2

1.1K 190 75
                                    

Yazmakta olduğum yeni kitaplarım çıkana kadar sizleri bekletmeyip wattpad'e özel bir hikaye serisine başlamaya karar vermekle, meğer ne iyi yapmışım... Mürekkep Kokunu İçime Çektim'in daha sadece ilk bölümünü yayımlamama rağmen, muhteşem geri dönüşler ve yorumlar aldım. Görünen o ki Irmak ve Atlas'ın gizemli dünyası, kendi kemik okur kitlesini çoktan yarattı. O nedenle hiç bekletmeden ikinci bölümü de yayımlamaya karar verdim! Hepinize çok teşekkür ediyorum, haydi hiç vakit kaybetmeden okumaya başlayın! Fısıltı: Bu bölümde Irmak ve Atlas tanışacak ve... neyse, neyse, gerisini siz okuyun!

---***---

Bölüm şarkısı: Louis Armstrong - A Kiss To Build A Dream On


"Her şeyden önce teşekkürler. Kitabımı beğenmenize sevindim. Ama işin aslı şu ki, ben o kitabı okumuş olmanızı istemezdim. Zaten yüz adet basılmıştı ve bulabildiğim doksan dokuz tanesini toplamayı başardım. Geriye tek bir tane kalmıştı, sonra her yerde onu aradım. Yok etmek için. Onu yok edin lütfen. Teşekkür eder, saygılarımı sunarım. / Atlas Siyah"

IRMAK TARÇINLI SİYAH çayını ve iki çeşit bisküvi paketini önüne almış, elektronik posta kutusuna düşen mail'i belki onuncu defa okuyordu. Evdeki akşam yemeği olaylı bir şekilde iptal olunca, evden yurda gelmesi o berbat şehir trafiği yüzünden iki saat sürmüş, geldiğinde yemekhane kapandığı için bir anda aç kaldığı gerçeğiyle yüzleşmişti (geç olduğu için Cem'e gitmekten son anda vazgeçmişti). O da çareyi yurt odasındaki dolabının bir köşesinde her zaman istiflediği market poşetlerinin içini karıştırarak, ne varsa karnını doyurmakta bulmuştu. O gün şansına çikolatalı iki diyet abur cuburu düşmüştü.

Yazar, mail'in sonuna Atlas Siyah diye yazmıştı. Demek kitabındaki karakterle kendi adı aynıydı. Öyleyse neden ismini kitaptan saklamıştı? Yazar, karakterine kendi ismini vermişti. Bu durum Irmak'a biraz egoistçe, narsistçe geldi.

"Sevgili Atlas Bey, açıkçası mail'iniz beni şaşırttı. Kitabınızı istiyorsanız onu size geri verebilirim. Böylece ne yapacağınıza kendiniz karar verirsiniz. Yarın kitabı bastırdığınız yayınevinizin oradaki parkta buluşmaya ne dersiniz? Kitabınızı orada bir sahaftan bulmuştum. Saat beş buçuk nasıl olur? Ancak okuldan sonra gelebilirim. Sizi orada bekleyeceğim. Görüşmek üzere. / Irmak Güven"

Bu mail'i, Atlas'a ne cevap yazabileceği üstünde yol boyunca düşündükten sonra göndermişti. Onun söyledikleri gerçekten şaşırtıcıydı, Irmak'ın kafasında bir sürü soru işareti belirmişti. Eğer Atlas yarınki buluşmaya gelirse, hepsini ona yüz yüze sormayı planlıyordu. Bu yeni gelişmeden henüz Cem'i haberdar etmemişti. Ne var ki o gün çok yorulmuştu. Telefonuna baktığında Uzay'ın ona evi terk etmesiyle ilgili sayısız mesaj yolladığını gördü ama hiçbirine cevap vermeden uykuya teslim oldu.

Ertesi gün yeni dönemin ilk okul günüydü ve saat sekiz buçukta kalktığında ilk derse neredeyse geç kalmıştı. Çabucak hazırlanıp yurttan çıktı. Gergin ve stresliydi. Çünkü o döneme öncekilerden farklı olarak Aslı'sız başlıyordu, kendini yalnız, adeta bir anda çıplak kalmış gibi hissediyordu. Mesele özgüven meselesi değildi; yalnızca bu zamana dek hep Aslı'yla birlikte hareket etmişti, şimdi bir anda onsuz kalınca ne yapacağını bilemeyecekmiş gibi hissediyordu. Artık Aslı'yla yakın arkadaş değildi ve derslerde onunla yan yana oturmayacaktı. Aslı oyuncu olmak istediği için sahne sanatları, Irmak'sa insanları ve toplumu anlamaya hep meraklı bir kız olduğu için sosyoloji okuyordu ama seçmeli aldıkları birkaç dersleri ortaktı. Acaba o da bunları hissediyor mu? diye düşünmeden edemiyordu.

Kampüsün demir kapısından içeri girip, tost almak için kafeteryaya yöneldi. O sırada elinde plastik kahve bardağıyla dışarı çıkan Aslı'yı gördü. Aslı da onu görmüştü ama başlarını başka yöne çevirerek geçiştiler. Bu çok acı bir durumdu tabii, hele de kısa süre öncesine dek can ciğer kuzu sarması oldukları düşünüldüğünde.

Mürekkep Kokunu İçime Çektim (2017-2018, 19 Bölüm, Tamamlandı)Where stories live. Discover now