Aşk,çiçek,böcek yok Part 9:Kavga

6.4K 86 7
                                    

MULTİMEDYADAKİ DYLAN :) BU BÖLÜMÜ GÜZEL YORUMLARINI VE DESTEKLERİNİ EKSİK ETMEYEN ÇOK SEVDİĞİM ARKADAŞIM İLKE'YE İTHAF ETMEK İSTEDİM UMARIM  BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ :) İYİ OKUMALAR

Sabah uyandığımda Leo gitmişti. Ben de kalktım elimi yüzümü yıkayıp giyindim ve aşağı indim. Florance ve Leo kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın." derken Leo'ya kaçamak bir bakış attım. Halinden memnun görünüyordu. Kahvaltı ederken Florance:

"Bugün beraber bir şeyler yapalım. Sinemaya gidebiliriz mesela?."dedi neşeli ses tonuyla. Leo'da bu fikire katılmıştı. Geriye bir tek ben kalmıştım gitmek istemeyen. Ah hani bizimle takılmak istemezdi kuzenin Florance? Aklıma Dylan geldi. Onu çağırırsam biraz daha çekilebilir hale gelirdi bu sinema işi. Florance hala ısrar ediyordu.

"Dylan'da gelir." dedim. Florance'nin aksine Leo pek sevinmişe benzemiyordu. Pek anlaşamamışlardı ama ne yapabilirim ailecek bir aşk filmine gidip vaktin çabuk geçmesi için dua edecek değildim. Masadan kalkıp dün akşam salona fırlattığım çantamdan telefonumu çıkardım ve Dylan'ı aradım telefonu açmasını beklerken salona bir göz gezdirdim. Tanrım şu köşedeki çiçeklerin atılması gerekiyordu. Göz zevkini bozuyordu insanın. Çiçeklerin koparılmasına karşıyım zaten. Sonunda telefonu uykulu bir sesle açtı

"İnsanın günaydın demek için arayan bir arkadaşı olması gurur verici. Mesaj da atabilirdin uyuyordum!"dedi

"Çok konuşuyorsun kimse seni uyarmadı mı bu konuda? Neyse sinemaya gidiyoruz,sen de geliyorsun haberin olsun diye aradım."

"Haber verdiğin için minnettarım bebeğim." dedi ve

"1 saate sinemada ol." dedim ve kapattım. Florance'ye dönüp

"Geliyor."dedim

"Harika." dedi Florance. Yukarı çıktım duşa girdim. Çıkınca kurulanıp kot pantolonumu beyaz atletimi ve kot ceketimi giydim. İkisi de hazırlanmış kapının önünde bekliyorlardı. Leo önümüzden gidiyordu park alanına park edilmiş arabanın sürücü koltuğuna geçti. Biraz daha yaklaşınca arabanın siyah ferrari 599 gto olduğunu fark ettim. Bir ikiz kardeşim olduğunu öğrensem ancak bu kadar şaşırırdım. O kadar parayı nereden bulmuştu? Bu arabayı bir öğretmenin alması imkansızdı. Ben bu arabaya binmeye kıyamazdım ama araba Leo'nun olduğuna göre abartmanın gereği yoktu. Sinemaya geldiğimizde yine Dylan kapının önünde bekliyordu. Park edince inip yanına gittik. Beni görünce yine yüzüne gülümseme yayıldı bende bu çarpık gülümsemesi hep gülme isteği uyandırıyor mutsuz anlarımda bile. Florance'yi  öptükten ve Leo'yu selamladı. İçeri girince film seçimini Leo ve Florance'ye bırakıp masaya oturduk.  Dylan da seçtikleri filmi görmüş olmalı ki

"Tanrım bu adamın film zevki berbat." dedi. Ama filmi Florance'nin seçtiğinden ikimiz de emindik. Onu güldürmek için.

"Ama yatakta pek berbat sayılmaz." dedim ve güldüm. O ise kaşlarını çattı. Ve sinirli bir sesle:

"Onunla yattın mı?" dedi. Bu hareketine şaşıp kalmıştım 

"Neden bu kadar abartıyorsun?" dedim. Sesini biraz daha yükselterek 

"Aynı evde kalacağın adamdan başka adam kalmamıştı değil mi!"dedi. Herkes bize bakıyordu Leo da bize doğru geliyordu

"Kes sesini artık! Bundan sana ne?" diye bağırdım ve çıkışa doğru yöneldim bu saçma azarlarını daha da işitecek değildim. Ama bileğimden tuttu ve serçe çekti. Leo 

"Sakın!" diye bağırdı ve Dylan'a bir yumruk atınca Dylan boşta bulunup yere düştü ve ayağa kalkıp Leo nun üzerine atladı. İkisi yerde birbiriyle boğuşuyordu. Kanın beynime doğru hucum ediyordu. Ne yapıyordu bunlar. 

"Durun!" diye bağırdım. Ama tabii ki durmadılar. Florance' ye Leo'yu işaret ettim ve aralarına girdim. Florance Leo'yu alıp masaya oturmasını sağladı ve ben de Dylan'ı kolundan çekiştirerek arabaya sürükledim. 

"Anahtarları ver" dedim. Onu eve bırakacaktım. Sinirli görünüyordu. Bu halde kullanmasa daha iyi.

"Ben sürerim ." dedi.

"Ver şunları!" diye bağırınca cebinden çıkarıp bana uzattı. Aldım ve sürücü koltuğuna geçtim.

Aşk,çiçek,böcek yokWhere stories live. Discover now