Elliot, tek yapman gereken şey yanımda dikilmekti. Senden başka hiçbir şey beklemedim."

Elliot'ın cevap vermek için zorlandığı her halinden belli oluyordu. "Sana güvenemezdim." dedi Alex'in aksine çok kısık çıkan sesiyle.

"Palavra!" diye karşılık verdi Alex. "Tanrı aşkına, casusluk yapılacak kadar önemli biri misin sen? Gördüğüm kadarıyla herkes gibi kız arkadaşıyla yaşayan sıradan bir insansın ama ikidir yabancıdan çok, düşmanınmışım gibi davranıyorsun."

"Öyle olmadığını kanıtlayabilir misin?" diye sordu Lillian.

"Bu seçeneği göz önünde bulunduracak kadar güvensiz olduğunuza göre, belki de ben sizin çok fazla düşman edinmenizden kötü bir sonuç çıkarıp endişe etmeliyim."

En başından beri kaçtığı soruyu sorarak; "O zaman neden buradasın?" dedi Elliot.

Bu sefer oluşan sessizlik Alecia'yı da germişti.

Alex konuşmaya karar vererek, "Çünkü ben senin kardeşinim." dedi. "Her ne kadar iğrenç biri olsan da." Sırt çantasını çıkarıp fermuranı açtı ve içinden ikiye katlanmış kağıdı uzattı.

Elliot otomatikman kağıdı alıp açmaya programlanmış gibi hareket etmişti. Baktıktan sonra sonuçları Lillian aldı. En az Elliot kadar inanamıyordu gördüklerine. "Bunun sahte olup olmadığını nereden bileceğiz?" diye sordu Lillian.

"Evet, sahte belgeleri benimle beraber düzenlesin diye Elliot'a laboratuvara gelmesi için yalvardım."

"Belki de ters psikoloji uygulamaya çalışıyordun. Nihayetinde seni tanımayan birini takip edip seninle bir yerlere gelmesini isteyemezsin. İstesen bile alacağın cevap değişmez."

Alex ellerini havaya kaldırarak bir adım geriye çekildi. "Unutun gitsin." dedi sesi titrerken. Bir adım daha geriye gitti. Elliot'a kısacık bir an bakmıştı bu iki adım arasında. Yerden çantasını kaptığı gibi fermuarını kapattı ve geldiği yönden dönerek kapıdan çıktı.

Canlanma (3)Where stories live. Discover now