KAÇIŞ

763 200 50
                                    

Elinde siyah bir çanta ile Baste birkaç saat sonra çıkıp geldi. Acele tavırlarıyla;

" Leyla'ya yaptığın test sonuçları yanında mı?" diye sordu Arjin'e.

Arjin divanın dibindeki sırt çantasında beş altı kadar zımbaladığı belgeleri Baste'ye uzattı. Kucağında biriktirdiği kağıtlar arasından, belgeyi inceledikten sonra, iki kimlik çıkardı.

" Leyla geçiş için uygun görünüyor. O zaman A planımızı uyguluyoruz. Eğer uygun olmasaydı. Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyinde, Norveç'in  bir köyü olan Reine  seçeneğini de hazırlamıştım." dedi ve önündeki kağıtlardan bir kısmını ayıklayarak çantasına tepiştirdi.

" Sevimli bir balıkçı köyü ha! O zaman geçitten geçtikten sonra orada yaşarız. Madem onunla ilgili belgelerde hazır." Hayal kurduğu her halinden belliydi Arjin'in. Ama bilmiyordu ki artık sevgili Leyla'sı eskisi gibi değildi. İçerisinden tüm yaşama umudunu almışlardı. Geriye sadece posası kalmıştı.

Uzun bir arama ve ayrıştırma işleminden sonra Baste elindeki bir takım belgeleri bize uzattı. Belgelerin arasındaki kimliklerin askeri kimlik olduğunu fark ettiğimde olayı daha iyi anlayabilmek için,

"Arjin bunları bana açıklarsanız çok daha iyi olmaz mı?" dedim. Haklı olduğumu anlamış ve beni göz ardı etmemesi gerektiğini düşünür hale gelmişti nihayet.

"Leyla Basra rafinerisinden kaçacağız. Orası askeri önlemlerle çok güçlü bir şekilde korunuyor. Tutulduğun hastanede seni kaçırma planı yaptığımda Baste ile irtibata geçtim. O da tüm hazırlıklarımızı yaptı."

Onu dikkatle dinlediğimi fark edince devam etti.

" Bu belgelerle Amerikan askeri olarak üsse gireceğiz ve sonra geçiti kullanarak buradan kaçacağız."

"Geçit?"

" Anlaşılması güç biliyorum ama benim geldiğim evrene geçiş yapacağız Leyla." Suratımı anlamsızca buruşturdum. Ne dediğini kulaklarımdan süzüp beynimde anlamlandırmaya çalıştım. Beynimin bir saçmalık bu düşüncesiyle ve alaycı ses tonumla;

" Sen şimdi şu bilim kurgu filmlerinde bahsedilen paralel evrenden mi geldiğini söylüyorsun?" diye bağırdım.

Aklımı kaçırdığıma bu sefer kesinlikle emindim. Küçücük odanın içersinde ateşe atılmışçasına dönüp duruyordum. O kadar çok şey yaşamıştım ki gerçeği ve yanılgıyı ayıramıyordum. Aklım sürekli yaşadıklarımı muhakeme ediyordu. Eğer bebeğimin benden alınışının gerçek olduğunu bilmesem aklım hala bana oyun oynuyor diyebilirdim. Ne kadar delice baktığımı görünce Baste;

" Leyla! Lütfen! Artık inanmalısın. Biliyorum biz sendeki güvenimizi fazlasıyla yıktık. Ama doğru olan bu. Yaşadığın her şeyi aydınlığa kavuşturacağız." Ona inanmam için gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

" Ama." Kekeleyeceğimi anladım ve derin bir nefes alarak devam ettim.

"Ama ben Palangan'a gittim. Arjin sen ölmüştün. Ben senin, tıpkı sana benzeyen oğlunu gözlerimle gördüm." Kafamın karmakarışıklığı bedenimi titretiyordu. Beynim yaşadıklarını kabullenmesi için muhteşem bir kaos içerisindeydi.

" Biliyorum Leyla ilk öğrendiğimde bana da deli saçması gelmişti tüm olanlar. Bundan yıllar önce şuan kullandığımız nice teknolojiyi hayal dahi etmek imkansızdı. Ama şimdi nasıl da hayatımızdalar değil mi? İnsanların keşfetmediği belki daha nice mucizeler var bilemiyoruz. Ama bu yaşadıklarımız gerçek."

Söyleyeceklerini ikna edici olması için küçük aralarla düşünerek seçiyordu Arjin. Beni ikna ederse kaçışımızın daha kolay olacağını biliyordu. Elleriyle yanaklarımı kavradı ve derin bir nefes alarak devam etti.

YAŞAM ATEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin