Bölüm 21/ Zor karar

2.5K 164 15
                                    

Keyifli okumalar :)

Keyifli okumalar :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sierra

"Tekrar edelim ister misiniz Efendim?" Parselia elindeki kırmızı kadife minderi yavaşça yerine bıraktı ve bedenini bana döndü.

Yüzündeki yumuşak gülümseme ile emir bekler bir ifade eşiliğinde gözlerini yüzümde gezdirdiğinde gergin bir nefes verdim.

"Aslında anlamadığımdan değilde, ya o an elim ayağıma dolanırsa diye korkuyorum Parselia, anlıyor musun beni." Oturduğum rahat koltukta gergince duran koca göbeğimle kendime garip bir oturma pozisyonu yakalamıştım.

"Yani daha önce taç giyme merasimini yalnızca game of thrones'da  falan görmüştüm, şimdi İdea'nın taç minderini taşıyacak olmak beni biraz geriyor." Memnuniyetsiz homurtum onu sessizce tebessüm ettirdi.

"Sizin yapmanız gereken tek şey minder size uzatıldığında onu ellerinizin üzerinde tutarak Prens İdeaya doğru tutmak olacak, ardından-"

"Tamam , tamam biliyorum ardından o başının üzerindeki Prens tacını benim minderime bırakacak ve Kral Lirken kendi başındaki tacı onun başına takacak. Buraya kadar herşey normal, ama tüm o insanların karşısına çıkmak beni ürkütüyor."

"Onlar insan değiller Prensesim, ifritler ve periler."

"Dil alışkanlığı, düzeltiyorum, onca soylu ifrit ve perinin karşısına bir insan olarak çıkmak beni geriyor işte. Hani tıpkı bellanın aile evinde kutladığı doğum günü şeysi gibi, hani eli kesilmiştide az kalsın bir katliam yaşanacaktı ya..." alaylı sesimle alnı kırıştı ve meraklı bir sesle fısıldadı.

"Bella kim efendim? Edward adında bir prens tanıdığımı sanmıyorum..." gözleri bir süre yerde gezinirken hatırlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı.

Ansızın kopardığım kahkaha ile oturmuş burada bir periye Alacaka karanlık serisinden bahsediyor oluşum komik gelmişti.

"Bir şey mi oldu efendim?" Şaşkınca gülümserken kahkalarımı sakinleştirdim ve başımı iki yana salladım.

"Hayır... ha ha hayır sadece, onlar kurgusal karakterler gerçek değiller , sende öyle onlar kim deyince tutamadım kendimi." Yeniden kıkırdadığımda odanın kapıları yavaşça açıldı ve Ola  açtığı kapılardan içeriye girdi.

Bakışlarımı bıkkınlıkla devirdiğimde , ne demeye geldi merak ediyordum doğrusu.

"Hoş geldiniz büyücü Ola." Parselia sevecen bir sesle konuştuğunda Ola memnuniyetsiz bir gülüş bıraktı ona doğru ve bedenini bana döndü.

"İdea Doğum sırasında burada olmamı istedi..." bakışları geçen saatlerde iyice gerilen göbeğime döndüğünde ellerimi koruyucu bir hamle ile göbeğime sardım.

"Doğuma daha var. Bu kadar erken gelmene ne gerek vardı. Ayrıca seni doğumda yanımda isteyeceğimi nereden çıkardın?!" Dişlerimin arasından fısıldadığımda bıkkınlıkla oflayıp adımlarını yanıma çevirdi.

Beni Sen ÇağırdınWhere stories live. Discover now