MULTİMEDYADAKİ LEO UMARIM BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALARR :))
Eve geldim ve anahtarımı bir kaç kez deliğe sokmayı başaramayınca kapıyı çalmayı düşündüm ama ikisi de uyuyor olduğu için vazgeçtim. Derin bir nefes aldım ve ittirdim bu sefer oldu çevirdim ve kapıyı açıp içeri girdim. Çantamı montumu ve ayakkabılarımı salonun ortasına fırlatıp odama çıktım. Kalan kıyafetlerimi ve makyajımı da çıkarıp duşa girdim. Ölene kadar böyle mi olacağım diye düşündüm. Yani yaşlanıp buruşunca da barda Dylan ile kızıl kızlardan ve sarışın erkeklerden mi konuşacaktık? Evlenme fikrinden çok daha cazip geliyordu tabii. Duştan çıkıp üzerimi giyinince kapı çalındı. Bu saatte birilerinin uyanık olduğunu düşünmemiştim.
"Gel." dedim. Gelen Leo'ydu. İçeri girince kapıyı kapattı. Koltuğa oturdu. Saçları dağılmıştı bu hali çok güzeldi.
"Sarhoş musun?" dedi. Sarhoş değildim ama sarhoş birine bu soruyu sorarsa tabi ki hayır derdi. Hayır anlamında kafamı salladım.
"Neden bir erkek arkadaşın olduğunu söylemedin?"dedi. Erkek arkadaşım yoktu rüyasında görüp gerçek falan mı sandı acaba.
"Sanırım söylemem için önce bir erkek arkadaşım olması lazım."dedim yanına otururken. Büyük ihtimalle Dylan'ı erkek arkadaşım sandı. Şaşırmamıştım çoğu insan öyle sanardı zaten.
"Eğer Dylan'dan bahsediyorsan sadece uzun zamandır yakın arkadaşım."diyince üzerine rahatlamış gibi bir tavır geldi. O geceye dönüp tekrar tekrar yaşamak istiyordum. Sanki içimi okumuş gibi yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve öptü. Nefes nefese kalınca sadece dudaklarımı ondan ayırıp:
"Bence bunu yapmamalıyız."dedim. Yaptığımız çok doğru olmasa da aslında yapmalıydık hem de hemen.
"Aşk olmayacağına söz ver." dedim. Sırıtarak:
"Bir denerim." dedi gülerek. Ben de güldüm. Şaka yaptığını anlamıştım. Aşık olacağını zannetmiyordum. İçim rahattı o yüzden. Tekrar dillerimiz ağızlarımız içinde keşfe çıktı. Kıyafetlerimizden kurtulup yatağa geçince üstüme çıktı. Kalcalarımı kaldırıp ona sürtününce inledi ve başını boynuma doğru kaydırıp öpmeye başladı. Elini vücuduma sardı. Başını karnıma doğru indirdi ve daha sonra eliyle bacaklarımı arladı. Kasıklarımı öptünce inledim ve başımı geriye doğru attım. Biraz daha böyle giderse orgazm olacaktım ve fısıldayarak:
"Hadi gel,içime gir." dedim. Kendini yukarı doğru kaydırdı ve ağızlarımız tekrar buluştu. İçime girdi. Birkaç defa gidip gelince bile kendimi Tanrıça gibi hissediyordum. Ellerimle boynuna sarıldım saçlarının içine elimi koydum. Elleri vücudumda gezinirken kusursuzdum sanki ellerini hep üstümde istiyordum. Zirveye doğru tırmanıyordum ve sonunda orgazm oldum. Tanrım harikaydı. Biraz sonra onun da orgazm olduğunu hissettim. Boynuna sarılan ellerim gevşedi ve yanıma uzandı. Soluklarımız düzenleşince ona doğru yan döndüm. Gri gözleriyle bana bakıyordu.
"Çok güzelsin." dedi.
"Banyoya giriyorum döndüğümde gitmiş ol lütfen çok uykum var."dedim ve kafasını salladı. Yüzünün ifadesini çözememiştim. Banyoya girince ellerimi ve yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Yatağa döndüğümde Leo hala oradaydı. Uyumuştu. Uyurken çok huzurlu güzel ve genç görünüyordu. Ama çok sinirlenmiştim elimle onu dürttüm ama uyanmadı. Oflayarak yanına yattım ve sinirimi çıkarmak için nasıl olsa uyanmıyor diye bir dirsek vurdum. Aptal herif. Ve yatağın en köşesine geçip sırtımı döndüm ve uyudum.
YOU ARE READING
Aşk,çiçek,böcek yok
Teen Fiction"Deri ceketimin cebinden sigaramı çıkardım ve yaktım. Parkta el ele yürüyen sevgililere pis bir bakış atmak istedim ama hayat onları bir çift yaparak atacağı en pis bakışı atmıştı zaten..." Duygusuz bir kız... Ve içinde bastırılmış bir sevgi... O se...
