Hesaplaşma

1.2K 210 69
                                    

    Tüm olanları odanın, içindekilerin dışarıyı göremediği camından izlemişti Arjin. Daha fazla dayanamamış, duvarın dibine çökmüş dizlerini kollarıyla sarmış, Leyla'nın çektiği acılara ağlıyordu. Elinden bir şey gelmemişti. Onlara engel olamazdı. Bu doğumun gerçekleşmesi Dünya için bir felaket anlamına geliyor demişti Profesör. Ama aşık olduğu o güzel kadın içeride küçüldükçe küçülmüştü. Leyla'nın çöken omuzları, sırtında yaşadıklarının emaresi olan hafif kamburu, kırılacakmış gibi duran ayak bilekleri Arjin'in beynine kazınıyordu. Onunla karşılaştıkları ilk akşam onu kendinden korumak istemişti. Onunla karşılaşma ihtimalini atlamıştı beyni. Geldiğinde yeni yaşamına alışması için bütün planları mevcutken Leyla için savunmasızdı. Tüm bu olanlar onun suçuydu. Tırnaklarını geçirdiği yumruklarından kan sızıyordu. Arjin'in bebeğinin, Leyla'nın rahminden koparılma işlemi bittiğinde Dr. Gale Arjin'le aynı omuz hizasında çökerek;

" Arjin, bir gün Leyla da bizim aslında kötü bir şey yapmadığımızı anlayacak" diyerek teselli etmeye çalışmıştı.

   Bu teselli Arjin'i daha da perişan etmişti. Olduğu yerden fırladı ve Leyla'nın tutulduğu odanın kapısına koştu. Kapıya avuç içlerini ve alnını dayadı. Gizli gizli süzülüyordu yaşlar yanaklarından. kalbindeki tarifsiz acı yüzünün buruşmasına sebep oluyordu. İçeri girip sevdiği kadını kollarına alıp sonsuza kadar sarıp sarmalamak istiyordu. Tam o sırada Leyla'nın bedeninin beton zemin üzerine çarpma sesini duydu. Olduğu yerde irkilen Arjin kendisinin bile duyamayacağı sesle;

" Leyla." diyebilmişti.

   Aynı anda döküyorlardı bebekleri için gözyaşlarını. İkisininde yarası aynı yerden kanıyordu. Arjin mahvettiği her şey için kapının ardından özür dilerken Leyla'nın feryadı doldu kulaklarında.

"Senden sonsuza dek nefret edeceğim Arjin."

                                                           &

   Profesör Gibss ile yapacakları görüşme için toplantı salonunda çoktan hazırdı Arjin ve Dr. Gale. Arjin'in heyecanını farkında olan Gale titreyen dizlerini elleriyle sakinleştirmeye çalıştı.

" Gale, onunla görüşmem için izin verecekler mi sence?"

" Bilmiyorum çok zor Arjin. Sen çok büyük bir hata yaptın. Neyse ki bir felaket olmadan önlemimizi aldık. Ama belki..."

   Arjin ile Gale çok iyi dost olmuşlardı. Arjin'i en iyi anlayan oydu. Psikolog doktor olmasından mı yoksa içinde muhteşem hümanist bir yan bulunmasından dolayı mı  yardım ettiğini anlayamıyordu Arjin. Leyla'nın Tahran'da bulunup buraya getirilmesinden haberdar olduğunda Arjin'i Musul'daki üsten buraya getirmek için gizli bir çaba sarf etmişti. Zaten profesör Gibbs ve ekibiyle çoğu kez anlaşmazlığa düşüyordu. Henüz ispatlanmamış görüşlerin uygulamaya sokulması Gale'i çok rahatsız ediyordu. Bu ekibe de insanlık adına bir görev yapmak için katılmıştı ama bazı insanlık dışı prosedürler midesini bulandırıyordu.

   Prof. Gibbs odaya girdiğinde ayaklarına kapanmaya hazırdı Arjin. Profesörün ağzından çıkacak kelimelere odaklanmıştı. Gale'in kalkmasını beklemeden soluğu profesörün masasının önünde aldı.

" Biliyorsunuz bu henüz bir teori ama güçlü bir teori. Şansa bırakılmayacak kadar güçlü kanıtlarımız var. Arjin senin genetiğinde ve kan grubundakilerin geçişinin serbest olduğunu yaptığımız çalışmalarla destekledik. Fakat olasılıkların çakışması durumunda olacakları kestiremiyoruz bile. Hele ki olasılıklardan doğacak yeni bir birey her şeyi tehlikeye atardı. Arjin bunu yapmaya sen zorladın bizi biliyorsun. Bizler insanız. Senin için değil ama Leyla'nın bunu hak ettiğini düşünerek görüşmenize izin veriyoruz."

YAŞAM ATEŞİMWhere stories live. Discover now