YAŞAM ATEŞİM

1989-CXL STONE ŞİRKETİ

IRAK'IN 1969'DA BUŞEHR'DE YAPTIĞI DENEYDEN 20 YIL SONRA

Irak'ın güneyinde bir kent olan Basra; 20 yıl önce Dr. Bardia ve ekibinin yapmış olduğu deneyin sonuçlarına sahne olacaktı. Yaptıklarının sonuçlarını görecek kadar uzun yaşamadı Bardia. Onun ölümünden sonra deneyin sonuçlarının izini süren ekip, hükümet tarafından dağıtıldı ve konu hiç açılmamacasına kapatıldı. Ta ki CXL-STONE şirketi Basra'daki petrol kuyusunu kazana kadar. Irak'ın ikinci büyük şehri ve en önemli limanı olan, Hamar Gölünün güneydoğu ucunda, Şattül Arap su yolunun batı kıyısındaki bu şehir tarihin en korkunç planlarına gebeydi. Basra Körfezi'ne 55, Bağdat'a ise 545 kilometre uzaklıkta olan Basra'da Dünya'nın kaderini değiştiren bir keşif yapılacaktı.

İhaleyi alan şirket çalışanları vakit kaybetmeden üretim için kolları sıvamışlardı. Uzun süredir bölgede teknolojik aletleriyle gözlem yapan şirket, yerin yapısını incelendikten sonra alınan kayaç numunelerine labaratuvar ortamlarında X ışınları göndererek kimyasal tepkimelerini gözlemlediler ve verecek sonuçları beklediler. Sismograflarla yer hareketlerini ölçüp kuyunun yerini belirlediler. Baktılar ki harcadıkları paradan daha fazla kazanç sağlayacakları kadar petrol var, vakit kaybetmeden sondajlama işlemine giriştiler. Petrol çıkarmada kullandıkları ve gücü ile yer kabuğuna bile ulaşan araçlarının ağırlıkları 100 tondan fazlaydı. İnsanoğlu hırslıydı çoğu zaman. Durum enerji kaynağı olunca yapamayacağı hiç bir şey yoktu insanoğlunun.

&

" Bu kadar acil olan nedir?" dedi elinde çerezleri ağzına boca ederken George.

" Efendim, bazı ilginç değişiklikler tespit ettik. Rapor oluşturmadan önce sizin de görmenizi istedik."Sesi o kadar telaşlıydı ki proje koordinatörü olan George panik yapıp yapmama arasında kararsız kalmıştı.

" Evet sizi dinliyorum." dedi merakla.

" 1 km kazıldıktan sonra sismograflar aşırı enerji birikimi tespit etti. Normalde daha önce yaptığımız çalışmalarda yer kabuğunda bu denli bir birikim tespit etmemiştik." Eliyle önündeki bilgisayarının ekranına heyecanla vuruyordu. Diğer bilgisayarın başındaki çalışan tekerlekli ofis sandalyesiyle hafifçe geri doğru kayarak;

" Bu sabah yapılan ölçümlerde manyetik alan depolanmasında sapmalar gözlemledik. Ara sıra tüm bilgisayar sistemleri kilitleniyor anlam vermediğimiz şekilde. Mühendisler de bir sorun tespit edemiyor." dedi.

" Bu söyledikleriniz kazım için bir engel teşkil etmiyor gibi görünüyor. Siz çalışmalarınıza devam edin. Bir durum gelişirse haberleşiriz." diyerek beni boş yere telaşlandırdınız dercesine kafasını iki yana salladı.

&

Sabah sabah duydukları canını biraz sıksa da çalışmaların tüm gayretle devam ettiğini ve zamanında rezervi boşaltacaklarını bilmesi içini rahatlatıyordu. Kazı alanında sıkıntı olup olmadığını kontrol etmeye giderken önüne, yeterince zırvalık dinlememiş gibi bir de makine operatörü çıkmıştı .

" Makinelerin bilgisayar sistemlerinde sıkıntılar yaşıyoruz." dedi nefes nefese.

" Şuan işleyişte bir sıkıntı var mı peki?"

" Onarılmayacak bir durum değil ama anlam veremediğimiz kilitlenmeler ya da elektrik aksamı kapalıyken araçların hareket etmesi gibi sorunlar yaşıyoruz."

" Onarım gerektiren bir durum değilse devam edin."

Bu sefer çok sinirlenmişti, her zaman sinirlendiğinde yaptığı gibi bir şeyler atıştırıyordu cebinde depoladıklarından. Bu kuyunun bir hafta içinde açılması konusunda merkez tarafından sürekli uyarılıyordu. Üzerindeki baskının büyük olduğunu biliyor ve biran önce daha da hızlanmaları gerektiği konusunda çalışanlarına zulmediyordu. Cebindenki telefonu elindeki atıştırmalıkları sıkıca tutarak çıkardı. Hızlanmaları için gerekli çalışma arkadaşlarını arayacağı sırada kulak zarını patlatacak kadar yüksek desibelde bir ses duyuldu.