MULTİMEDYADAKİ NATALİE'NİN ARKADAŞI DYLAN :) UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)
Kapının karşısındaki masasının üstüne tek bacağıyla oturdu ve:
"Merhaba çocuklar bu sanırım uzun bir süre tarih öğretmeniniz ben olacağım. Adımı tahtaya yazıyorum." Tahtaya büyük harflerle Leonard Vincent yazdı. Dersin geri kalanında kendini tanıttı ve birkaç şeyden bahsetti ama onu dinlemedim. Çevredeki kızların Leo hakkında kurduğu hayallere kulak kabartmakla ve aynı evde kalacağım adamın tarih öğretmenim çıkmasıyla meşguldüm. Kızlardan birinin söylediği şeyler o kadar saçma ve komikti ki fark etmeden kahkaha attım. Leo'nun bakışları üzerime çevrildi. Dudaklarının kenarı kıvrılır gibi oldu ama sonra hemen kaşlarını çattı ve:
"Bayan Johnson,lütfen biraz daha sessiz olun." dedi otoriter bir sesle.
"Kusura bakmayın"dedim. Sonunda ders bitti ve Leo sınıftan çıktı. Marcie:
"Böyle öğretmen mi olur? Öğretmenler Yunan Tanrılarına benzemez!" dedi ve sonra kıkırdadı.
"Evett. Hadi çıkalım artık"dedim.
"Bir tane daha tarih dersi olduğunu sanıyordum." dedi ve dudağını büktü
"Sanki umrunda. Hadi gel çok sıkıcı bir adam zaten gördün."dedim çantama kalemleri atarken. Okuldan sonra biraz dolaştık. Sonra Marcie'yi eve bırakıp evin yolunu tutmuştum ki aklıma Dylan geldi. Aradım ve evde uygun olduğunu söyleyince ona gittim. Kapıyı açtı ve gülümsedi içeri geçip televizyonun karşısına oturdum yanıma oturdu. Bu saatte evde olmasına ve hala uykulu olmasına bakılırsa akşamdan kalmış olmalıydı. Yatak odasından iç çamaşırlarıyla dolaşan bir kız çıksa da tabii şaşırmazdım daha önce olan şeydi.
"Neler yaptın görmeyeli?" dedi
"Hiçbir şey yapmadım. Çok sıkıldım. Şu haftasonu gelse artık." Elini bacağıma koydu ve gülümsedi.
"Ah bir de seninkinin kuzeni geldi."dedim
"Florance mi? Ahahahah evet benimki. Kuzeni de onun gibi turuncu mu?" dedi gülerek.
"Turuncu değil. Normal birine benziyor. Yani her yönden normal. Normal ve sıkıcıı!" dedim.
"Biraz eğlenelim akşam bizim mekana gidelim mi?" dedi elini bacağımdan çekerek.
"Bebeğim her ne kadar umrumda olmasa da sabah zaten yüzlerine bakamadan çıktım. Sanırım bu akşamı da evde geçirmesem Florance kırılır."
"Evet bebeğim haklısın uygun olduğun zaman mesaj at. Seni eğlendirmek görevimiz."dedi. Saate baktım baya geç olmuştu hava kararmaya başlamıştı. Eve gidesim gelmiyor Dylan'ın yanında kalıp romantik film izleyip birbirlerine 'seni seviyorum' dediklerinde ve öpüştüklerinde birbirimize bakıp 'ıyyyyyyhhkkk' demeyeli uzun zaman olmuştu ama başka zaman artık dedim ve sırtına vurup
"Gitsem iyi olacak haberleşiriz" dedim gülümseyerek
"Tamamdır bebek"
YOU ARE READING
Aşk,çiçek,böcek yok
Teen Fiction"Deri ceketimin cebinden sigaramı çıkardım ve yaktım. Parkta el ele yürüyen sevgililere pis bir bakış atmak istedim ama hayat onları bir çift yaparak atacağı en pis bakışı atmıştı zaten..." Duygusuz bir kız... Ve içinde bastırılmış bir sevgi... O se...
