Aşk,çiçek,böcek yok Part 13:"Sana aşık olmadığımı söyle."

4.9K 87 5
                                    

SEVGİLİ AZ OLAN AMA SADIK OKUYUCULARIM HEPİNİZ SEVİLİYORSUNUZ. İYİ OKUMALAR :)

Az önce geçirdiğim sinir krizinden kurtulmuş halde Leo ile yatıyorduk. Kafamı her nefes alıp verişinde hareket eden göğsüne yaslamıştım. Eliyle sırtımı okşuyordu. Başka bir konu açtım:

"Bugün arbana taşıdığın koli neydi?"

"Kitaplarım."dedi sakin bir sesle

"Neden taşıyordun?" Sırtımdaki eliyle saçlarımı okşamaya başladı.

"Taşınıyorum." Ne? Taşınıyor muydu?Tepki vermemeye çalıştım. Ama içten içe gitmemesini istiyordum. Belki gitmesi iyi olurdu. Bir süre görüşmezsek unutabilirdim. Ah kime yalan söylüyoru  unutamam tabii ki.

"Neden gidiyorsun?"diye sordum duygusuz çıkarmaya çalıştığım ama beceremediğim sesimle.

"Zaten geldiğimde evi almıştım ama içinde düzenlemeler yapılması gerekiyordu bittiğine göre gidebilirim. Endişelenme. Evim okuluna 15 dakika. Sık sık bende kalırsın."

"Endişelenmedim. Ne zaman gidiyorsun?"

"Sinir krizi geçirmeseydin bu akşam gidecektim Floranceyle konuşmuştuk."

"Ben sinir krizi geçirmedim." diye yalan söyledim.

"Seni sevdiğimi söylediğimde çıldırdın. Neyden kaçıyorsun? Seni bu kadar korkutan ne?"

"Bu konuda konuşmak istemiyorum." İç geçirdi.

"Gerçeklerden kaçamazsın." Dediğini yarı duyar gibi oldum. çok yorulmuştum ve uykum gelmişti. Uykunun huzurlu kollarına kendimi teslim ettim.

Marcie ile duvara yaslanmış bir halde koridorda gelen geçene bakarak sohbet ediyorduk. Beni akşam dışarı çıkmak için ikna etmeye çalışıyorduama canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Leo gidince yine Floranceyle eskisi gibi olmuştuk. Kafamı yerden kaldırıp merdivenlere doğru kaldırınca Leo'yu gördüm. Bu tarafa doğru geliyordu. Eğer sevgilisi falan olsaydım bu kadar yakışıklı olmasına izin vermezdim. Siyah kotu kaslarından dolayı üzerine yapışan keten gömleği ve botlarıyla o kadar çekiciydi ki. Yan taraftaki kızlar 

"Bay Vincent!" diye seslendiler. Tam bir sürtük gibi. Diğer öğretmenlerine böyle işveli ses tonuyla konuşmuyorlardı ama. Neyse umrumda değildi zaten. Leo yanlarına gitti ve gülümsedi. kızlar karşısında eriyecek gibiydi. Konuşmaları bitince kızlar bizim önümüzden geçerken

"Sürtükler." dedim. Kızın arkası bana dönüktü. Topuklarının üzerinde dönünce yüz yüze geldik. Leoyla konuşan kızın tavırlarıyla en fak bir ilgisi yoktu. Pis yavşak.

"Dediğini duydum." dedi sinirli bir sesle

"Duyamadıysan diye tekrar söyleyebilirim. Dedim kıza bir adım daha yaklaşarak

"Sürtük!" dememle yanağımda bir yanma hissetmem bir olmuştu. Bu fahişe bana az önce vurmuş muydu? Saçlarından tutup elime doladım. Tırnaklarıyla kolumu çizerek karşı koymaya çalıştı. Elime doladığım saçını çekince başı da saçıyla beraber geldi ve kız yere düştü. Etraftan gelen seslere aldırmıyordum. Kızın karnına bir tekme attım. Ve bir tane daha. Çok iyi hissettiriyordu. Kalabalığı dağıtmaya çalışarak bana yaklaşan Leo'yu gördüm. Beni sertçe kolumdan tuttu ve kalabalığın içinden bahçeye sürükledi. Arkadaşlarının kıza yardım etmeye çalıştığını görüyordum. Tanrım! Ben neden böyle bir şey yapmıştım? Bu kıskançlık değildi değil mi? Olamazdı. Lütfen olmasın. Leo beni arabasına soktu ve sürücü koltuğuna geçti. Okuldan çıkıp sürmeye başladı. Yol boyunca gergin bir sessizlik vardı. Yaklaşık on dakika sonra bir eve geldik. Apartman dairesi değildi. Müstakil bir evdi. Küçük bir bahçesi vardı. Leo arabayı garaja sokup indi. Burası onun eviydi. Evin içine girmeden gerçekten bayılmıştım çok güzeldi. Neden buraya gelmiştik ki? Yüzünden sinirinin geçtiğini görebiliyordum. Anahtarla kapıyı açtı ve beni salona yönlendirdi. Sade ve güzel bir salonu vardı. Koltuğa oturdum ve o da karşımdaki sehpaya oturup dirseklerini dizlerine dayayıp ellerini saçlarının arasından geçirip gözlerini üstüme dikti.

"Neden böyle bir şey yaptın?"dedi. Omuz silktim. 

"Bilmiyorum."

"Beni kıskanıyorsun."dedi gergin bir kahkaha atarak. Cevap vermedim. Veremedim çünkü kıskanmıştım ama sesli bir şekilde itiraf etmek istemiyordum.

"Sen duygularını kontrol edemiyorsun. Tıpkı bir çocuk gibisin."dedi yumuşak bir sesle. Cevap verebilirdim ama kavga ederdik. Sustum.

"Benim için ne hissediyorsun?" diye sordu. Kendime bile açıklayamadığım kelimeler döküldü ağzımdan

"Seni her zaman yanımda istiyorum. Her zaman yanımda olup işlerime karışmanı istiyorum. Özgür olmak istemiyorum. Ellerini üzerimden çekmemeni istiyorum. Yanımda uyumanı istiyorum. Ama aşık olmak istemiyorum. Sana bağlanmak istemiyorum. Bunun adı aşk olamaz değil mi? Sana aşık olmadığımı söyle."

Aşk,çiçek,böcek yokWhere stories live. Discover now