Bölüm 37 / Beatrice

931 120 11
                                    

Sierra

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Sierra

Gözlerimin önündeki büyük malikanede gezinen bakışlarımla ,hayretle aralanan dudaklarımı kapatamıyordum. Büyük bahçeyi dışarıya taşıyan büyük demir parmaklı kapılarının önünde durmuş, yıllardır harabe gibi duran o büyük eve bakıyorum.

Şimdi en az dönemindeki gibi parlak ve ışıl ışıldı, Hayat dolu.
Günler içinde tüm bunların hepsi ile nasıl uğraşmıştı bilmiyorum. Fakat şu an karşımda gördüğüm bu koca evin, bahçesi rengarenk çiçeklerle, süs havuzu hareketli balıklarla doluydu.
Girişinde koca bir çardak var ve asmalar boydan boya duvarları kaplıyor.

İdea için kısa bir iş ama biz fanilerin yıllarını alırdı her halde. Moreslayda geçirdiğim günlerde, dünyaya gelip mi halletmişti tüm bunları merak etmeden edemiyorum.

"Ciddi olamazsın." Annemin şaşkın sesi, şoför koltuğundan beni bulduğunda, kendimi düşüncelere çok kaptırdığımı ve anın gerçekliğinden uzaklaştığımın farkına varıyordum.

"Çok güzel değil mi?" suratımdaki koca gülümseme ile yüzümü ona döndüğümde, yüzünün bembeyaz olduğunu görebiliyordum. Şaşkındı, kafasının oldukça karışık olduğunu görüyordum.

"Sierra, bu ev yıllardır harabe gibiydi, iki gün önce önünden geçtiğimde de öyleydi, şimdiyse." gözleri aracın içinden büyük malikaneye döndüğünde gergince yutkundum.

"Belli ki restore ettirmiş.." sahte bir gülümseme ile durumu toparlamaya çalışıyordum.

"İki günde öyle mi? Bu evin sadece dış cephe restorasyonu bir yıl sürer Sierra. bu çok tuhaf." aracın motorunu durdurdu ve aşağıya indi .

Panikle peşinden aşağıya indiğimde, korkuyla süzdüm onu, adımları büyük demir kapıya ilerlerken, hayretle bahçenin içine bakıyordu.

Evden çıkarken, beni bırakıp bir ölçü randevusuna yetişmesi gerektiğini söylemişti fakat anlaşılan gördüğü şey onu oldukça büyülemiş olacak ki, inmeye karar veriyordu.

"Anne..." tedirgin sesimle , hayretler içinde konuştu.

"Sierra, bu ev iki günde bu hale getirilemez, anlıyor musun ? yani şu bahçeye bak, çimlere... en az altı ayda bu şekilde sağlıklı uzayabilir çimler, ve o veranda, tanrı aşkına nasıl böyle kusursuz durabilir..." Parmaklarını demir kapıya sardığında içeriyi görebilmek için parmak uçlarına havalandı.

"Yüce tanrım, baban burayı böyle görse kafayı yerdi." kıkırdadı fakat şaşkın mı korkmuş mu anlayamadım.

Neyden korkacaktı ki? benimki de saçmalık. Ama biz insanların mantık dışı her olaya korkuyla yaklaştığımızı en iyi ben bilirdim, neyse ki annemin beden dili korku yerine heyecan ve hayranlık taşıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni Sen ÇağırdınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin