MULTİMEDYADAKİ NATALİE YORUMLARINIZ OKUYAN SAYISINA GÖRE ÇOK AZ İYİ VEYA KÖTÜ ELEŞTİRİLERİNİZİ DUYMAK BENİ MUTLU EDER İYİ OKUMALARR :))
Sorduğu soruya inanamadım. Kan beynime hücum etmişti. Böyle bir şey sormuş olamazdı gerçekten de. Kendime inanamıyordum ev arkadaşımın kuzeniyle yatmasam da ölmezdim herhalde. Sonunda konuşabildim:
"Nasıl yani? Anlayamadım"
"Oldukça dindar bir aileden geliyorum. Sen benim bekaretimi aldın. Beni kullanıp atmayacaksın herhalde." Gözlerim iri iri açıldı
"Siktir. 30 yaşında falansın böyle bir şeyin imkanı yok. İlk benimle yapmış olamazsın." Tabii ki olamazdı kimse ilkinde bu kadar harika değildir. Ellerim titremeye başladı. Gerçekten evlenmek zorunda olamazdım lanet olsun. Ayağa kalktı.Ve kahkaha atmaya başladı.
"Şaka yapmıştım ahah bu kadar korkacağını tahmin etmedim" Ahh. Bu sözlerin söylenmesiyle gelen rahatlık bir sanıye içinde sinire dönüştü ve yerden aldığım pantolonunu yüzüne fırlattım:
"Pislik herif!" dedim ve odama gittim. Arkamdan sesimi taklit ederek
"Asıl sen bir pisliksin. Ben 28 yaşındayım." dedi. Bu sözüne gülmüştüm ama odama girmiş olduğum için o görmedi tabii. Hızlı bir duş yaptım ve giyinip kendimi yatağa attım. Uyuyakalmışım. Üç gün boyunca Leo ile göz göze gelmemeye çalıştım. O iğrenç şakasından sonra kalp krizinin eşiğine gelmiştim. Okulda tarih dersi pazartesi günleri oluyordu zaten. Okula gitmeyecektim bugün zaten cumaydı Dylan bize gelecekti oradan da bizim mekanlardan birine gidecektik. Yataktan kalktım üzerime rahat bir kot giydim biraz bilgisayarda takıldım karnımın acıktığını fark edince mutfağa indim. Leo' da oradaydı.Beni görünce gülümsedi. Bende ise gözlerimi devirme isteği uyandırıyordu bu hareketi.
"Okula gitmedin mi?" diye sordu
"Hayır. Sen neden gitmedin?"
"Saat 4. Sabahtan iki dersim vardı o da bitti." Dylan'ın gelmesine 2 saat vardı. Mutfağa bakındım canım bir şeyler hazırlamak istemiyordu. Leo iç sesimi duymuş gibi:
"İstersen sana bir şeyler hazırlayabilirim." dedi.
"Çok iyi olur." dedim gülümseyerek o da gülümsemeyle karşılık verdi. Kısa bir süre sonra peynirli tostu ve portakallı suyu önüme koydu. Ben yemeği bitirince masaya yaslandı.
"Teşekkürler." dedim.
"Böyle uysal tarafların da varmış demek ki." dedi ve tabağı alıp lavoboya koydu. Gözlerimi devirdim. Tezgaha benim oturduğum gibi oturunca o gece geldi aklıma. Beraber olduğumuz gece. Anın büyüsüne kapılıp yapmıştık bir hataydı ama gerçekten güzel bir hata. Ona biraz 'tekrar seks istiyorum' mesajı vermeyi düşündüm bir an. Ama daha sonra vazgeçtim. Büyük ihtimalle bu gece bardan bir erkekle ayrılacaktım. Yukarı çıktım oje sürerek dolabımdaki elbiselere bakarak biraz vakit öldürdüm. Onun yanına inmek istemiyordum. Çünkü tekrar beraber olursak işlerin karışmasından korkuyordum. Pek çalışkan sayılmasam da okul önemliydi benim için iş sahibi olmam gerekiyordu neticede. Zilin sesiyle irkildim kapıyı açmak için merdivenlerden inerken Dylan ile Leo'nun konuştuğunu gördüm. Dylan çatık kaşlarla sen de kimsin diye bir şeyler söylüyordu. Leo'nun açıklamasına izin vermeden yanlarına koştum.
"O Florance'nin kuzeni. Bahsetmiştim." dedim. Ortam biraz gergin gibi geliyordu bana. Leo soran gözlerle bana baktı ve kaşlarını kaldırdı bu Florance'nin kuzeni bir kez beni iç çamaşırlarımla gördü sonra tarih öğretmenim olduğunu öğendim sonra seks yaptık diye tanıtmamı beklemiyordu herhalde. Konuşmak için havayı içine çekti sonra da:
"Ve ben Natalie'nin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk,çiçek,böcek yok
Teen Fiction"Deri ceketimin cebinden sigaramı çıkardım ve yaktım. Parkta el ele yürüyen sevgililere pis bir bakış atmak istedim ama hayat onları bir çift yaparak atacağı en pis bakışı atmıştı zaten..." Duygusuz bir kız... Ve içinde bastırılmış bir sevgi... O se...
